Âlemde Mutlak Tasarruf Sahibi Allah’tır

Eğer Allah sana bir zarar dokundurursa, onu,O’ndan başka giderecek hiçbir kimse yoktur. Eğer sana bir hayır dilerse. O’nun fazlını geri çevirecek hiç bir kuvvet de yoktur. O, bunu kullarından dilediğine eriştirir. O, çok affeden ve çok merhamet edendir” (Yunus. 107). Bu âyetle ilgili birkaç mesele vardır: Âlemde Mutlak Tasarruf Sahibi Allah’tır Bil ki Allah Teâlâ, […]

Daha fazla oku
Hz. Peygamber Tabib, Kur’ân Reçete Durumundadır

Bu sıfatların mutlaka belli birtakım incelikleri vardır: Binâenaleyh biz deriz ki: Ruhlar, bedenlerle alâka kurunca, bu alâka, ruhun bedene karşı duyduğu tabiî bir aşk sebebiyle olur. Sonra rûh cevheri, bedenler âleminin arzu duyduğu ve güzel gördüğü şeylerden, beş duyu vasıtasıyla istifâde eder. Rûh bunlara alışır, ülfet eder ve bunları alışkanlık haline getirir. Hissi alakalar ve […]

Daha fazla oku
Muhterem Aylar (Eşhur-i Hurum)

Muhterem Aylar (Eşhur-i Hurum)a Tanınan Özelliğin Hikmeti Cenâb-ı Hakk’ın “Onlardan dördü haram olanlardır”(tevbe,36) ifadesi hakkında, alimler bu dört aydan üçünün, yani Zilka’de, Zilhicce ve Muharrem’in ardarda, Receb ayının ise bunlardan ayrı tek başına olduğu hususunda ittifak etmişlerdir. Ayetteki nurum kelimesi, “O aylarda işlenen günah daha fazla cezayı, itaat da, daha fazla sevabı gerektirir” manasındadır. Araplar […]

Daha fazla oku
Anlamayan Kalpler,Görmeyen Gözler,İşitmeyen Kulaklar

“Onların kalbleri vardır, bunlarla idrâk etmezler; gözleri vardır, bunlarla görmezler; kulakları vardır, bunlarla işitmezler” (A’raf,179)buyurmuştur. Bu ifade ile ilgili iki mesele vardır: Birinci Mesele: Alimlerimiz, bu ayeti, kulların fiillerinin yaratılması meselesinde, görüşlerinin doğruluğuna delil getirerek şöyle demişlerdir: “Şüphesiz kâfirlerin, sayesinde dünya ile ilgili iyi şeyleri-hayırları anlayıp bildikleri kalbleri (akılları) vardır. Yine şüphesiz onların, görülebilecek şeyleri […]

Daha fazla oku
İnsanın Seçme ve İhtiyar Etmesi Hakkında

Bu husustaki sözün özü şöyle demektir: Kusursuz olan uzuvlar, asıl olan sıhhatleri ile, birşeyi hem yapmaya, hem yapmamaya; hem işlemeye hem de işlememeye elverişlidirler. Bu eşitlik mevcut olduğu sürece, uzvun o iki {yapma ve yapmama) yönlerinden birisi için değil de, diğeri için bir kaynak olması imkansız olur. Aksi halde mümkin olan bir şeyin, bir müreccih […]

Daha fazla oku
Görme ve İşitmede Hangisinin Daha Önemli Olduğu

Onlardan sana kulak verenler vardır. Fakat sağırlara, üstelik akıllan da çalışmazken sen mi duyuracaksın? Onlardan sana bakanlar vardır. Fakat görmeyen körlere sen nasıl doğru yolu göstereceksin? Şüphesiz ki Allah insanlara asla zulmetmez. Fakat insanlar kendi kendilerine zulmederler” (Yunus,42-44) …….. İbn Kuteybe, bu ayete dayanarak, duymanın, görmeden daha üstün olduğunu ileri sürerek şöyle demiştir: “Allah Teâlâ […]

Daha fazla oku
Ahirette Dünya Hayatını Bir Saat Gibi Görmenin Sebebi

..O gün, sanki onlar gündüzün bir saatinden başka kalmamışlar zannedecekler…(Yunus,45) ….. Alimler, bu az görmenin sebebi hususunda şu izahları yapmışlardır: 1) Ebu Müslim şöyle demiştir: “Onlar ömürlerini dünyayı taleb etme ve onun lezzetlerine düşkünlükle zayi edince, ömürlerinden kesinlikle istifâde edememiş olurlar. Binâenaleyh, o ömrün varlığı, âdeta yokluğu gibi olur. İşte bundan dolayı da onlar bunu […]

Daha fazla oku
Ahiret İle Dünya Yarınları Arasındaki Fark

Buna göre biz diyoruz ki, âhiretin yarını, şu dört bakımdan, dünyanın yarınından daha hayırlıdır: 1) İnsan, bazan dünyanın yarınına ulaşamaz, ama âhiretin yarınına ise ister istemez kavuşur. 2) Dünyanın yarınına kavuşacağını farzetsek bile, belki de onun, ya bu malı zayi etmesinden, veyahut da vücudunda o maldan istifâdesine mani olacak bir hastalığın bulunması sebebiyle, biriktirdiği o […]

Daha fazla oku
Dünya Hayatı Hakkında Bir Mesel

  “Dünya hayatının hâli,gökten İndirdiğimiz bir su gibidir ki onunla yeryüzünde, gerek insanların gerek hayvanların yiyeceği bitkiler bitip birbirine girer. Tam yeryüzü zinet ve ihtişamını takınıp süslendiği, sahipleri de oraya kesinlikle hâkim olduklarım sandıkları bir sırada gece veya gündüz ona emrimiz gelivermiştir ve sanki dün hiç yokmuş gibi, onu tâ kökünden koparılıp biçilmiş bir hâle […]

Daha fazla oku
Sıkıntıya Duçar Olan Mümine Düşen İş

İnsana sıkıntı dokunduğu zaman yanı üstü, yahut otururken veya ayakta iken bize duâ eder. Fakat biz onun sıkıntısını giderdik mi, sanki kendisine dokunan sıkıntıdan dolayı bizi hiç çağırmamış gibi çekip gider, işte haddi aşanların yapageldikleri ameller, kendilerine böyle süslenmiştir” (Yunus. 12).Bu ayetle ilgili birkaç mesele vardır: …. Bil ki, mü’min bir kimsenin başına bir sıkıntı […]

Daha fazla oku