İslamcılık Üzerine

  İslamcılık hareketlerinin ikinci bir İslami uyanışa ihtiyacı yok mu? İlk uyanış siyasi ve cüziydi. İkinci uyanış ahlaki ve külli olmalıdır. Günümüzde İslam’ı nasıl sunmalıyız? Anlaşılması, fark edilmesi büyük dikkat isteyen ve zor duruma düşürücü bir soru. Hiçbir asır, içinde bu­lunduğumuz asır kadar İslam’ın kendisine layık bir tarz­la sunulması ihtiyacını ortaya çıkarmamıştı. Bu durum birbiriyle […]

Daha fazla oku
Türkiye’de İslamcılık ve Sistematik Bir Düşünce İddiası Olarak Diriliş Düşüncesi

  Giriş   Şair ve düşünür Sezai Karakoç ile bütünleşen Diriliş Düşüncesi, Türkiye’de İslamcılık dahilinde kendine özgü bir hareket kaynağı olarak kabul edilebilir. Diriliş, Sezai Karakoç’un hikâyesiyle biçimlenmiş bir düşünce sistematiği gibi görünse de kaynakları ve hedefi açısından bir dönemselliği ya da tarihselliği aşma iddiasını en azından özünde taşımaktadır. Diriliş düşüncesi, Türki- ye de ve […]

Daha fazla oku
Nihilizmin Panzehiri:Teslimiyet

  Yazar: Hüseyin Etil Girizgâh: Edebiyat alanında yaşanan gelişmeleri her zaman ciddiye almalıyız. Çünkü edebiyat olayları politik ve toplumsal olayların ön habercisi olma işlevi görmektedir. Şairler ve romancılar sahip oldukları güçlü sezgileri sayesinde toplumsal alandaki en ufak hareketlenmeleri bütün bedenleriyle duyumsayarak yüreklerinde hissederler. Bu hislerini ise ancak edebî biçimler altında topluma iletirler. Böylelikle hissettikleri duyguların […]

Daha fazla oku
Yönümüz Yolumuzdur

Yönsüzlük, yolsuzluk… İki yüz yıldan beri peşinde gezdiğimiz güç macerasında maalesef hep önümüze bu ikiz mesele çıkıyor. Demek ki yönümüzde de, yolumuzda da bir yanlışlık var.İki yüz yıldır İslâm âlemi olarak elli çeşit çâre denedik. Ama kendimiz olmayı, adam olmayı, ahlâklı olmayı pek denemedik.Bu kadar zamandır onca emeğe, fikre, okumaya-yazmaya rağmen hâlâ yolsuz ve yönsüz […]

Daha fazla oku
İlahiyat çevrelerinin ‘Halk İslamı’na yaklaşımı problemli

İki cilt halinde yayımlanan ‘Cumhuriyet Türkiyesi’nde Bir Mesele Olarak İslam’ kitabında yer verdiği tespitler üzerine Prof. İsmail Kara önemli değerlendirmelerde bulunuyor. Modern eğitim süreçlerinden geçmiş İslâmcıların ve İlahiyat, Diyanet çevrelerinin ‘halk İslamı’nı, müslümanlığı tenkitçi bir bakış açısıyla ele alışları kitabın neredeyse tamamında karşımıza çıkan vurgulu bir konu. Bu nedir ve niçin bu kadar önemlidir? Önemli […]

Daha fazla oku
İslâmcı Bireylerin Kendi Özgür Ahlakları (İndividüalist Ahlak)

  …Böylece İslâmcıların zaten kritik eşikte gezinen fikri ve günde­lik ahlaki düzeyleri tamamıyla neoliberal etik tarafından ifsat edilmeye başladı. Bunlara bir başka eklektik düşünce biçimi, neoliberal ahlakı bir şekilde İslâmî kaidelerle “denkleştirme” girişimi de eklenerek sonuçta individüalist tekil ahlakçılıklara geçiş başladı. Bir grubun, dinin, mezhebin, devletin, grubun ahlakı yerini tek tek bireylerin kendi ahlak alanlarını […]

Daha fazla oku
Ev, Aile ve İşbölümünün Değişmesi

2000’li yıllardan sonra İslâmcı kadınların girdiği yol kadınların hareket sahasının genişletilmesini amaçlar. Önceleri İslamcılık hareketi içinde kadınların üsluplarından, tezlerinden bahsedi­lirken, şimdi “İslamcı kadın hareketi” var. Bir merkezi yok an­cak geniş kadrosu bulunmakta. İslâmcılık hareketinin hali na­zır tezleriyle irtibatı çok güçlü dolayısıyla konjonktürün kendi yönlerinde seyretmesine itiraz etmedikleri gibi bunu daha da ileriye götürme telaşı içindeler. […]

Daha fazla oku
İslâmcı Kadının Geleneksel ve Modern Fonksiyonu-1

Müslüman kadının, geleneksel rolü “kendi halinde” ve “ev”le ilgili olarak tasvir edilirken statüsünde ona yüklenen “analık rolü”, modern dünyada hem “evle ilgili” hem de “evin varlığını” teminat altına almaya evrilmiştir. Böylece Müslüman kadının modern sonrasında içine düştüğü durum ona modernleştirici rolünü de yüklemiştir. Geleneksel ihtiyaçlar, siyasal örgütlen­me ve cemaat temelli yapıyla sosyolojik konumlanma, kadın­ların başörtüsü […]

Daha fazla oku
İslâmcı Kadının Geleneksel ve Modern Fonksiyonu-2

Başörtüsündeki Kimlik, Başörtüsündeki Kişilik Başörtüsünün kimlikle eş değer olduğu durumlar, başörtü­lü kadınların psikolojik yapılarına da yansımaktadır. (Tuksal, 2000a, 59) Başörtüsünü çıkarmış çoğu kadının kendi görün­tüsüne alışamadığı bilinmektedir. Bu gerilim, başörtüsünün yalnız kimlikle değil kişilikle de ilgili olduğunu izah edebil­mektedir. Çünkü kişilik yapısını oluşturmada din birincil güç­lerdendir. Sosyalleşmenin, bireysel yeti ve kişiliğin oluşmasın­da, gelişmesinde dinin gücü […]

Daha fazla oku
Yeni Birey,Yeni Dindarlık-1

Maddi zenginlik, yeni dindarlığın belirleyicisi olarak imkânların artmasını sağlarken, orta sınıf kültürüne yaklaşma­yı beraberinde getirir. Girişimci, bireyci, eğitimli, tüketimci, yeni iktisada uyumlu, İktisadî şartlarla İslâmî ilkeler arasında bağdaştırmalar yapabilen bireylerle, neoliberal kültür içinde doğmuş, aidiyetlerini buna göre belirlemiş, önceki dönemlerle bağını kesmiş gençler teşekkül ettirir yeni dindarlığı. Geçiş dönemini idare eden, neoliberal kültüre İslâmcıları ve […]

Daha fazla oku