Prof. Dr. TAHSİN BANGUOĞLU S: Dilimiz üzerinde başlatılan hareketlerin tarihî seyri? içerisinde değerlendirmesini yapar mısınız?.. Resmî hüviyeti de bulunan bir teşekkül tarafından organize edilen “Öztürkçecilik” hareketini nasıl değerlendiriyorsunuz?.. C: «Yazı dilimizin sadeleşmesi hareketi yeni değildir. Meşrutiyetle beraber başlar. İlk yeni dilciler sade Türkçeciler, Türkçülerdir. Meşrutiyetten bu yana 1908’den 1932’ye kadar normal, organik ve gönüllü bir […]
İki İnsanın karşılıklı »ulaşabilmeleri için ilk temel şart,ortak bir lisan konuşmalarıdır. Zamanımızda(1978) gerek «Öz-türkçe imalâthaneleri», gerekse «Oztürkçe imalâtçıları»nın gayretleri neticesinde baba ile oğul, karı ile koca, genç ile ihtiyar, hoca ile talebe, usta ile çırağın anlaşmalarına imkân kalmamıştır. Tarihimizle, milletimizle, evimizle, ananemizle aramız açılmıştır. Kendilerine göre «A-va-nak» vezninden «olanak» ve «sa-la-ta-lık» vezninden «olasılık», bize göre […]
Dünya dilleri içinde Türkçe, 20. yüzyılda başka hiçbir dilin maruz kalmadığı bir kıyım ve kırıma uğradı. Bin yıllık, kendisiyle yüzbinlerce kitap yazılmış alfabesi yasaklandı. Osmanlı bürokrasisinde Fatih Sultan Mehmed dönemine kadar Uygur alfabesiyle yazan bitikçiler olduğu söylenir. 1929 yılından itibaren Türkiye bürokrasisi kendi yazısını unuttu, Latin harfleri ile ifade-i merama mecbur kaldı. “Eski” alfabe ile […]
0 Yorumlar