Hepimiz Suç Ortağıyız

Proküst’ün yatağı. Bu habis  harfler şuurun gırtlağına dişlerini geçiren birer sülük. Atını senatör yapan Caligula  insan haysiyetine bu hebbenneka eşkıya çetesinden çok daha hürmetkâr. Bir demokrasi düşünün ki, kendisine aydın payesi verilen şamar oğlanları alfabenin harfleri hakkında konuşmak hakkından mahrum.Sözde laik bir cumhuriyette en kenef , en âdi mefhum ve nesneler mukaddes. Latin alfabesi kuduz bir köpek gibi dile musallat  edildi. Üniversite o zamanki ve bu zamanki […]

Daha fazla oku
Doğu Despotizmi

Montesquieu, Doğu despotizminden söz eder. Düşünmez ki despotizmin alası, perestişkarı olduğu İngiltere’de ve tebaasi bulunduğu Fransa’dadır. Ne beyzadelerin dillere destan zulümlerini, ne isim hanesi açık tevkif emirnamelerini hatırlat Bu şaşkın toprak ağasının hakkımızdaki türrehatı sadece gülünçtür: “Türkler dünyanın en çirkin insanları idi. Karıları da kendileri gibi kaknemdi. Rum dilberlerini görünce akılları başlarından gitti. Başladılar kız […]

Daha fazla oku
Kelam Bütünüyle Haysiyettir

İlk kitap: hafıza. Şaman veya rahip , yazının icadından sonra da imtiyazlarını titizce korur, fetihlerini uzun zaman yazıya dökmez, nesilden nesile sözle aktarır; sözle, yani nazımla. Sırlar, harflere tevdi edildiği zaman bile sokağın dili kullanılmaz. İlâhiler manzum, büyüler manzum, destanlar manzum. Şairler yoğurmuş dili, düşünceyi şairler uysallaştırmış. Beşiğinde Tanrıların dilini konuşmuş insan. Nazım en olgun meyvelerini verdikten sonra nesir  doğmuş. […]

Daha fazla oku
Bir İmparatorluğun Anatomisi

Kaçanlar: “Boğuluyoruz”, diyorlar… “Memleket bir zelzele arefesinde. Gitmek, kaderin hatalarını düzeltmektir. Cangıldan şehire, kasırgadan limana, kaostan tarihe kaçış.Yükseliş devrinde aydın, toplumun herhangi bir ferdidir: zevkleri ile, zilletleri ile, mukaddesleri ile. Ne imtiyazı var­dır, ne imtiyaz peşindedir.Tanzimat, Babıâli’nin Avrupalılaşması. Bürokrasi, halk­ları da, saraydan da kopar. Aydın da bürokrattır, hem de çok nazlı, çok hassas, çok hercâi […]

Daha fazla oku
Bizde Hiciv Yok

Hiciv, lirizm ırmağının coşkun bir kolu: önceleri bulanık akar, sonra durulur. Zamanla bir mekteb-i edeb olur, tarih gibi. Vatanı, Roma. İlk büyük temsilcileri: Horatius ile Juvenalis. Birincisi Sadi’yi ve Hayam’ı hatırlatır: rint, bilge, zarif; ikincisi Sahyun Nebilerini : haşin, yavuz, öfkeli. Horatius bahtiyarların şairi, Juvenalis mustariplerin… Zekâ ile vicdan. Horatius, sevdiklerini yaralamamak için oklarını uzaklara atan bir heccav , çağının zevk ve […]

Daha fazla oku
Hayale ve Hakikate Dair

Hakikat o kadar çirkin mi? Neden süprüntü kutularından tedarik ettiğiniz paçavralarla sarıp sarmalıyorsunuz? Yalan daima asil değil ki? Donmuş ruhunuz. Ne ümidin sıcaklığı ne sevginin alevi Sibirya’da vahalar yaratabilir. Derinlere inmeyen bir tecessüs; kumları avuçları ile iten toprağın bağrındaki coşkun sulara inmeyen çölde artezyen fışkırtamayan fışkırtmak istemeyen ürkek mecalsiz hasta bir tecessüs. Kurumuş bir deve […]

Daha fazla oku
Türkiye’deki Hayalet

89’a kadar kana, çamura bulamış Avrupa’yı. İspanya’da engizisyon olmuş, Rusya’da çar.Avrupa’dan kovulunca bize sığınmış. Baş tâcı etmişiz ” bîvei bâkir” i. Elli yıl düşünce yasaklanmış; îman, suç sayılmış. Bu izm uğruna bütün izmlere düşman kesilmişiz. Onu her tehlikeden korumak için hapishâneler yükseltmiş, matbaalar kurmuş, mektepler açmışız. Gediklerden sızan her fikir süngü ile tepelenmiş. Kamuoyu o […]

Daha fazla oku
Osmanlıda Fikrî Faaliyet

Cevdet Paşa’nın hayatında iki facia var. Biri yabancı dil öğrenememesi. Medresenin ciddi disiplininden geçen, çalışkan, ağırbaşlı devlet adamı, topraktan biten mantarlar gibi çevresini saran zıpçıktı intelijansiyadan nefret eder. Merhaleleri birer birer geçmemiş, her basamağın çilesini ayrı ayrı çekmemişlerdir. Fakat bağırıp çağıran ve küçük dağlan biz yarattık diye haykıran onlardır. Paşa’nın içine şüphe düşmüştür. Kendi değerinden şüphe, putlarından şüphe. […]

Daha fazla oku
Osmanlı Tarihinin Mirası

Osmanlı tarihinin bugünkü Türk insanına mirası nedir?Yarını inşa ederken tarihî vasıflarımızdan ne ölçüde faydalanabiliriz?Maziden gelen temayüllerimize dayanarak nasıl bir istikbal inşa edebiliriz?  Başka bir tabirle Türk insanı kapitalizme mi sosyalizme mi yatkındır? Osmanlı birçok unsurların mesut bir terkibi. Orta Asya’dan getirdiği biyolojik vasıflar: bir başbuğ  etrafında toplanmak, gözünü daldan budaktan esirgememek, bir kelimeyle birçok göçebe medeniyetlerinde […]

Daha fazla oku
Köylüye Okumak

Köye tek kitap girebilmişti: Kur’an.  Ve hayali cennete kanatlandıran birkaç risale. Toprak adamı ancak cehennemden kurtulmak için okur. Kitap cennetin anahtarıdır. Öğretmen imamın yerini tutamadı, tutamayacaktır. Öğretmen köye neyi getiriyor?   Samimiyetsizliği, köksüzlüğü ve hoppalığı. Köy bir gurbet, bir sürgün, bir Lilluputlar ülkesidir hazret için. Hazret de köylü için yabancı bir madde, bir düşman, bir nevi casus. Okuyup […]

Daha fazla oku