Kasım Küçükalp* Her eğitim anlayışı kendi meşruiyet ve makuliyet mantığını da belirleyen varlık ve hakikat telakkisinin yol açtığı bir varlık-oluşsal ufka ihtiyaç duymak durumundadır. Klasikten, modern ve çağdaş zamanlara gelinceye değin, eğitim anlayışının nasıl bir içerik kazandığı ve nihayet postmodern dünyada nasıl bir boyuta taşındığı meselesinin anlaşılması da hiç kuşkusuz söz konusu varlık-o- luşsal ufkun […]
Öğrenci, öğretmen ve eğitim kavramları uzun bir süreci işaret ediyor. Bu süreç, okullar demek; ilkokul, ortaokul, lise, üniversite… Zamanın ruhu içinde daha fazla enstrümana kavuşan bir şey eğitim. Mesela son yılların tartışması, bitmek bilmeyen imtihanlar… İlkokuldan başlayan ama üniversitenin bitimiyle de bitmeyen… Okulların ve üniversitelerin sayısı artıyor, yine de talepte azalma olmuyor. Eğitim, toplumun büyük […]
Batı’nın eğitim düşüncesinin derin kökleri vardır. Ama bu kökler arasında büyük ölçüde Antik Yunan ve Roma deneyimleriyle, Hristiyan ve Yahudi birikimi üzerine şekillenen bir bina görülür. Bu birikim, Orta Çağ sonlarında hümanizm, Rönesans ve Reform hareketleri sonrasında değişmiş, Aydınlanma ve sanayi toplumunda ise yepyeni boyutlar kazanmıştır (Modern Batı eğitiminin tarihsel süreci hakkında bk. Aytaç, 2009; […]
XI Müslüman muhayyileyi derinden yaralayan, yaşadığı kırılganlığı bu güne kadar tamir etmesine müsaade etmediği gibi fırsatta tanımayan bu travmatik karşılaşma ve yarattığı değişim, Müslüman için kökleri derinlere uzanan biri epistemolojik, biri de siyasi olmak üzere iki yeni ve önemli meseleyi beraberinde getirmiştir. Bunlardan biri, modernite bağlamında “İslâm’ın anlaşılması”, diğeri de, yine bununla alakalı olan modernite […]
0 Yorumlar