Genel
Uçuk Fikirlerin Sosyolojisi8 Haziran 2025
Gizliliğinize değer veriyoruz
Tarama deneyiminizi geliştirmek, kişiselleştirilmiş reklamlar ya da içerikler sunmak ve trafiğimizi analiz etmek için çerezleri kullanıyoruz. "Tümünü Kabul Et"e tıklayarak, çerez kullanımımıza izin vermiş olursunuz.
Çerezleri, platformumuzda verimli bir şekilde gezinmenize ve belirli işlevleri gerçekleştirmenize yardımcı olmak için kullanıyoruz. Aşağıda her bir izin kategorisi altında, tüm çerezler hakkında ayrıntılı bilgi bulacaksınız.
"Gerekli" olarak kategorize edilen çerezler, sitenin temel işlevlerinin gerçekleştirilmesinde vazgeçilemez nitelikte olduklarından tarayıcınızda saklanır. ...
Gerekli çerezler, web sitesinin temel işlevleri için çok önemlidir ve web sitesi bunlar olmadan amaçlandığı şekilde çalışmayacaktır.Bu çerezler kişisel olarak tanımlanabilecek herhangi bir veriyi saklamaz.
Görüntülenecek çerez yok.
İşlevsel çerezler, web sitesinin içeriğini sosyal medya platformlarında paylaşmak, geri bildirim toplamak ve diğer üçüncü taraf özellikleri gibi belirli işlevlerin gerçekleştirilmesine yardımcı olur.
Görüntülenecek çerez yok.
Analitik çerezler, ziyaretçilerin web sitesiyle nasıl etkileşime girdiğini anlamak için kullanılır. Bu çerezler, ziyaretçi sayısı, hemen çıkma oranı, trafik kaynağı vb. Gibi ölçümler hakkında bilgi sağlamaya yardımcı olur.
Görüntülenecek çerez yok.
Performans çerezleri, ziyaretçilere daha iyi bir kullanıcı deneyimi sunmaya yardımcı olan web sitesinin temel performans indekslerini anlamak ve analiz etmek için kullanılır.
Görüntülenecek çerez yok.
Reklam çerezleri, ziyaretçilere daha önce ziyaret ettikleri sayfalara göre özelleştirilmiş reklamlar sunmak ve reklam kampanyasının etkinliğini analiz etmek için kullanılır.
Görüntülenecek çerez yok.
Muhammed Ali
14:45 - 18 Eylül 2018
Allah’ın yüce sıfatlarından irade, kudret, ilim, sem’, basar, tekvin sıfatlarının kendilerine ait özel taallukları vardır. AÇIKLAMA Allah’ın yüce sıfatlarının münasebetinden (izafe edilmesinden) kasıt, Cenâb-ı Hakk’ın bu sıfatlardan biriyle bir şeyi bir şekle tahsis etmesi; bir şeyi yaratmak ile terkedebilmesi; bir şeyi bilfiil var etmesi veya yok etmesi; bir işin ortaya çıkmasını sağlaması veya başkalarının anlamalarını […]
Muhammed Ali
01:56 - 7 Ocak 2018
0 Yorumlar
Bu kâinatın Hâlık-ı Zülcelal’i Kayyum’dur. Yani bizâtihî kaimdir, daimdir, bâkidir. Bütün eşya onunla kaimdir, devam eder ve vücudda kalır, beka bulur. Eğer kâinattan bir dakikacık olsun o nisbet-i kayyumiyet kesilse, kâinat mahvolur. Hem o Zât-ı Zülcelal’in kayyumiyetiyle beraber Kur’an-ı Azîmüşşan’da ferman ettiği gibi ﻟَﻴْﺲَ ﻛَﻤِﺜْﻠِﻪِ ﺷَﻲْﺀٌ dür. Yani ne zâtında, ne sıfâtında, ne ef’alinde naziri […]
Muhammed Ali
00:13 - 13 Aralık 2017
0 Yorumlar
Bürhan-ı limmî, müessirin esere delâleti, bürhan-ı innî ise eserin müessire delâletidir. Bu ince mânâyı bazı misâllerle fehme yakınlaştırmaya çalışacağız. Meselâ, hattatlık san’atında fevkalâde maharet kesbetmiş bir zat, “her cemâl ve kemâl sahibi kendi cemâl ve kemâlini görmek ve göstermek istemesi” sırrınca, bir Kur’ân-ı Kerîm yazarak bu hattatlık kemâlini onda tezahür ettirecek ve müştâk seyircilerine temâşa ettirecektir. Bu zat, bunun zıddıyla muamele […]
Muhammed Ali
14:21 - 6 Temmuz 2017
0 Yorumlar
Yetmiş İkinci Fasıl Bil ki, söz arasında beliren bu fasıllarının faydası çoktur. Fakat burulan çok az kimse yararlanır. İlmi ve aklıyla gurur duyan kimse çoğu kez bundan ne etkilenir ne de yararlanır. Bunlar arızî olarak belirtilince bana yakışan şey belirtildiği ölçüde özetlemek ve şunu söylemektir: Belli olmuştur ki, “Âlem zaman itibarıyla kadîmdir.” diyen kimsenin sözü […]
Muhammed Ali
13:58 - 6 Temmuz 2017
0 Yorumlar
On İkinci Fasıl Kur’ân’daki eşsiz âyetlerden biri de Allah Teâlâ’nın “Ve onlara (olup bitenleri) tam bir bilgi ile mutlaka anlatacağız. Biz (olup bitenlerden) uzakta değiliz.” (Arâf, 7/7) mealindeki sözüdür. Bu âyet göstermektedir ki, her şey onun için hâzır olduğu gibi o da her şeyle birlikte hâzırdır. Bu nedenledir ki, hiçbir şey onun ilminden uzak değildir. […]
Muhammed Ali
12:53 - 15 Haziran 2017
0 Yorumlar
İkinci Maksat: Yüce Allah’ın cisim olmadığı Ehl-i Hakk’ın görüşüdür. Bazı cahiller O’nun cisim olduğunu düşünmüşler sonra da görüş ayrılığına düşmüşlerdir. Buna göre Kerrâmiyye’nin bir kısmı şöyle demiştir: O cisimdir yani mevcuttur. Kerrâmiyye içinde başka bir grup ise O’nun cisim olduğunu yani kendi başına var olduğunu söylemiştir. Bu iki açıklamaya göre onlarla tartışma yalnızca isimlendirmede yani […]
Muhammed Ali
12:49 - 15 Haziran 2017
0 Yorumlar
…. Üçüncü sıfat istivâdır. Zira yüce Allah “Rahman arşa istivâ etmiştir”(Taha,5) âyetinde kendisini istivâyla nitelemiştir. Ashap istivâ hakkında ihtilaf etmiştir. Çoğunluk istivânın hükümranlık demek olduğunu söylemiştir. Bu takdirde istivâ kudret sıfatına varmaktadır. Şair şöyle demiştir: “Amr Irak’a istivâ etti // kılıçsız ve kan dökmeden”. Bu şiirde istivâ hâkim olmak anlamındadır. Bir başka şair şöyle demiştir: […]
Muhammed Ali
13:29 - 6 Mayıs 2017
0 Yorumlar
İSLÂM ÂLİMLERİNİN ALLAHÜ TEÂLÂ’NIN HÂDİS’E (SONRADAN OLAN ŞEYLERE) BENZEMEMESİNDE İTTİFAKLARI Ehl-i sünnet taifesinden Şafiî, Hanefi, Mâliki ve faziletli Hanbelî taifeleriyle diğer âlimler, Allah tebareke ve teâlânın, cihetten, cismiyetten sınırlanmaktan, mekândan ve mahlûkatına benzemekten münezzeh olduğu hususunda ittifak etmişlerdir. EBU’L-MEÂLİ ÎMAMÜ’L-HARAMEYN «LÜMAÜ’L-EDİLLE» ADLI KİTABINDAKİ, «ALLAHÜ TEÂLÂ’NIN HÂDİSLERE (SONRADAN YARATILANLARA) BENZEMEKTEN MÜNEZZEH OLDUĞUNA DAİR KELÂMI İLE MEZKÛR KİTABIN […]
Muhammed Ali
20:46 - 19 Nisan 2017
0 Yorumlar
..(Allah) herşeyi bilir “(Bakara 29)ayeti, Cenab-ı Hakkın yeri, yerdekileri, gökleri ve gökteki harikulade varlıkları yaratmasının ancak onları bildiği ve cüzisi ile küllisi ile onları çepeçevre ilmiyle ihata etmesiyle mümkün olabileceğini gösterir. Bu ise birçok şeye delalet eder: 1) Allah cüziyyatı bilemez diyen felsefecilerin görüşlerinin fasit; kelamcıların görüşlerinin ise doğru olduğu manasına gelir. Çünkü kelamcılar, Allah […]
Muhammed Ali
14:59 - 15 Nisan 2017
0 Yorumlar
Bil ki Allah Teâlâ, zâtı gereği Alimdir ve o, aynı anda bütün malûmatı aynı ilimle bilir ve bu ilim, değişmez. Yine bu ilim, “hudûs” ve “mümkin oluş” ile nitelendirilmeksizin, Allah’ın zâtının zorunlu niteliklerindendir. Kul, Rabbine ancak, ilk altıda birde[1]müşterektir ki, bu da ancak bilme sıfatıdır. Sonra, Kendisiyle kulları arasında müşterek olan ilim de, iki parçadan […]
0 Yorumlar