Yüce Allah’ın, vahiy yoluyla Hz. Peygamber’i uyarması, ona bir şey yapmayı emretmesi, bazı şeyleri yapmasını yasaklaması veya ona bazı konularda bilgi vermesi, vahyin bağlayıcılığı açısından önem arz eden bir husustur. Çünkü “Allah Teâlâ’nın vahyetmekle ne yaptığı” sorusunun cevabı, mutlak manada bu bağlayıcılığa işaret eder. Bu durum aynı zamanda, Hz. Peygamber’in fiillerini, vahiy ile irtibatlı olarak […]
Sünnet-vahiy ilişkisinin nitelik ve boyutları konusu, öncelikle peygamberlerin dindeki konumları açısından ele alınması gereken bir konudur. Çünkü vahiy gibi Allah’tan çeşitli şekil ve yollarla peygamberlere gelen bir mesajın, kabûlünden başlayıp nitelik ve alan tasnifine kadar uzanan geniş yelpazede merkezî konum, yine ‘peygamberlerin kendileri’ne aittir. Bu husus, sünnet-vahiy ilişkisinin doğallığı kadar kaçınılmazlığını da göstermektedir. Çünkü peygamberler, […]
Öncelikle peygamberlerin ismet sıfatının mahiyeti üzerinde kısaca duralım: İsmet kavramı, genel olarak: “Peygamberlerin gerek sözlerinde, gerekse fiillerinde kendilerini lekeleyecek ve kıymetten düşürecek hatalardan korunmuş olmaları”(603), “sahibini, çirkin işlerden (fücûr) alıkoyan manevî bir meleke”(604) olarak tanımlanmaktadır. Râğıb el-Isfahânî ise ismetin, temelde ‘Allah’ın peygamberleri koruması’ olduğunu belirterek, bu korumanın şu şekillerde tezahür ettiğine vurgu yapar: Peygamberlerin cevherlerini […]
0 Yorumlar