Sömürgecilik ve Oryantalizm-1

1901 tarihli Hint Nüfus Sayımı Raporu’nda, 300 milyona yakın Hintlinin 900 kadar beyaz kamu görevlisi tarafından yönetildiği kaydedilmiştir. Hindistan’da ayrıca, her 4.000 Hintliye karşı yaklaşık bir İngiliz askeri bu­lunmaktaydı. Victorya döneminden bir gözlemcinin söylediği gibi, tüm Hintliler aynı anda tükürseler, Hindistan’daki İngilizleri boğabılirlerdi. Yine de, olgular ve fanteziler bir kenara bırakıldığında, Avrupa’nın Hin­distan ve Asya’daki […]

Daha fazla oku
Sömürgecilik ve Oryantalizm-2

İdeoloji ve Hegemonya Bu anlayışın nasıl sağlandığını, bir başka deyişle emperyalizm ve sömürgeciliğin nasıl işletildiğini, bu kavramların barındırdığı olum­suzlukların nasıl aklandığını anlayabilmek için “ideoloji” ve “hege­monya” kavramlarına dönmek gerekiyor. Bu da bizim, Oryantalizmin bir söylem olarak nasıl bir güce sahip olduğunu görmemizi sağlayacak­tır. Sömürgeciliğin Batı dillerindeki karşılığı olan “kolonileştirme”nin olumsuz çağrışımlar taşımaması, bu tanımların ideolojik […]

Daha fazla oku
Osmanlılar çağı

Ondört ve onbeşinci yüzyıllardan başlayarak Müslüman-Hıristiyan, ya da Doğu-Batı ilişkilerindeki en önemli gelişme, Osmanlı devle­tinin adım adım yükselişi ve Balkanlardan Mağrip ülkelerine kadar uzanan bir egemenlik alanı kurmasıdır. Bu egemenlik, Batılıların gö­zünde, Arap akınlarının yedinci yüzyılda yarattığı ve ona silinmez karakterini kazandırdığı Akdeniz’deki “kopuşu” pekiştirerek yeniden canlandırmıştır. Onbeşinci yüzyıl sonundan itibaren Osmanlı devleti, Akdeniz’de ulaştığı […]

Daha fazla oku
Avrupa’nın Ortaçağ’ı

Avrupa’nın Aydınlanma döneminden sonra elde ettiği ve ondoku- zuncu yüzyıldan itibaren perçinlediği maddî üstünlük avantajından yararlanarak kendini dünyanın merkezine yerleştirmesi, bütün bir insanlığın tarih boyunca meydana getirdiği birikimleri yok sayması ve her şeyi kendi buluşuymuş gibi göstermeye çalışması, onu, tarih çağlarını da kendini merkez alarak dönemlenlendirmeye götürmüştür. Irkları, dinleri, dilleri ve coğrafyayı kategorilere ayırmadan edemeyen […]

Daha fazla oku
Oryantalizm’in Genelleştirme ve Karşılaştırmacı Yöntemi-1

Oryantalizm, Oryantal nesnenin oluşturulmasında sıklıkla genel­leştirme ve karşılaştırma yöntemini kullanır. Said’in belirttiği gibi Or­yantalizmin özelliği “her gözlemlenebilir ayrıntıdan bir genelleme, her genellemeden de Şark doğasına, mizacına, zihniyetine, töresine ya da tipine ilişkin değişmez bir yasa” 41türetmektir. Bir özne olarak Oryantalistin, kendi Batılı kimliğini ve bütünlüğünü kurması, bir nesne olarak Doğu üzerinde gerçekleştirdiği bu tür fantezilerle […]

Daha fazla oku
Oryantalizm’in Genelleştirme ve Karşılaştırmacı Yöntemi-2

Oryantalist söylem Edward Said, bu bölümün başında verdiğimiz üç Oryantalizm ta­nımının ardından, Oryantalizmin, bir söylem olarak incelenmedikçe, Aydınlanma sonrasında Avrupa kültürünün Şark’ı siyasal, sosyolojik, askerî, ideolojik, bilimsel, imgesel olarak çekip çevirebilmesini -hatta üretebilmesini- sağlayan o müthiş sistemli disiplinin anlaşılmasının olanaksız olduğunu söyler. Çünkü Şarkiyatçılığın öylesine yetkin bir konumu vardı ki, Said’e göre “Şark’a ilişkin yazan, […]

Daha fazla oku
M. Kemal-Enver Paşa ilişkisi ve Turancılık

*** M. Kemal’in Enver Paşa hakkındaki suçlamaları: “(Enver) hesapsızdır, fikir ve kararların nasıl tatbik edileceğini düşünmeyi teferruat sayar; askerlikte genel bakımdan bilgisizdir, çünkü tabur, alay vs. gibi birliklere sıra ile komuta etmeden, en çok Makedonya ile Bingazi’de çete ve aşiret vuruşmalarında bulunduktan sonra sırf siyasal destekle en yüksek makamlara erişmiştir… Bu yüzden Enver, bir tümen […]

Daha fazla oku
Tesamüh:İslam Medeniyetinin Ruhu

Müslümanlar fetihlerin sona ermesinden Moğol istilasına kadar geçen dönem süresince içtimai, ahlaki, yaşam kalitesi, hoşgörü, taassuptan kaçınma, bilim ve kültürün korunması ve geliştirilmesi bakımından yüzyıllar boyunca medeni dünyanın öncüsü olmayı sürdürdüler.5 İslam medeniyetinin bu yüzyılları,bilim ve kültüre verdiği değer ve geliştirilmesindeki katkısıyla şüphesiz medeniyetler tarihinin en parlak dönemlerinden birini temsil eder. Bugünkü modern dünyanın İslam […]

Daha fazla oku
Yarım Hurma Bile Olsa

Yarım hurma vererek bile olsa kendinizi cehennem ateşinden koruyun ve o dahi yoksa gönül alıcı bir söz edin.’ 1 Tek bir sadaka yetmiş kötülük kapısını kapatır! 2 Peygamber dedi ki, “Her Müslüman sadaka vermelidir.” İnsanlar sordu, “Ey Allah’ın Peygamberi! Eğer bir kimsenin verecek hiçbir şeyi yoksa ne yapacak?” O dedi ki, “Elleriyle çalışsın, kazanç sağlasın […]

Daha fazla oku
Osmanlı Nizam-ı âlem Davası ve Bugünkü Süküt

Atalarımız millî mefküre ile İslâmî kaynaştırdıkça tarihte görülmemiş bir kudret ve hayatiyet kazanmışlardı. Adalet ve insanlık duygularına dayanan bu mefküre, cihân hâkimiyeti dâvâsı halinde yükselmiş, Osmanlı devrinde en mükemmel dereceye erişmişti. Üç kıt’ada ve eski medeniyet ülkelerinde kurulan imparatorlukta bu hâkimiyet “Nizâm-ı âlem’ adım alıyordu. Milletin ve devletin mevcudiyeti hikmetini teşkil ediyordu. Bu sebeple bu […]

Daha fazla oku