Batı’nın Kültürel Parçası Yeni Türkiye: İçselleştirilmiş İnkılâpçı Oryantalizm

  10 Makedonya’nın kesb-i istiklâl etmesi ise‘Osmanlı imparatorluğunun nısfının zayâ‘ı ve bina’en-‘aleyh izmihlâl-i tammı demekdir. . . . Makedonya arada hâ’il olunca Arnavudluk hâliyle elden giderek hududumuz İstanbul kapularına kadar dayanmış olacağından pâyitaht İstanbul’da kalamaz. Pâyitahtımızın Avrupa’dan Asya’ya nakli bizi Avrupa devlederi miyânından bi’l-ihrac ikinci hattâ üçüncü derece bir Asya devleti haline ko[ya]r. Yalnız nüfuz […]

Daha fazla oku
Üst Aklın Değişmeyen Oyunu: Böl, Parçala, Yut…

Üst Akıl, Tanzimat süreciyle sadece Osmanlı İmparatorluğunun geleneksel rejimini değiştirmekle kalmamış, Batı tarzı yaşamın yay­gınlaştırılmasını ve ulusalcılık akımlarının güçlendirilmesini de sağlamıştı. Özellikle Islahat Fermanının ilanından sonra Avrupalı oryantalistlerin Osmanlı düşünce hayatına soktukları en tehlikeli kavram, hiç şüphesiz etnik ayrışmaya dayalı ulusalcılık’ fikirleri ol­muştu. Zira aynı dini paylaşan milletlerin (Millet-i Hâkime) halifeye gönülden bağlılığı ve emirleri […]

Daha fazla oku
Cemil Meriç ile Söyleşi

cogito, Sayı: 32, 2002 “Bir aydının namusunu muhafaza etmesi son derece güçtür” Safa Mürsel: Bugün ihtiyacıma ve cehaletime binaen sizin huzurunuza, milliyetçilik meselesini, kısa da olsa şerhetmeniz talebiyle getirdim, Milliyetçilik mevzuuna Bediüzzaman Hazretleri yer yer eserlerinde temas ediyor. Türkiye’ye Bediüzzaman bu meselelerin alevlendiği, kompleks bir hüviyete karıştığı bir ortamda gelmiş. Sonra birçok alternatifler, aralarında nüans […]

Daha fazla oku
Türkiye’de Laikliğin İnşası ve Devrimler -1

Batıya yönelişin bir devlet politikası olarak kabul edildiği Tanzimat’tan itibaren yaşanan süreç dikkate alındığı zaman, Türkiye’nin “modernleşme”veya bir başka ifadeyle “Batılılaşma” tarihinin esas olarak “laiklik tarihi” olduğunu söylemek yanlış olmaz. Modernleşmenin dayandığı felsefi esaslar dikkate alınırsa, Türkiye’de yaşanan durumun batılılaşma sürecinin özellikleri açısından beklenen ve hatta zorunlu bir durum olduğu anlaşılır.(1) Bu nedenle modernleşme sürecinde […]

Daha fazla oku
”Turan Turan !” Diye Diye Harab Olan Memleketin Mefkureci Mimarı…

Genç yaşta ölen ve hayatı boyunca dikkat çekici fikirler ileri süren Filibeli Ahmed Hilmi Bey, 1912’de ” Siyonistlerin Uğur­suz Siyasetini Yine Türkler mi Çekecek?” adlı bir makale neşr etmişti. Bu makalede siyonistlerin plânlarından birini şöyle dile getiriyordu: “Türkleri aldatmak, elde tutmak, millî gururlarını okşa­yıp kendilerini müslüman ve gayr-i müslim sair Osmanlı un­surlara karşı bir kuvvet […]

Daha fazla oku
Gerçek Bir Orientation’a İhtiyacımız Var

İngilizler’in çok enteresan bir yazarı varmış 17. yy. da, Dr. Samuel Johnson diye. Bu adamın enteresan sözleri var; biri de şudur: “Bir bifteğin,(yani bildiğimiz etin,) yenilir mi yenilmez mi olduğunu anlamak için bütün bir öküzü yemek gerekmez!”demiş. (Denenmişleri tekrar tekrar denemek) Öyle ya, birazcık biftek yerseniz, o bifteğin sert olup olmadığı belli olur. Bütün bir […]

Daha fazla oku
Musiki Devrimi mi, Devrim Musikisi mi?

İstiklâl Savaşı’nın zaferle neticelenmesinden sonra başlayan inkılâp hareketlerinin hedefi, “Batılılaşmak” idi. Batılılaşmak, bir zamanlar “muasır medeniyet seviyesine çıkmak“ sayılıyordu; şimdi ise, “çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmak“ oldu. Adı ve tarifi ne olursa olsun, daha düne kadar boğazlaşmış olduğumuz bir dünyaya yamanmak ve yaslanmak için can atıyorduk ve buna Batılılaşmak diyorduk. Cumhuriyetin ilk devirlerinde, her şeyimiz gibi, […]

Daha fazla oku
Tevfik Fikret Ve Batı

“Foucault’ya göre genellikle, ‘Aydınlanma olarak adlandırılan ‘Klasik Çağ’ın ayırt edici özelliği, entelektüel özgürleşmeye olan inançtan ziyade, insan davranışını disipline etme kararlılığıdır.” Anlaşılıyor ki bu ‘disipline etme’de disiplinatör olarak Antik Dünya figürleri ve düşüncesi seçilmiştir. Tanzimat’la başlayan bizim edebiyatımızda bile, bizim aydın figürlerimizin Batı’nın izlediği bu yolu aynen izlemeye çalıştıkları görülmektedir. “Tanzimattan sonra eski medeniyet sisteminin […]

Daha fazla oku
Saltanatın Kelleler Kesme Tehdidiyle Kaldırılması

Atatürk’ün şu sözleri dikkate değerdir: “Efendim, dedim, hâkimiyet ve saltanat hiç kimse tarafından, hiç kimseye ilim gereğidir diye, görüşme ve tartışma ile verilmez. Hâkimiyet, saltanat, kuvvetle, kudretle ve zorla alınır. Osmanoğulları, zorla Türk milletinin hâkimiyet ve saltanatına el koymuşlardır. Bu zorbalıklanm altı yüz yıldan beri sürdürmüşlerdir. Şimdi de Türk milleti bu saldırganlara isyan ederek ve […]

Daha fazla oku
İslam Aleminden içki Alemine

Yahya Kemal Beyatlı, Ziya Gökalp ile ilgili hatıralarını anlatırken içki sofralarında çok coştuğunu ve eski bir şiirden şu mısraları okuduğunu söyler İçelim içelim şarap içelim, Nice bir gâv (öküz) gibi âb (su) içelim’’ “Şaraptan yana olur, suya karşı bu durum alır, derken, Türklerın Asya’daki şarap şehrı Fergana‘dan tutturur, ilk Şölenlere geçer, ataerkil (pederşahi) aileden şimdiki […]

Daha fazla oku