Batı’nın Ruhu

Batı’nın başarı formülleri üzerine pek çok fikir insanı, düşünce beyan etmişti. Necip Fazıl’a göre Batı’nın dayandığı düşünce formülü şuydu: Yunan+Roma+Hristiyanlık=Batı Medeniyeti.” Necip Fazıl’a göre Batı, ruhunu tamamen kaybetmiş ve kuru bir akla teslim olmuştur: “Batıyı Doğuyla beraberce, lif lif, en mahrem köklerine kadar muhasebe etmiş bir idrakin varacağı hüküm, Batının, geniş madde planıyla baştan başa […]

Daha fazla oku
Şimdinin Vakitsiz Seferberliği

Hasanali Yıldırım (…)Günümüzde de dünyanın bütün çocuklarının masal dinleyerek büyüdüğünü mü umanlardansınız yoksa? Hangi çocuk ruhu, en çok gereksindiği evrede hayalimi kışkırtan ve onu insan-toplum-nesne ilişkilerine farkettirmeden hazırlayan, zihnini dünyaya ayarlamasını kolaylaştıran masalların yokluğunun bıraktığı boşluğu bir benzeriyle doldurabilir? Hangi şey, varolmayan tiplemelerle dolu bir olay örgüsü üzerin- den varolanlar dünyasına özgü gerçekleri işaret eden […]

Daha fazla oku
Resmi Tarihin Oluşumu

Tanıl Bora resmi tarihin oluşumunu iki evreye ayırır;’’Doruğunu Türk Tarih Kongresi(1932) oluşturduğu (romantik) denilebilcek evre ile,2-Türk Tarih Kongresinden(1937) başlatabilceğimiz,1950’lere kadar uzanan ikinci evre.İlk evrede kadın kadın,Türk Tarihinin idealleştirilmesi ve etnisist bir tarihçilik hakim.İkinci evrede ise tarihsel  mitos üretiminde bir durulma söz konusu;mamafih devlet mitosu tahkim ediliyor ve ilk evrede üzerinden atlanan Osmanlı tariihi daha fazla […]

Daha fazla oku
Tanzimat Dönemi Çelişkileri

Tanzimat, öncesi, dönemi ve sonrasıyla çelişkilerle dolu bir dönemdir. II. Mah­mut’un gerçekleştirdiği devrim niteliğindeki yenilikler, toplumda infiallere neden ol­muş, toplum hem padişahı hem de yenilikleri hoş karşılamamıştır. Padişaha ‘Gavur Padişah’ demesi, padişahın diniyle ilgili bir durum değildir: Getirdiklerinin topluma uymadığını göstermek içindir. İkinci Mahmut’un bu kadar ra­hat hareket edebilmesi, karşısında herhangi bir gücün olmaması nedeniyledir. […]

Daha fazla oku
Batı’nın ‘Modern’Ie İmtihanı

Gerçek, objektif olmayı daima kendisine saklar. Modernlik, Batının insanlığa armağan ettiği bir kavram. Kavramı, Reform’a ve Rönesans’a izafe edenler de var, Sanayi Devrimi’ne de. Her ne olursa olsun modernlik uzantıları itibariyle Batı’da gelenekten hem çok çekti hem de ona olduğun­dan çok çektirdi, desek pek de abartmış olmayız. Genelde Reform, kısmı olarak ise Rönesans, Batı’nı n […]

Daha fazla oku
Değişme Kuramlarının Gözden Geçirilmesi

Toplumsal değişme, oldukça karmaşık ve çokyönlü bir süreçtir. Bu olguya iki fark­lı perspektiften bakmaya çalıştık. Bir genelleme yapacak olursak modernizm, toplum­sal değişmeye olumlu bir perspektiften bakmakta ve özenle olumlu olguları seçerek bi­ze tozpembe bir dünya sunmaktadır. Şu an için sefalet ve yoksunluk içinde olan insan­lara “bekleyin”, “‘uzun vadede modernleşmenin meyvelerinden siz de faydalanacaksınız” diyor. Dünyamızdaki […]

Daha fazla oku
Postmodernizm Hakkında

Aslında postmodernizm, modernitenin özgürlük, kardeşlik, eşitlik, gibi idealleri­nin gerçekleşmesinin mümkün olmadığının, zihnimizde kurduğumuz tozpembe bir dünyanın gerçekte bulunmadığının görülmesi üzerine ortaya çıkmış bir özeleştiri sa­yılabilir. Esasen postmodernizm, bazı modern olguların izolasyonundan cesaret almıştır. Mesela o, işçi hareketlerinin geri çekildiği ve kapitalizmin aşırı tüketici dina­miklerinin karakterize ettiği bir dönemin ürünüdür. Postmodernizm, moderniteyi eleştirirken genelde her şeyden […]

Daha fazla oku
Beden Makinesi

‘Doğa bir makinedir ve bilim de bu makineyi kullanmak ve yeni makineler üret­me sanatıdır.” (Bumin, 1996:24) Beden sahibi canlılar da bir makinedir. İnsanın bir bedeninin olması, bir makinesinin olmasıdır. Bu fikir, La Mettrie’de ‘‘makine insana dönüşecektir. Hayvan Özgürleşmesi adlı eserinde Peter Singer, bu fikrini yol açtığı sorunlara şöyle işaret ediyor: “Descartes maddeden oluşan her varlığın […]

Daha fazla oku
İnsan Anlayışının Mekanikleşmesi

Onyedinci yüzyıl bilimsel devrimi yalnızca dünya anlayışını değil, insanın kendisini içinde yabancı bulduğu bir dünya meydana getirerek, insan anlayışını da mekanikleştirdi. Ayrıca, bu yüzyılın bir ürünü olan bilimselcilik ve bugüne kadar model alınmış olan demode Newtoncu fiziğin fiziğin görünen başarısı bugün artık demode olmuş olan tüm bir insan bilimleri denilen serinin kuruluşuna yol açtı. Modern […]

Daha fazla oku
İnsan Ve Hürriyet

Descartes, “Selim akıl bütün insanlara müsavi surette paylaştırılmıştır” der. Bunun mânası, isterlerse, bütün insanlar hakikati bulabi­lirler, demektir. İnsan olmanın esası da budur. Nasıl bütün insanlar, el, kol, burun, ağız ve göz sahibi iseler, tıpkı bunlar gibi bir de düşünme­sini bilen bir akla sahiptirler. Hayvan düşünme iktidarını haiz değildir. İnsanda düşünme iktidarını inkâr etmek, onu hayvanla […]

Daha fazla oku