1. Sünnetin Kaynağı Kur’an-ı Kerîm, hem lafzı hem de manasıyla vahiy olduğu için ona vahy-i metlüv (okunan vahiy) denilmektedir. Sünnet ise, vahyin bir çeşit meal ve mefhumu olduğundan dolaylı vahiydir. Fakat lafız olarak vahiy niteliğine sahip değildir. Bu sebeple de ona vahy-i gayr-i metlüv denilmektedir. Hz. Peygamber, vahiy, üstün beşerî akıl ve nebevî akıl ya […]
Evvelemirde burada “Sünnet” tabiriyle neyi kastettiğimizi ortaya koyalım: Bizim burada “Sünnet” tabiriyle kasdettiğimiz, Hz. Peygamber (s.a.v)’in, Din’in tebliği ve hayata aktarılması bağlamındaki söz ve fiilleridir. Konunun sağlıklı bir zeminde ele alınabilmesi için öncelikle Sünnet’in bağlayıcı olup olmadığının, doğrudan Kur’an’a dayanarak ortaya konması gerekmektedir. Ancak mesele bununla bitmemektedir. İkinci aşamada yapılması gereken, Sünnet’i bize nakleden unsurların […]
Denebilir ki ’’Yüce Allah (c.c) Kur’an’ı korumayı bizzat üstlenmiştir. Ama hadisler için aynı durum söz konusu değildir.” Buna cevaben deriz ki: Yüce Allah (c.c)’ın korumayı üstlendiğini belirttiği şeyin, Kur’an değil, ’’Zikir” olduğu ve buradaki ”Zikir”in, Sünnet’i de kapsadığı yolunda kuvvetli beyanlar bulunması bir yana, Kur’an’m korunması olgusunun nasıl gerçekleştiği sorusu da önemlidir. Yüce Allah (c.c) […]
0 Yorumlar