Bir Hadis ve Şerhi

Hz. Peygamber’in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir : ‘ Kulunu veya kölesini zina ederken gören Allah’tan daha kıskanç hiç kimse yoktur.’ ”  (Bu hadisi Buharî, Müslim, Tirmizî, Nesâî, Dârimî, İbn Hanbel rivayet etmişlerdir. Bu konuda kitapta daha ayrıntılı bilgi vardır.)   “Hadisin Sırrı ve Mânâlarının İzâhı” ” Bu hadisin sırrı hakkında aniden kalbime şöyle bir şey geldi / […]

Daha fazla oku
Havf ve Takva

Havf ve takva, kendileriyle vasıflanan kimselerde farklı derecelerde bulunurlar. Bu farklılığın nedeni ise insanların nebevi haberleri ve onlarla birlikte gelen vaad ve tehditlerin her birisini akıllarında canlandırmalarının gücüne ve zayıflığına bağlıdır. Buna göre günah işlemeye devam eden kimse tafsili değil, sadece icmali olarak tasdik etmektedir. Nitekim Hz. Peygamber şu hadisiyle buna işaret etmektedir: “Kişi, mümin […]

Daha fazla oku
Duanın Karşılığı

Duanın karşılığı [icabet] tasavvura bağlıdır. Binaenaleyh Hakk’ı en iyi tasavvur eden kimsenin duaları en çok kabul edilen kimsedir. Sahih tasavvur ise gerçek ilim ve sahih müşahedeye tabidir. Bunun için Hz. Peygamber (a.s.) şöyle buyurmuştur: “Eğer Allah’ı hakkıyla bilseydiniz, duanızla dağlar yerinden oynardı” Görmüyor musunuz ki Hz. Peygamber tam marifet ve müşahede sahibi olduğu için, dualarının […]

Daha fazla oku
İnsanın Bedeninin Temizliği’nin Batıni Anlamı

İnsanın bedenin temizliği kirlerden ve büyük pisliklerdendir; duyularının temizliği, gereksiz şeylerle ilgilenmekten onları alıkoymaktır. Uzuvlarının temizliği ise akli ve şer-i mizan hükümlerinden bilinen itidal dairesinin, ayrıca nasihat ve ikazların dışında onları kullanmaktan alıkoymaktır; bu konuda özellikle dili korumak gerekir. Çünkü insanın dilinin iki temizliği vardır; Birincisi faydalı ve manalı şeylerin dışında sükut etmektir. İkincisi ise […]

Daha fazla oku
Taharetin Batıni Anlamı

Bazılarının bâtından zâhire sirayet eden özellikleri olsa da bütün günahlar,bâtını necasettir. Nitekim Hz. Peygamber (a.s.) Kul işlediği günahtan dolayı rızkından mahrum kalır” buyurmaktadır. Hadisin başka bir sırrı daha vardır; Mahrumiyet, manevi ve ruhani rızıktan olabileceği gibi bazen de maddi-zâhirî rızıktan olabilir. Sonra şöyle deriz: Bütün ibadetler temizleyicidir. Temizlik bazen Allah Teâlâ’nın “İyilikler kötülükleri giderir” âyet-i […]

Daha fazla oku
Evrimcilik Kuramı

Batı düşüncesi,rönesanstan başlayarak 17.yüzyıldan bu yana da gittikçe yoğunluğunu ve hızını arttırarak insanı ‘tanrısal’olandan uzaklaştırmanın savaşını  vermektedir. Bu bütünden herhangi bir alanı ve mesela etkilerini şu veya bu şekilde günümüzde de sürdüren evrimcilik kuramını alalım. Bu kuramın temelde neyi amaçladığının bilincinde olmayan birisi için, belli bir ayrıntıda söylenen doğrular,o kimseye o kuramın bütününün doğru şeyler […]

Daha fazla oku
Futuhat-ı Mekkiyye’den Bazı Fıkhi Hükümlerin Zahir-i ve Batın-i Yorumları -2

Hutbe Okumak: Meselenin Batınî Yorumu Hutbe okumak, öğüt vermek için emredilmiştir. Hatip, Hakkın davetçisi, kapısının bekçisi ve Hakkın kulun kalbindeki vekilidir. Kendi­siyle konuşmaya hazırlanmak için kulun kalbini Allah’a çevirir. Bu ne­denle hutbe, Cuma namazından önce okunur. Müminlerin annesi Hz. Aişe bir rivayette hutbeyi şöyle nitelemiştir: ‘Cuma namazında hutbe iki rekâtın yerini tutar.’ Cuma namazı yolcu […]

Daha fazla oku
Futuhat-ı Mekkiyye’den Bazı Fıkhi Hükümlerin Zahir-i ve Batın-i Yorumları -1

  Fıkhi Hükümlere Başlamadan Önce İbn Arabi ve Futuhat-ı Mekkiye Hakkında Bazı Uyarılar  Muhyiddin-i Arabi, eserlerini herhangi bir müellif gibi düşünüp yazmadığını ve eserlerinin Allah’ın bir ihsanı ve ilhamı olduğunu belirtir. Verdiği bilgilerin, bazı eserlerden derlenip aktarılan türden olmadığını, başkasına ait olan sözleri tekrarlamadığını, sadece Cenab-ı Hakk’ın kendisine keşif yoluyla ihsan ettiği bilgileri ihtiva ettiğini […]

Daha fazla oku
Karakter Sahibi Olmak

‘Düşünen ve hakikati arayan her insanın gayesi, dengeli karakter sahibi olmaya çalışmaktadır. Karakterin, şahsiyetimizin davranışlarımızda gözükmesi olduğunu söyledik. Şahsiyet, istenildiği gibi değiştirilemeyeceğine göre, karakterin de kolayca değiştirilemeyeceği anlaşılır. Ancak insan, kendi karakterini iste­diği anda ve kolaylıkla değiştiremese bile, uzun süre içinde yapılacak metotlu çalışmalarla onu değiştirmek mümkündür. Önce çevremizi ve davranışlarımızı değiştirerek edindiğimiz iyi alışkan­lıklar, […]

Daha fazla oku
Adalet

Hukukun gayesi,adalettir. Adalet, herkese lâyık olduğunu vermektir. Adalet, ilk bakışta düşüncede eşitlik fikrini doğurur ve bir terazinin kefelerinin denge halinde olması şeklinde tasarlanır. Lâkin her zaman adalet, eşitlikle beraber bulunmaz. Çünkü her­kes aynı şeylere lâyık değildir. Her ferdin lâyık olduğunu ölçen, kendi yetileri ve çalışmasıdır, bu yetilerini kullanmasıdır; yaptığı işin değeri ve çalışması oranında çok […]

Daha fazla oku