Müslümanların Yabancılarla İlk Etkileşimleri

Müslümanların yabancı kültürlerle temaslarının ilk neticesi düşünsel alanda olmuştur. Yabancı kültürün edebi-sosyal-siyasal-bilimsel yazın birikimi dikkatleri çekmiş ve bu yönde bir yandan fetihler sürerken bir yandan da bu eserlerin Arapça hakim dile kazandırılması çalışmaları hız kazanmıştır. Temasların bir sonucu olarak, felsefe ve bilim birikimini elde etmeye yönelik olarak gerçekleştirdikleri ilk tercüme faaliyeti hakkında, Emevi prensi Halid […]

Daha fazla oku
İslam İnancın’da Medeniyet

İslâm inancı açısından Medeniyet devlet teorisi olma­yıp, Müslüman toplumun yeryüzünde “halifetü’l arz” vasfına uygun şehir sis­temleri kurarak ticarî/içtimaî/ilmî/adlî yapıyı imar etmesidir. Bunun bir akitler, bağıtlar yapılaşması ile karşılıklı mesuliyetler getirdiği tartışmadan varestedir. Şehirler sistemi, Osmanlı asırları boyunca Osmanlı siyaset yapısının yanında tat­bik edilmiştir. Osmanlı siyaset yapısına taraf olmayan halkın vakıf, bedesten, mahalle, tımar, tekke, medrese […]

Daha fazla oku
Kuran-ı Kerim ve Bir Medeniyet İnşası

Medeniyet tabiri bizim geleneğimizde olumsuz anlamının yanı sıra olumlu manada da kullanılmıştır. Birçok eserde rastladığımız “Islâm Medeniyeti” tabiri bu kelimenin olumlu manada kullandığı yerlerden biridir. Islâm Medeniyeti, ta­biri gerçekte geniş bir coğrafî alanı, engin ve zengin bir kültürel mirası, derin ve köklü bir kültürel geleneği ifade eder. Bu tabirle coğrafî olarak Uzakdoğu ve As­ya’dan başlayıp […]

Daha fazla oku
İslam Neyi Hedefliyor: Müslümanca Yaşamayı mı, Uygarlığı mı?

…Kültürün uygarlık hâline dönüştürülmesi, bu demektir ki, kültür unsurlarının süslenmesi, pahalı, tekellüflü hâle dönüştürülmesi, insanın sapmasında, doğru yoldan kaymasında başat rol oynamaktadır. Bu itibarla bir Müslümanın gündelik hayatında ihtiyaca binaen kullandığı – barınaklardan, ibadethanelerden başlayarak sofra malzemesine kadar her türlü eşyanın asal görevini icra edecek biçimde imal edilmesi; onların süslenerek, pahalı malze­me ile yapılarak asal […]

Daha fazla oku
Süper Kahramanlar; Gerçeklik ve Gelecek

Hollywood’un süper kahramanları; örümcek Adam, Yarasa Adam, Süpermen, Kedi Kadın üzerinden bir gerçeklik ve gelecek öngörüsü yapmaya çalışa­lım. Süper kahramanlar üzerinden dünyaya atılmışlık mitinin temsilcisi, kendi gezegeninden kovulmuş bir Süpermen karşımıza çıkar. Tanrısal güçleri ile bu uzaylı karakter gizil güçlerini kullanmadığı durumda Clark Kent adında, sıradan bir Amerikan vatandaşından daha kabiliyetsiz bir kişilik profili çizer. […]

Daha fazla oku
Öteki Dünyanın İnsanları

Batı’daki güç ve iktidar tutkusunun insan algısına etkisini en net biçimiyle Ba­tı’nın diğer toplumlara bakışında görebiliriz. Batı, geçmişten günümüze kendisini hep farklı ve üstün görmüş, diğer insanları ise kurduğu sisteme olan bağlılıkları­na veya tehdit durumlarına göre farklı derecelerde ötekileştirmiş ve aşağılamıştır. Öteki insanları, kendi -Batı- kültürünün kıstaslarını kullanarak değerlendirmiş ve onları kendine benzetme çabası içinde […]

Daha fazla oku
Batı’nın Osmanlı Algısı: Hem Canavar Hem Pazar

Batılıların Osmanlı’yı çok da geç olmayan dönemlerde tanıma imkânı bul­dukları, kurulan siyasî, ticarî ve diplomatik ilişkilerden anlıyoruz. Bu nedenle da­ha yakın zamanlara kadar canavarlık ve barbarlık hikâyelerinin anlatılmasının gerçekçi ve inandırıcı olmadığı açıktır. Hem yoğun ticaret yapılıyor hem de bir yandan ‘canavar’ ve ‘barbar’ olarak nitelendiriyorlardı Osmanlı’yı. Avrupa’da Türklere/Osmanlı’ya karşı ciddi bir korkuyla karışık merak […]

Daha fazla oku
Aklın İnsan Hayatındaki Yeri

Aklın insan hayatındaki yeri olaylar ve nesneler arasındaki ilişkiyi kavrama alanıyla sınırlıdır. Bu ilişki kavrandıktan sonra doğru ve yanlışı seçmek her dayanak noktasına göre değişecektir. Aldığımız dayanak noktası hangisi ise bize göre doğru öylece temayüz edecektir. Bu yüzden aynı olay birine doğru gelirken diğerine yanlış görünebilir. Akim yolu birdir diyerek bütün insanları kendi görüşümüze sığdırmaya […]

Daha fazla oku
İnsan’da ”Ben Bilirim” Tavrı

İnsanlar arasında sağlıklı bildirişin ancak bildiriyi alanın karşı karşıya kaldığı bildiri önünde “boş” bulun­masıyla mümkün olur. Daha doğru bir ifadeyle, bir hitap veya bir metin bize ancak o metnin veya hitabın “altın­da” kaldığımız taktirde Öğretici olabilir. Eğer benimseme iradesini önceden gösterirsek bir düşünceyi, bir sanat eserini anlayabiliriz. Yani hiçbir bildiriye peşin “biliyorum”la yanaşamayız. Yanaşırsak bu […]

Daha fazla oku
Doğru Sözler…

Doğru sözler, diyor Lao Tse, her zaman aykırı görünürler ama başka hiçbir öğretme biçimi onun yerini tutamaz. Aykırı (paradoxical) olmak yani toplumda genel kabul gören yargıların dışında bazı düşünceler ileri sürmek, doğruyu araştıranların neredeyse kaçınılmaz akıbeti. Doğru peşinde olmak,çoğu zaman mevcut durumdan yararlanmakla ters, birbirine zıt noktalarda yer aldıkları için genel geçer yargılardan kolayca kuşku […]

Daha fazla oku