Derrida ve ”Ayırım=Erteleme”Kavramı

J.Derrida Batı’da egemen olan akıl yürütme şekline, yapı­salcılığın temel bakış açısını oluşturan ikili karşıtlıklarla dü­şünme biçimini (uygar/barbar; doğum/ölüm; yer/gök; siyah/ beyaz vb.) eleştirir. Derrida’nın dil anlayışı, Sausure’den ayrı­larak göstergeye getirdiği yeni tanım bilinirse, postmodern ta­vır daha iyi anlaşılacaktır. Geleneksel kültürlerde varlıkların ismini insana Tanrı öğ­retmiştir, varlıkları Tanrı adlandırmıştır: Âdem’e isimleri Al­lah öğretmiştir. Yani önce kavram, […]

Daha fazla oku
Samiha Ayverdi – Ateş Ağacı ”Notlarım”

Ben seni aramak için, senden başlayan, sende nihayetlenen bir yola girdim; girdiğim yol, insan ayağı ile fetholacak bir ülke değil.. Onun için ben de başı ayağı bıraktım, senden ibaret bir vücutla yollara düştüm, seferdeyim. * ——————————————————- Ben şimdi bu hayret baskını altında büsbütün masumlaşan, çocuklaşan şu kızı, hemen ilk defa alıcı gözü ile seyrediyordum: Ufak […]

Daha fazla oku
İncelik Bilgisi

  Derininde sayısız poleni saklayan çiçekler gibi, sayısız sırrı saklar bazı mısralar. İçi çiçeklendirecek kadar cömerttir özleri. Turgut Uyar’ın “Hepinize iyi niyetle gülümsüyorum / Hiçbirinizle dövüşemem / Siz ne derseniz deyiniz / Benim bir gizli bildiğim var” mısralarında herkese iyi niyetle gülümseyecek kadar cömert, hiç kimseyle dövüşmeyecek kadar bilge olanların sahip olduğu o şey nedir? […]

Daha fazla oku
Abdülhak Şinasi Hisar – Kelime Kavgası -Notlarım

  Adamların çoğu okur yazar adam değil ve duyar, anlar değil, sadece yer, içer adam. ———————————————————– Her ruhun gizlenen bir şiir köşesi vardır. Bir gün bir iş adamına hesabının doğru olmadığını söylemiştim. Böylelikle, bilmeden, ruhunun san’at damarını tahrik etmiş oldum. Derhal gözlerine aşklı bir mânâ gelerek: “Aman Efendim,” dedi, “Bu hesabın neresi yanlış?” Ve kontrol […]

Daha fazla oku
Raşit Keskin – Kalbin Leylak Saati -Notlarım

  Dünyayı, insanı ağaçla ilişkilendiren kadim kültür, insanın içinde de bir ağaç olduğunu hayal etmiş. İçimizde bir gönül ağacı var diyor Mevlânâ. Dünyada esen yel gibi içimizde de yel eser. O yel, gönül ağacının dallarına dokundukça dostlarımızı hatırlarız. Ah mine’l-aşk… Eski evleri ve kahveleri süsleyen “ah mine’l-aşk” levhaları, İbnü’l Arabi tarafından kalbe düşen aşk ateşiyle […]

Daha fazla oku
Ahmed Güner Sayar – A.Süheyl Ünver’le Sohbetler (7. XII. 1968 – 25. XII. 1985) -Notlar

Kimse vazifesini tam yapmıyor.Kimse, bu yüzden bahtiyar olamıyor. Sayfa 165 Zengin deniyor amma, serveti kendinden değil. Sayfa 70 Amiş Efendi’den dedemin kaydettiği bir diğer sözünü bana yazdırdı, kendisi de yazdı: “Olan olmuş, olacak da olmuştur. Olacak bir şey yoktur.” Sonra, bu sözün altına dedemin düştüğü notu okudu: “Amiş Efendi, 20 Şaban 1338 (9 Mayıs 1920’de […]

Daha fazla oku
Samiha Ayverdi – İnsan ve Şeytan -Alıntılar

” Biz insanlar, her şeyi bildiğimizi zan ve iddiâ ettigimiz için hiçbir şey bilemiyorduk. Amcamın mensup olduğu aydınlar sınıfı: İki doktorası olan adamın başka bilgilere ne ihtiyacı olur? diyordu. Ben ise: Hayır, asıl icâzet, sen bu kâğıtla istediğin mevkie çıkabilirsin… diye verilen diploma değil, sen bu arınmış gönülle ulu kişilerden oldun… diye rûha verilen mânevi […]

Daha fazla oku
Şiir ve Bilgelik

Mustafa Aydoğan 1.Niyazi Mısri veya İnsanın Kendi Aslına Dönme Töreni İnsanın kendine ve varlığa ilişkin tasarrufu aslında şairanedir. Varlığın tecelli etme biçimi hakikat üzere gerçekleşir ve hakikatin sınırları insanın sınırlarını aşar. Hakikat, Allah’ın realitesidir ve mutlak bir realitedir. İnsanı, her türlü oluşun mümkün ve olağan olduğu bir kavrayış noktasına davet eder. Bu davette rica değil, […]

Daha fazla oku
Yakup Kadri Karaosmanoğlu – Erenlerin Bağından -Alıntılar

Gafil! Bil ki, yalnız “şimdi”nin bir değeri var. “Dün” ve “yarın” mevcut değil bile. En güzel ana “Dur” demek ve onu uzatmak; işte saadetin yegâne sırrı.” Sayfa 7 Söyle gençliğini ne yaptın? Söyle gençliğimi ne yaptım? Bundan sonra hülyâlara dalmak artık kabil olmayacak mı? Kalbin en aziz mihmanı ne? Safvet değil mi? Vah onu kaybedenlere; […]

Daha fazla oku
Edebiyat Üzerine:Edebiyat ve İlim

Fuzulî, “ilimsiz şiir temelsiz binaya benzer” derken ilmi, edebiyatın dokusu içine almak ister. Bizim düşüncemiz tamamen farklıdır. Biz burada ilim ile edebiyatın çeşitli ilişkilerinden yalnız bir tanesi üzerinde duracağız. İnsanın maddî ve manevî bütün faaliyeti kendi varlığını koruma amacına yönelmiştir. Bu itibarla her türlü faaliyet, birinci plânda birlik manzarası gösterir. Bunlar sonradan kendi özelliklerine göre […]

Daha fazla oku