Tasavvuf Hakkında
Paylaş:

tara0010 Tasavvuf HakkındaGelelim en önemli konuya. Tasavvuf gibi bir “anlam bilim”in tabii ki pek çok problemleri de olacaktır. “Büyük dağın büyük karı olur.” misali, onun problemlerinin ve bu problemlerin yol açacağı tesirlerin de diğer branşlarınkinden çok daha Önemli olduğunu kabul edenlerdenim. Bir çiçekte bal usâresi varsa onun etrafında arılar da dolanır diğer haşerat da. Her kaliteli markanın muhakkak sahteleri olur. Eğer kalite yoksa sahtesini bile yap­mazlar. Dünya tarihinde her zaman nebiler olmuş, karşılarında da mütenebbîler ve bel’amlar olmuştur. Bir mütenebbî çıktı diye hiçbir nebî nübüvvetinden vazgeçmemiştir. Tasavvufun da daha ilk dönemlerinden itibaren sahteleriyle hep başı derde girmiştir. Bu yüzden büyük mutasavvıflar insanları sahtelere karşı uyarmış­lardır. Tasavvuf literatürü dikkatli taranacak olursa birçok sûfî müellifin “sahteleri tanımanın yolları” başlığı altında eserlerinde bölümler açtıkları görülecektir. Bu yönüyle oto-kritiğini geliş­tirmiş ilk disiplinlerdendir tasavvuf. Bu noktada altını çizmek istediğim bir husus var. Nasıl tasavvuf ilminin uzmanı olmak için

Belirli eğitimden geçmek gerekiyor ve uzman olmayan kimsenin bu konuda söz söylemesi erbabınca pek ciddiye alınmıyorsa, bu problemlerin üzerine konuşmak ve hal çarelerini sunmak da aynı uzmanların işidir. Zira birtakım art niyetli kişiler, her branşta bulunabilecek bazı suiistimalleri ontolojik anlamda o branşın varlığına yönelik küllî bir redde dönüştürmek gayesindedirler.

Rüşvet alırken yakalanan bir savcının yüzünden bütün hukuk fakültelerini kapatmak ve hatta hukuk ilmini yok etmeye kadar çıkmak gibi kabul edilemez totalizmler yapıyorlar. Din ilimleri arasında birbirini reddeden bu yaklaşımlar maalesef çok fazla. Her şeyden evvel ortada bir problem varsa bu tasavvufa ait bir problemdir ve halli de yine tasavvufçulara aittir. Sebepleri biz­lerce malum bazı durumlardan dolayı özellikle ülkemizde, son yıllarda tasavvuf bezirganlarının çoğaldığı da bir gerçek. Taşları tutup köpekleri salıverirseniz bunun sonuçlarına da katlanmak icap eder. Bir camiye müezzin olmak için bile birçok imtihandan geçersiniz ama şeyh olmak isterseniz anında olursunuz. Tabii toplumsal etiket anlamında söylüyorum.

İnceleyin:  İnsanın Öğrenci Hâli

Mahmud Erol Kılıç,Tasavvuf Düşüncesi