Bediüzzaman’ın hürriyet hakkındaki ilk nutkunun son bölümünde Sultan Abdülhamid’in ismi ve ahvâli geçmesi münasebetiyle; Bediüzzaman’ın tımarhaneye ve tarassuthaneye zahiren onun tarafından sevk edildiği veya onun namına Mabeyn hükûmetinin tedbiriyle o gibi muameleler ona reva görüldüğü ve şark’tan Medreset‑üz‑Zehra’sı için Padişaha müracaat azmiyle gelmişken, hiç bir mülayim karşılık görmediği, fikir ve düşüncelerine cevab verilmemekle […]
İsrailiyat denilen hususlardır ki, müslüman olmuş yahudî âlimlerinin bazı âyât ve ehadîs-i şerifleri şerh ve tefsir ve izah makamında -ilmin esaslarına ve âyet ve hadîslerin asıl mâna ve muradlarına uygun olmayan eski mâlûmatları ile- ortaya attıkları, fakat çoğu zaman hurafe-varî olan sözleri mes’elesidir. Evet, İsrailiyat hikâyelerinin kaynak olarak menşei, tâ Resul-i Ekrem’in hayatında müslüman olan […]
Evvelâ mevzu’ ile alâkadar bir mukaddeme: Mevzu’ hadîsleri tanıma, bulma ve tesbit etme hususunda bazı kaideler, kanun ve usûller vaz’ edilmiş ve muhaddislerce tatbik de edilmiştir. Şöyle ki: Hicrî 200. yıl içerisinde şuyu’ bulan Mevzu’ hadîsler dedikodusu baş gösterince; büyük ve dâhî hadîs imamları mezkûr kaideleri koymuş ve tatbik etmişlerdir. Hadîs- Şeriflere katılmak istenen mevzu […]
1 Yorum