Kelam Geleneğinde Akıl: İslamın İlk Bilimsel Aklı

Bir önceki yazıda belirtildiği üzere hicri birinci yüzyılın ikinci yarısında başlayıp İslam’ın bütün dönemlerinde şu veya bu şekilde devam eden teorik tartışmalar, ikinci yüzyılın başlarından itibaren kelam ekolünün oluşumunu sağladı. Başlangıçta daha ziyade insan fiilleri ve teşbih ifade eden nasların yorumuna yoğunlaşan tartışmalar, yavaş yavaş kuşatıcı bir alem tasavvuruna doğru evrildi ve nihayet hicri ikinci […]

Daha fazla oku
İmam Mâturîdî’nin Düşünce Sisteminde İnsanın Anlamı ve Değeri

Hülya Alper İslam düşünce geleneği içinde ilk dönemden itibaren “in­san” bir mesele olarak ele alınmış, neye insan denilece­ğinden başlayarak özünün neden teşekkül ettiği, nasıl bir varlık olduğu, niçin yeryüzünde var kılındığı, gayesinin ne olduğu, yetkileriyle sorumluluklarının nelerden ibaret bulunduğu ve bunların neye dayanarak belirleneceği gibi bir dizi sorunun cevabı tarih boyunca tartışılagelmiştir. Bu bağlamda ruh […]

Daha fazla oku
Fıkhı Açıdan İnsan Kavramı

Bezm-i Elestten Kabire İnsanın Mükellef Oluşunun Serüveni Tuba Erkoç Baydar İlk bakışta insanın mahiyetinden ziyade muhatap oldu­ğu şer’î amelî hükümler ile ilgilenen fıkıh İlmî aslında in­sanın kendi iç dünyasını anlama sürecidir. Zira fıkhî bir bükme ulaşmada kritik noktayı oluşturan “mükellefiyet kavramı” ancak insanın mahiyetini anlamak ile mümkün olur. Nitekim Hz. Peygamberden (s.a.v) itibaren bilfiil Müslümanca […]

Daha fazla oku