Kültürden Medeniyete

  Kültürden Medeniyete 1- Medeniyet sevîyesine erişebilmiş kültürlerde gelenekleşmiş örfler, ödev – hak dengesi gözetilerek sıkıca belirlenmiş düzenlere dönüştürülmüş, buradan da ‘hukuk’, dolayısıyla da ‘kanun’lar oluşturulmuştur. ‘Hukuk’un ise, aslı esası ‘ahlâk’tır. Geleneklere geçmiş ‘görenek’lerdeki ‘ahlâk’, yaptırım gücü bulunmayan yaşama tarzıdır. Bu hâliyle ahlâk devingen ve akışkandır. Hâlbuki özellikle yazıyla tesbîtinden itibâren hukuk, sâbitleştirilmiş bir düzendir. […]

Daha fazla oku
Özel Adların Bir Dilden Bir Dile Tercümesi Yapılamaz…

Kavramlar ile terimlerin tersine, Özel adların, bir dilden bir başkasına tercümesi yapılamaz, özge sözel temsilcileri bulun­maz. Bundan dolayı ALLAH’a ALLAH’tan başka bir şey denile­mez. O, Kadîm zamanlarda, insanın, özlediği, arzuladığı, düşleyip (İng: to fancy) de beceremediklerini yüklemiş olduğu üstün güçlerden -ilahlardan- apayrıdır. İlah -yahut benzeri ilke/ler-, in­sanın kendisini ölçü -insanmerkezcilik– aldığı düzlemde, üstün becerileri (İng: […]

Daha fazla oku
Çağdaş İngiliz-Yahudi Medeniyeti’nin Ana Merkezi:Londra

BAŞ MİHRAKI: ‘Farmasonluk’ (‘Serbest Yapı Ustalığı’) ve ÖNCÜ ETKİNLİKLERİ: İktisâd ile Sanayi 1300lerin başlarında vuku bulmuş kovuşturmalardan Templaris mensupları darmadağınık durumda Avrupanın çeşitli yöre’ terine göçüp türlü etkinliklerle geçimlerini temîn ederken; Iskoçyaya sığınmış olanlar, alışılmış sanatlardan taş, yapı ve duvar işçiliği ve ustalığına devâm ettiler. ispanyada yaklaşık bin yıl sürmüş Islâm döneminin ardın­dan Müslümanlarla birlikte […]

Daha fazla oku
Toplumu Yozlaştıran Şey Hayasızlıktır…

Toplumu yozlaştıran baş etken, kendisine vücut veren bireylerin göze bata­cak raddede çoğunun hayâsızlaşmasıdır. Hayâ, kelime olarak, hayâttan gelir. Canlı olan beşerle varoluş bütünlüğünü paylaşan, artık canlı olmaktan öte hayat sahibi insandır. Hayat ise, hayânın pınarıdır. Hayâ da, edebin, dolayısıyla da, ah­lâkın ‘omurga’sidir. İşte bu zikrettiğimiz belirlenim, İslâmî yaşayışın, İmmanuel Kantın deyişine başvurursak, “temel kural’ı yahut […]

Daha fazla oku
İslâm,Adaletsizliğe,Sui-istimale Başkaldırma Hareketidir

  8-İslâm, spekulativ yahut spekulativ-olmayan metafizik sistem, ideoloji, hukuk nizâmı yahut fizik dünya hakkında bilgi sağlayan kaynak eser değildir. Bunlar, onun görev alanında yer almazlar. O, bunlarla birlikte bilcümle insan faaliyetlerine imkân veren kaynağın menbaıdır. Algılanamaz kaynağın menbaıdır. İpuçlarını fizik dünyada bulamadığımız, ama tekmil işlerimizi, işlemlerimizi, etkinliklerimiz ile faaliyetlerimizi; kararlarımızı, tercihlerimizi, kabullerimiz ile redlerimizi, doğruluk […]

Daha fazla oku
İslam

İlkece, İslâm, Allah Tebliğinin verisidir. Buna karşılık, daha önce de çeşitli vesilelerle bildirilmiş olduğu üzre, ideoloji, insan dimâğının eseri olan Felsefe- bilim çıkışlıdır. Bu ikisi, şu hâlde, birbirine zıttır. İkisinden birini öbürüne indir­gemek, felsefe-bilim bakımından saçma; Din yönündense, küfürdür. Ne İslâm\ ideolojileştirebilirsiniz ne de ideolojiyi İslâmileştirmeğe mezunsunuz. Haddızâtında, İslama., dolayısıyla da insanlığa yapılabilecek en büyük […]

Daha fazla oku
4-Çağdaş Küreselleştirilen İngiliz-Yahudi Medeniyeti ile Sermayeciliğin Tarihteki Konumu

İngiliz Yûhudîlik ile Ana İdeolojisini Küreselleştiren Etken ”Farklı görüşteki kişiler ile değişik insan kümelerinin vücut vermesine rağmen, Hür Sermayeciliği asıl belirleyip başlangıç safhalarından bu yana yürüten merkezî mahfil, milletler-üstü bir teşkilât olan Farmasonluktur. Sıkı bir silsile-i meratıp düzeni ile tavizsiz bir gizlilik kuralı doğrultusunda çalışan Farmasonluk, belit bir kişinin, aile yahut boyun güdümünde olmayıp dünya çapında […]

Daha fazla oku
Batı’nın İnsan Anlayışı ”Robotçuluk”tur

Yeniçağ dindışı Batı Avrupa medeniyeti, uzvî/organik asıllı insanı hem uzvî esâsından hem de manevî-olma hassasından uzaklaştırmağa çaba harcamıştır..Onaltıncı yüzyılın ikinci yarısından itibâren başgösterdiğini gördüğümüz İnsancılık, bu yüzden mekanik beşer anlayışına sâhiptir. Öyle bir İnsancılığın tasavvur ve temsil ettiği, Allah yaratığı ve rahîm mahreçli insan olmayıp imalâthane yahut laboratuvar ürünü beşerdir. Daha doğrusu, imâlâthâne yahut labora-tuvar […]

Daha fazla oku
Siyâset Sanatı ile Devlet Nizâmı

Siyâset sanatı ile devlet nizâmını Selçukludan ve onun üzerinden Iranlı Sâsânî ile Arab asıllı Abbâsîden tevârüs etmiş Osmanlı, Anadolu müdhiş bir kargaşaya batmışken, uç beğliğinden imparator devleti olmağa adım atmıştır. 1243 Kösedağ muharebesinde Anadolu Selçukluları yenen Moğol Ilhanlılar, taş üstünde taş, gövdede baş bırakmamacasına Anadoluyu istilâ etmişlerdir. Moğol mezâliminden kaçan Türkmen boyları ile oymakları Türkistandan, […]

Daha fazla oku
Sevişen — Savaşan Bireylerin Toplumu

Sağlıklı toplum, kolayca kırılabilir bir sevişme – savaşma dengesi üstüne kuruludur. Burada ‘sevgi’ yakasını ‘kadın’ temsil ederken, ‘savaş’ tarafı, ifadesini ‘erkek’te bulur. Sevgi ile mücâdele taraflarından biri, ötekisi aleyhine gözle görülür derecede zayıflar yahut güçlenirse, toplumun psikososyal dengesi bozulur. Erkek ile erkeklik özelliklerinin tümüyle başat kılındığı toplum, vahşileşip hûnhârlaşır. Tersine, kadının şefkat, rikkat ile yumuşaklık […]

Daha fazla oku