Kaybolan Denge ve Çağdaş İnsan

Modern, çağdaş, Doğulu veya Batılı, erkek ya da dişi olmak, insana sonradan giydirilen vasıflardır. Bir kurgu olarak var olan bu “çağdaş” insandan gayri bir insan daha var: Mekân ve zamanın farklılaştıramadığı ihtiyaçlarda buluşan ve benzeşen insan… Onun Doğulu veya Batılı, erkek veya dişi, zenci veya beyaz olması fark etmiyor. İnsan; ölüm, aşk gibi konularda benzer […]

Daha fazla oku
Modern Müslüman’ın Dengesizlik Problemi

Meşhur pergel metaforu. Pergelin bir ayağı sabit. Bu sabiteden öbür ayağı yetmiş iki âlemi dolaşıyor. Bugün modern Müslümanın en büyük problemi, pergelin iki ayağının bir yerde sabit olması, hiçbir yere hareket edemiyor olması, dolayısıyla, radikalizme yönelmesidir. Bana göre, el Kaide’nin Islâm anlayışı, iki ayağı sabit bir İslâm anlayışı. Yorum yok, hiçbir şey yorumlayamazsın. Ya kabul […]

Daha fazla oku
Tasavvuf Hakkında

Gelelim en önemli konuya. Tasavvuf gibi bir “anlam bilim”in tabii ki pek çok problemleri de olacaktır. “Büyük dağın büyük karı olur.” misali, onun problemlerinin ve bu problemlerin yol açacağı tesirlerin de diğer branşlarınkinden çok daha Önemli olduğunu kabul edenlerdenim. Bir çiçekte bal usâresi varsa onun etrafında arılar da dolanır diğer haşerat da. Her kaliteli markanın […]

Daha fazla oku
İslami İlimler ve Tasavvuf

Her şeyden evvel İslâmî ilimler disiplinleri içerisinde “tasavvuf”un müstakil bir anabilim dalı olarak çok hassas bir yeri vardır. Bilineceği üzere Geleneğimizde, bütün bu disiplinler arasında kesişim noktasının hep tasavvuf üzerinden kurulduğu görülmüştür. Mutasavvıf bir fakih, mu­tasavvıf bir muhaddis, mutasavvıf bir müfessir, mutasavvıf bir şair, mutasavvıf bir vezir, mutasavvıf bir paşa, mutasavvıf bir hükümdar… Bunların hepsini […]

Daha fazla oku
Tek bir andan ibaret midir zaman sufi anlayışta ?

“İlim bir noktadır, bu noktayı cahiller çoğalttı” diyor Hz. Ali (kv)… İlmin aslının ‘bir’ olduğunu, tek bir nokta olduğunu bilene arif denir zaten. Çokluğun, çoğaltmanın, aslında bir tür kaynaktan uzaklaşma olduğunu bilmeyene cahil denir. Âlim, her şeyin, kesretin; çokluğun, toplandığında tek bir şeyden çıkmış olduğunu görene denir. İrtibat kurabilene âlim denir. İrtibatları bir türlü kuramayana […]

Daha fazla oku
Öz mü Kabuk mu?

Esas muhafaza edeceğimiz anlamdır, ruhtur fakat özü kabuktan ayrı düşünemeyiz. Öncelik ve sonralık da veremeyiz. Bir bütündür. Esas olan özdür, kabuk özü korumak içindir. Kabuk  olmazsa öz zayi olur. Bu yüzden, kabuğu temsil için üretilmiş sembolleri de muhafaza etmek gerekir. Diyelim ki siz, Islâm tasavvufunun hilâfet makamlarıyla ilgili bazı rûhânî tecrübeler  elde edersiniz. Bunun dıştaki […]

Daha fazla oku
Ariflerin Allah ile Dostlukları

Bir de Allah(cc) dostlarının, Rableri ile olan dostlukları vardır. Dost, yakın olmak demektir ve arkadaştan daha ileridir. Dostluk olgusu içerisinde bir tür mahremiyet vardır, dil değişir ve nazlı bir lisan oluşur. Naz yapılır karşılıklı. Allah(cc) ile naz yapan Al­lah dostları vardır ve bu dostluk muhteşemdir. Bazıları, bu naz makamını ve tasavvufî kavramları bilmedikleri için anlayama­mışlardır […]

Daha fazla oku
Geleneği Olmayan Dinî Akımlar İslâm’a Zarar Veriyor

Biz Anadolu erenlerinin nefesleriyle işlenmiş bir İslâm’ın mensubuyuz. Biz hoşgörüyle bakan insanlardık ve bir bütün­dük. Ama şu an İslâm dünyasının bazı bölgelerinde İslâm’ın öyle versiyonları hâkim olmaya başladı ki İslâm düşmanı istihbarat kuruluşları, milyon dolar yatırım yapsalar İslâm’a darbe vurmak için bu arkadaşlardan daha iyisini bulamazlardı. Tek amaçları ceza kesmek. İslâm yalnız ceza hukukuyla var […]

Daha fazla oku
İnsan Bozulunca Kâinat Bozulur

  ‘Üniversitede okuduğumuz derslerde bize, iyi bir reklamcı Afrikalıya soba, kutuplarda yaşayan kimseye buzdolabı satabi­lendir, diye öğretmişlerdi. 45 derece sıcakta yaşayan bir Afrika­lının sobaya ne ihtiyacı olabilir ki? İşte kapitalist üretim hiçbir insani, hiçbir vicdanî değer taşımadığından sîzlerin önüne bunları ihtiyaçmış gibi koyabilir. Yine “iktisada giriş” derslerimizde rastladığımız bir giriş cümlesini unutamıyorum. Tüylerimi di­ken diken […]

Daha fazla oku
Modern Müslümanın En önemli Problemi Kimlik Arayışından Uzaklaşmasıdır

  İnsan, kimliğini ararken sadece bu âyet üzerinde teemmül, tedebbür ve tefekkür edecek olsa dahi, kendi aslının nereye da­yandığını görecektir. “Ben ona, kendi ruhumdan üfledim/’ diyen O Allah, bir başka âyette “el-Evvelu, ve’l-Ahiruf ve’z-Zâhiru ve-l Bâtinu” demektedir. Yani ilk Benim, son da Benim. İç Benim, dış da Benim, demek. Muhyiddin-i Arabi bu âyetle ilgili olarak, […]

Daha fazla oku