Ashab-ı kiram radıyallahu Teâlâ anhum, devamlı bir sûrette evinin dışında Rasûl-u Muhterem sallallâhu aleyhi ve sellemi takib ederlerdi.. Evin içinde ise ezvâc-ı tâhirat O’nu takib ederlerdi. Sözlerini, fiillerini, hatta yürüyüşünü, ashabca görülen hal yaşantısını zabtedip nöbet ve takibde olanlar, döndükleri zaman ehillerine ve arkadaşlanna bildirirlerdi. Bu sûretle devreden çıkanlar, devreye girenlerden öğrenirlerdi. Ve bu sûretle […]
(Sünnete/hadislere ihtiyaç yok mu?) Bir televizyon kanalında seyrettiğimiz iki ilim adamının –hadisler konusunda yaptıkları- bazı değerlendirmelerini seyirciler adına tashih etmeyi uygun gördük. Maksadımız, bağcıyı dövmek değil, üzümü yemek olduğundan, ilgili kanal ve şahısların isimlerini açıklamakta bir maslahat görmemekteyiz. Asıl konuya girmeden önce şunu belirtmeliyiz ki; bu zatların ifadelerinden şunu iyice anladık ki; insanlar kendi meşreplerinin […]
Resul-i Ekrem (s.a.v.)’in, dudaklarının arasından çıkan sözlerden, Kur’an’dan olmayandan başkasının yazılmasını ashabına yasak ettiğine dair hadisler eksik değildir. Bununla beraber öyle sözler vardır ki, o sözleriyle ashabına hadislerin yalnız yazılmasına müsaade etmekle kalmamış, yazılmasını hatta emretmiştir. Görünüşte böyle birbirine zıt olan emirler ashabın zihinlerinde asla hayret uyandırmamıştır. Çünkü onlar söylenilen her sözle ne kasdedildiğini pek iyi biliyorlardı. […]
0 Yorumlar