Genel
Uçuk Fikirlerin Sosyolojisi8 Haziran 2025
Gizliliğinize değer veriyoruz
Tarama deneyiminizi geliştirmek, kişiselleştirilmiş reklamlar ya da içerikler sunmak ve trafiğimizi analiz etmek için çerezleri kullanıyoruz. "Tümünü Kabul Et"e tıklayarak, çerez kullanımımıza izin vermiş olursunuz.
Çerezleri, platformumuzda verimli bir şekilde gezinmenize ve belirli işlevleri gerçekleştirmenize yardımcı olmak için kullanıyoruz. Aşağıda her bir izin kategorisi altında, tüm çerezler hakkında ayrıntılı bilgi bulacaksınız.
"Gerekli" olarak kategorize edilen çerezler, sitenin temel işlevlerinin gerçekleştirilmesinde vazgeçilemez nitelikte olduklarından tarayıcınızda saklanır. ...
Gerekli çerezler, web sitesinin temel işlevleri için çok önemlidir ve web sitesi bunlar olmadan amaçlandığı şekilde çalışmayacaktır.Bu çerezler kişisel olarak tanımlanabilecek herhangi bir veriyi saklamaz.
Görüntülenecek çerez yok.
İşlevsel çerezler, web sitesinin içeriğini sosyal medya platformlarında paylaşmak, geri bildirim toplamak ve diğer üçüncü taraf özellikleri gibi belirli işlevlerin gerçekleştirilmesine yardımcı olur.
Görüntülenecek çerez yok.
Analitik çerezler, ziyaretçilerin web sitesiyle nasıl etkileşime girdiğini anlamak için kullanılır. Bu çerezler, ziyaretçi sayısı, hemen çıkma oranı, trafik kaynağı vb. Gibi ölçümler hakkında bilgi sağlamaya yardımcı olur.
Görüntülenecek çerez yok.
Performans çerezleri, ziyaretçilere daha iyi bir kullanıcı deneyimi sunmaya yardımcı olan web sitesinin temel performans indekslerini anlamak ve analiz etmek için kullanılır.
Görüntülenecek çerez yok.
Reklam çerezleri, ziyaretçilere daha önce ziyaret ettikleri sayfalara göre özelleştirilmiş reklamlar sunmak ve reklam kampanyasının etkinliğini analiz etmek için kullanılır.
Görüntülenecek çerez yok.
Yusuf Aslan
14:03 - 15 Şubat 2013
10 Temmuz Salı günü Ankara îstasyonu’ndaki özel kalem binasında Parti tüzüğünü müzakere ettikten sonra Gazi ile baş başa hasbıhal ettik. Kendisinden hiç beklemediğim bir cümle sarf etti. Dedi ki: “Dini ve namusu olanlar aç kalmaya mahkûmdurlar.”1 Daha düne kadar kendisini Hilafet ve Saltanat makamına lâyık gören ve bu hususlarda girişimlerde bulunan, din ve namus lehine […]
Muhammed Ali
01:02 - 22 Ocak 2013
0 Yorumlar
Araştırmacı-Yazar Müfid Yüksel’in ortaya çıkardığı bilgilere göre Vakıflar Müdürlüğü’nün himayesinde olan, Beyoğlu’ndaki Kâtip Mustafa Çelebi Mescidi İstiklal Meyhanesi’ne çevrilirken, Sultanahmet’teki Şeyh Kaygusuz İbrahim Baba Kâdirî Dergâh-ı Şerîfi bugün içkili restoran olarak kullanılıyor. Cumhuriyetin ilk yıllarında Osmanlı kültürüne ve İslami eserlere karşı yürütülen sistematik unutturma, tahrip etme ve yok etme çalışmaları neticesinde birçok Osmanlı eseri […]
Muhammed Ali
00:57 - 22 Ocak 2013
0 Yorumlar
Yakın tarihimiz bize bir masal biçiminde anlatıla geldi. Cumhuriyet’in kuruluş yıllarında neler yaşandı, Mustafa Kemal ve silah arkadaşları arasında neler oldu yeni yeni su yüzüne çıkıyor. Yıllar boyu Kazım Karabekir’den Dr. Rıza Nur’un anılarına kadar dönemi anlatan her çalışma sansürlendi, yasaklandı. Halbuki tarihi doğru bilmeden sağlıklı bir gelecek kuramayız. Üstelik bu dönemde görev yapmış ancak […]
Muhammed Ali
00:50 - 22 Ocak 2013
0 Yorumlar
Nagehan Alçı, ‘Atatürk bir diktatördü..’ dedi, ortalık karıştı… Kemalistler tozu dumana kattılar.. Özellikle ‘sosyal medya’da coştular… Hain, kalleş, satılmış, liboş, cumhuriyet düşmanı..vs, demediklerini bırakmadılar… ( Bu kökten Kemalist, ultra-çağdaş cumhuriyetçi arkadaşlar böyledir işte!.. Bana da ‘çok küfürlü yazıyosun ulan.., ben şimdi senin… !’ diye başlayıp sunturlu küfür eder dururlar) Tabii ki çok hassas bir mevzu […]
Muhammed Ali
00:38 - 22 Ocak 2013
0 Yorumlar
Karabekir’in Kızı o günleri şöyle anlatır: “İsmet Paşa’nın çayına çağırıyoruz diye Etlik’teki evinden almışlar İzmir’de Elhamra sinamasındaki mahkemeye çıkarıncaya kadar tahtakuruları içinde Emniyet Müdürlüğünde yerde yatırmışlar. Yukarıda bir pencere varmış, o pencereyi de demirle kapatmışlar. Pencereyi de çivilemişler. Yer siltesi vermişler. Mahkeme başlıyor, salon subayla dolu. Mahkeme başkanı Kel Ali subaylara oturun diyor, oturmuyorlar. Karabekir Paşa […]
Muhammed Ali
00:29 - 22 Ocak 2013
0 Yorumlar
Namık Kemal’in oğlu Ali Ekrem Bey’in dediği gibi “Abdülhamid’in korkak olduğunu sananlar yanılırlar. Korkak olmak şöyle dursun, tam tersine cesurdu.” Dolmabahçe Sarayı’ndaki bir bayramlaşma sırasında deprem olmuş ve tavana asılı 1,5 tonluk bir avize yere düşmüştü. O kargaşalıkta salonda kılı kıpırdamayan tek kişi, Abdülhamid’di. Keza yanı başında bomba patlarken bile metanetini yitirmemiş, öğleden sonra elçilerle mutad […]
Muhammed Ali
00:27 - 22 Ocak 2013
0 Yorumlar
Hamidiye Alayları şunlara yaramıştı: 1. Askerlik yapmayan Kürtlerle kolluk kuvveti eksikliği giderildi. 2. Rus istilasına karşı caydırıcı oldu. 3. Kürtler ve konar göçerlerin dış güçlerce kullanılmasına engel oldu. 4. Aşiretlerin yerleşik hayata geçmelerini hızlandırdı. 5. Çocuklar İstanbul’daki Aşiret Mektebi’nde eğitilerek Osmanlılık bilinci edindiler. 6. Aşiret kavgalarının önüne geçildi. 7. Sükûnet sağlanınca Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun […]
Muhammed Ali
00:25 - 22 Ocak 2013
0 Yorumlar
31 Mart isyanında en ufak bir katkısının olmadığı kesin olarak ortaya çıktığı halde asırlık İttihatçı propagandanın etkisi hâlâ sürüyor. İsyanı araştırma komisyonu başkanı Yusuf Kemal [Tengirşenk], 31 Mart’ın Abdülhamid’in eseri olmayıp İttihatçılara karşı yabancı casus şebekeleri ile mürtecilerin teşebbüsleri olduğunu yazmıştır. Rıza Tevfik ise mahkemede şunları söylemiştir: 31 Mart uydurma ihtilali hazırlandığı zaman ben Talat […]
Muhammed Ali
00:24 - 22 Ocak 2013
0 Yorumlar
‘İstibdad’ kelimesini ‘despotizm’ diye çevirmek yanlıştır. Hele totalitarizm hiç değil. Kaldı ki, İslam siyaset düşüncesinde “istibdâd” meşru yönetim şekillerindendi. Mesela İbn Haldun ‘istibdâd’ı tek adam yönetimi, yani otokrasi anlamında kullanır ve meşru yönetim şekillerinden biri kabul eder. Kaldı ki, önüne gelen idam cezalarını sürekli affeden birinin istibdâdın yetkilerini hangi yönde kullandığını da pekala görmüş oluyoruz. […]
Muhammed Ali
00:21 - 22 Ocak 2013
0 Yorumlar
Hafiye teşkilatının topluma nefes aldırmadığını iddia edenler, aksi halde ne yapılması gerektiğini de söylemelidirler. Meydanı İngiliz, Rus, Fransız ajanlarına mı bırakmalıydı? Hafiyesiz, ajansız, casussuz bir devlet olur mu? Unutmayalım ki, Fransa’nın İstanbul büyükelçisi, Abdülhamid’in tahta geçtiği yıl sokaklarda Fransız Kralı’nın posterlerinin Ermeni hamalları tarafından satıldığını yazıyordu. Devlet Londra, Paris ve Petersburg’dan yönetiliyor, “Hasta Adam”ın kimin […]
0 Yorumlar