Abdülhak Şinasi Hisar – Kelime Kavgası -Notlarım

  Adamların çoğu okur yazar adam değil ve duyar, anlar değil, sadece yer, içer adam. ———————————————————– Her ruhun gizlenen bir şiir köşesi vardır. Bir gün bir iş adamına hesabının doğru olmadığını söylemiştim. Böylelikle, bilmeden, ruhunun san’at damarını tahrik etmiş oldum. Derhal gözlerine aşklı bir mânâ gelerek: “Aman Efendim,” dedi, “Bu hesabın neresi yanlış?” Ve kontrol […]

Daha fazla oku
İbrahim Kalın – Açık Ufuk -Notlarım

Aklınız, kalbiniz, duygularınız, hayal gücünüz ve iradeniz size ait değilse, düşünce yolculuğunda mesafe kat edemezsiniz. Şöyle bir dolanıp gelmek, kelimelerin ve kavramların dünyasına arada bir girip çıkmak tefekkür etmek değil, zihin eğlendirmektir. Oysa bizim günü kurtaran kurnazlıklara değil, neden ve nasıl var olduğumuza dair esaslı bir kavrayışa ihtiyacımız var. Var olmak ciddi bir iştir. Düşünerek […]

Daha fazla oku
İslam  Nazarında Ahlak-Anlama İlişkisi

Anlamanın,  derin  düşüncenin  ve  en  genelde  bilmenin  kişinin  ahlakıyla ilişkili  olduğu  kadim  zamanlardan  beri  bütün ulemamızın  farkında  olduğu  bir  husustur.  İmamı Azam’ın  fıkhı  “kişinin kendi  lehine  ve  aleyhine olan  meseleleri  bilmesi” diye  tarif  ettiği  malumdur. Sadru’ş-Şeria ,  bu  tarifin  itikadı  ve  amelı  meselelerin  yanı  sıra  zühd, kalp  huzuru  gibi  ahlak/ tasavvuf  meselelerini  de bilmek  manasına  […]

Daha fazla oku
Çağ ve İnanmış Adam

İnanmış adamın çağla durumu, kıldan ince, kılıçtan keskincedir. Çağı aşarsa anlaşılmayacaktır. Çağın akışına uyarsa, zaman içinde eriyip gidecektir. Çağ gelsin bana yetişsin diye bir kıyıya çekilirse, çağ onu aşacaktır. Dinamizme yeniden dönüş güçleşecektir. Öyleyse ne yapacaktır inanmış insan? Hem çağın önünde gidecek, hem çağ kendisine yetişsin diye onun elinden tutacaktır. Çağ uyusa ve onun hiç […]

Daha fazla oku
Sözün Amacı ve Hakikati

Bilesin ki, gerçekte insanın cevheri, akleden, düşünen, algılayan, eyleyen nefistir. Tüm düşünülür biçimler, onda bilkuvve vardır. O, kendinden daha yetkin, daha akıllı ve daha bilgili birinden öğrendi­ği ve istifâde ettiği vakit, bilkuvve bulunan biçimler ortaya çıkar ve nefis, bilfiil akıl olur ve duyulurları tetkike ve cisimli şeylerin tadını tatmaya ihtiyaç duymaz. Düşünen nefisler saf, datif […]

Daha fazla oku
Allah’ın ‘Mütekellim/Konuşan’ Olması

Akıllı kişinin düşünmesi ve bilmesi gerekir ki, Yüce Allah’ın sı­fatları sadece ifâde düzenleri ve işâret basamakları bakımından çoğa­lır ve birbirinden ayrılırlar. Nitekim O’nun ilmi zorda kalmış birinin duasını işitmeğe nispet edildiği zaman O’na “işiten” (Semi) denir. O’nun ilmi, büyük ve küçük her şeyi görmeye nispet edildiği zaman O’na “Gören” (Basîr) denir. O’ndan bir rızka erişildigi […]

Daha fazla oku
Düşünmek…

Mantık dilinde düşünmek,şuur ile eşya arasında münasebet kurmaktır. Aynada görünen hayal gibi eşya ve olayların şuurda tasavvur halinde tekrarlanmasıdır Dış dünyanın iç alemimizde bir nevi devamıdır; veyahut sebeplerle sonuçlar arasında münasebet kurmaktır Nazariye yapan mantık, düşünmeyi böyle tarif ediyor. Lakin insanin gerçeğini anlatan psikoloji, olayların böyle cereyan etmediğini ortaya koymaktadır. Düsünmeden evvel hissediyoruz dis dünyadan […]

Daha fazla oku
Var Olmak

Var olmak, düşünmek ve hareket etmek demektir. Vakıa hayvanlar da hareket ediyorlar. Lakin onların hareketleri şuurlu değildir; alelade yer değiştirmeden, kımıldanmadan ibarettir. Yalnız insana mahsus olan hareket (action) ise, kendi kendisini ve başka varlıkları değiştirmek demektir. Bununla insanın hareketleri hür oluş vasfını kazanıyor. Ancak hareketlerimin hür oluşu, kendisinden evvel var olan ve kendisine hakim bulunan […]

Daha fazla oku