Taha Abdurrahman – Dini Amel ve Aklın Yenilenmesi -Alıntılar

Bazı düşünürlerin Yüce Zat hakkındaki konuşmalarında huzur-ı ilahiye karşı bir edepsizlik yapmaktan kaçınmak maksadıyla kullanılması âdet olmuş tabirlerden hiçbirisine rastlayamadığımız gibi o makama layık saygı ve takdis ibarelerini de bulamıyoruz. Hatta bazıları bilimsel nesnellik ve keşfedici bakış adları altında gayb hakkındaki sözlerini sanki alelade canlılar veya cansız nesneler hakkında konuşuyormuşçasına ortaya koymakla övünmektedir. Herkes tarafından […]

Daha fazla oku
Yavuz Köktaş – Modern Dünyada Müslümanca Düşünmek 1 -Alıntılar-

İlginç bir yaklaşımla karşı karşıyayız. Zikredilen hadisten -Kulum beni nasıl biliyor ve tasavvur ediyorsa, ben öyleyimdir (ene inde zanni abdî bî)” (Buharî,Tevhid 15; 35; Müslim, Zikr 2) anlaşılan manaya göre Allah hakkındaki her türlü tasavvur meşru hale gelmektedir. Önemli olan sıfatların nasıl anlaşılacağı değil, Allah’ın emirlerine sadakat gösterilip gösterilemeyeceğidir. Bırakın, isim ve sıfatları dileyen dilediği […]

Daha fazla oku
Kur’an’ı Anlamak Ama Nasıl Anlamak?

Giriş Malum olduğu üzere günümüzde İslam’ın kaynaklarına yaklaşımda geçmişe nazaran bazı farklı görüşler vardır. Me­sela tek kaynak Kur’an’dır. Bu ehl-i Kur’an ve mealcilerin gö­rüşüdür. Bunu tartışmanın fazla bir anlamı yoktur. Bunun yanında Kur’an ve sünneti kaynak kabul eden anlayış vardır. Bunlar da kendi aralarında ayrılmaktadır. Örneğin sünneti kaynak kabul eden ama bu sünnetin Kur’an’da olduğunu […]

Daha fazla oku
Gayba İman

اَلَّذينَ يُؤْمِنُونَ بِالْغَيْبِ وَيُقيمُونَ الصَّلوةَ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنْفِقُونَ Bakara / 3. Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar. O müttakî (Allah’tan hakkıyle korkan)ler ki Hakk olan gayba inanırlar. Yahut gıyâben (görmeden) de iman ederler. Diğer bir tabirle onlar, gözle değil, kalp ile iman ederler, onlar bütün şüphelerden uzak oldukları gibi, iman etmek […]

Daha fazla oku
Velînin Kerâmeti Nebisinin Mucizesidir

Peygamberlerin mu’cizeleri, hayatlarından sonra da devam eder. Allah Teâlâ, tevfîkiyle kendilerini hidayete erdirdiği kulları vasıtasıyla bu mu’cizeyi izhar eder. Bu cihetle kerâmeti inkar eden mu’cizeyi inkar et­miş olur. Kerâmet; tâat ve ibadeti isyanından, takvâsı gafletinden fazla olan zevatta görülür. Allah Teâlâ bunlar hakkında tabiî kanunları iptal eder; Aklın idraki dışında olayları izhar eder. Kerâmet, ikram […]

Daha fazla oku
Peygamber Efendimiz (a.s) ın Gelecekle İlgili Verdiği Haberlerin Doğru Çıkması

Peygamber Efendimiz (a.s.m), Allah’ın bildirmesiyle gelecekle ilgili pek çok konuda haberler vermiştir. Verdiği haberler ise aynen bildirdiği gibi vücuda gelmiştir. Sahih rivayetlerden bir kısmını kaynaklarıyla beraber nakledeceğiz.   Sahabelerine demiş: “Şu benim oğlum Hasan, seyyiddir. Allah onun vasıtasıyla Müslümanların iki büyük ordusunu barıştıracaktır.”[1] Bu rivayetten tam kırk sene sonra Hazreti Hasan (r.a)’ın kumandası altındaki İslam […]

Daha fazla oku
Hz.Peygamber’in Gayb’den Haber Vermesi,Kurana Aykırı Mı ?

Özellikle günümüzde Hz. Peygamber’in gaybı bilmediğine, dolayı­sıyla gaybdan haber veren hadîslerin uydurma olduğuna dair bir­takım iddialar vardır. Bu iddia sahipleri Kur’ân’a parçacı yaklaşmakta, âyetleri bir bütün içerisinde değerlendirememektedir. Şöyle ki: Şu bir gerçek ki, Kur’ân’da Hz. Peygamber’in gaybı bilmediğini ifa­de eden âyetler vardır: “Ben size ‘Allah’ın hâzineleri benim yanımdadır’, demiyorum, gaybı da bilmem’’ Bununla birlikte […]

Daha fazla oku
Kıyamet Alametlerinin Varlığı,Kuran’a Aykırı Mı ?

  Kıyamet alametlerine dair pek çok hadis vardır. Burada kıyamet alametlerini reddeden bir anlayışa değinmek uygun olacaktır. Mese­la S. Ateş şöyle der: “Âyetin açık ifadesine göre ansızın gelecek olan kıyametin gelmez­den önce zuhur edecek alametleri de olamaz. Çünkü gelmezden önce birtakım alametleri görünecek olsa, ansızın değil, tedricen ve yavaş ya­vaş gelecek demektir. Alametlerinden geleceği anlaşılır. […]

Daha fazla oku
”Onlar Gayba inanırlar, Salât ederler.” Manası

“Onlar gayba inanırlar, salât ederler.” Yani kendileri açısından gayb olana taklidi ya da ilme dayalı tahkiki iman şeklinde inanırlar. Çünkü iman, taklidi ve tahkiki olmak üzere iki kısma ayrılır. Tahkiki iman da iki kısma ayrılır: Delile dayanan ve keşfe dayanan. Her ikisi de ya ilmin ve gaybın sınırına bağlıdır ya da değildir. Birincisi, “ilmel yakin” […]

Daha fazla oku