Bir gün Resûlullah [sav] pazarda bir buğday sergisine uğradı. Elini buğday yığınının içine daldırdı, parmakları ıslandı. Bunun üzerine satıcıya, “Ey zahireci! Bu ıslaklık nedir?” buyurdu. Adam: “Ey Allah’ın Resûlü! Yağmur ıslattı” dedi. Resûl-i Ekrem: “İnsanların görüp aldanmaması için o ıslak kısmı ekinin üstüne çıkarsaydın ya! Kim bizi aldatırsa, bizden değildir.” buyurdu (Müslim). Mümin ne […]
Din, felsefe ve ilim arasındaki mücadele Batılı insanların ruhunu derinden sarstı, Hayatta nasıl davranılması icap ettiğini gösteren, münakaşa kabul etmez, kat’i bir kaide yoktu. Ahlâki prensipler gevşemişti. San’at ve şiir güzelliği fazilete tercih edildi. İnsan iradesi artık bu âlemden ötesine doğru yönelmiyordu Bu dünyanın servetlerini ele geçirmekle ıktifa ediyordu. Machiavel’in cüretkârca ilân ettiği gibi, hayatın […]
Eğer insanlar, kendileri için ıstırap çekenlerin varlığını bilselerdi bu kadar kötü olmazlardı. Abdülaziz Hayrî Bekgine İnsanoğlu, yani toprağa bürünen şuur, insan olarak toprak üzerinde dolaştığı günden beri kendinden talep edileni yerine getiriyor. Ondan talep edilen şey onun vazifesi olmuştu: O, tanıyacak, hüküm verecek, kıymetlendirecek, tasdik edecek ve hareket edecekti. Zira o, bu kabiliyetlere de sahip […]
0 Yorumlar