Yakın Tarih
Melihşah Sezen – Mayınlı Arazide Gece Yürüyüşü...28 Mart 2025
Gizliliğinize değer veriyoruz
Tarama deneyiminizi geliştirmek, kişiselleştirilmiş reklamlar ya da içerikler sunmak ve trafiğimizi analiz etmek için çerezleri kullanıyoruz. "Tümünü Kabul Et"e tıklayarak, çerez kullanımımıza izin vermiş olursunuz.
Çerezleri, platformumuzda verimli bir şekilde gezinmenize ve belirli işlevleri gerçekleştirmenize yardımcı olmak için kullanıyoruz. Aşağıda her bir izin kategorisi altında, tüm çerezler hakkında ayrıntılı bilgi bulacaksınız.
"Gerekli" olarak kategorize edilen çerezler, sitenin temel işlevlerinin gerçekleştirilmesinde vazgeçilemez nitelikte olduklarından tarayıcınızda saklanır. ...
Gerekli çerezler, web sitesinin temel işlevleri için çok önemlidir ve web sitesi bunlar olmadan amaçlandığı şekilde çalışmayacaktır.Bu çerezler kişisel olarak tanımlanabilecek herhangi bir veriyi saklamaz.
Görüntülenecek çerez yok.
İşlevsel çerezler, web sitesinin içeriğini sosyal medya platformlarında paylaşmak, geri bildirim toplamak ve diğer üçüncü taraf özellikleri gibi belirli işlevlerin gerçekleştirilmesine yardımcı olur.
Görüntülenecek çerez yok.
Analitik çerezler, ziyaretçilerin web sitesiyle nasıl etkileşime girdiğini anlamak için kullanılır. Bu çerezler, ziyaretçi sayısı, hemen çıkma oranı, trafik kaynağı vb. Gibi ölçümler hakkında bilgi sağlamaya yardımcı olur.
Görüntülenecek çerez yok.
Performans çerezleri, ziyaretçilere daha iyi bir kullanıcı deneyimi sunmaya yardımcı olan web sitesinin temel performans indekslerini anlamak ve analiz etmek için kullanılır.
Görüntülenecek çerez yok.
Reklam çerezleri, ziyaretçilere daha önce ziyaret ettikleri sayfalara göre özelleştirilmiş reklamlar sunmak ve reklam kampanyasının etkinliğini analiz etmek için kullanılır.
Görüntülenecek çerez yok.
Muhammed Ali
17:43 - 1 Ekim 2015
Bazı serseriler, peygamberlerin mu’cizelerini, son zamanda keşfedilmiş İlmî hakikatlerle açıklamak isterlerken, bir şeyleri uydururlar. Mesela ;ebâbil kuşlar ve fil hâdisesini tevil ederek şöyle derler: “Sinekler gibi mikrobu taşıyan bir sürü kuşlar, Arab müşriklerine saldır-mıştır. Çünkü taş insanı yakıp öldürmez.”.. Bu büyük bir hatadır. Allah Teâla, ebâbil adlı kuşları, taşlarıyla saldırtmıştır ve o kavmi imha eden, o […]
Muhammed Ali
17:07 - 11 Temmuz 2015
0 Yorumlar
Bismillahirrahmanirrahim (“Risalet-i Ahmediyeye dair” 19. Söz dersinden…) ON DÖRDÜNCÜ REŞHA Mahzen-i mu’cizat ve mu’cize-i kübrâ olan Kur’ân-ı Hakîm, nübüvvet-i Ahmediye (a.s.m.) ile vahdâniyet-i İlâhiyeyi o derece kat’î ispat ediyor ki, başka burhana hâcet bırakmıyor. Biz de onun tarifine ve medar-ı tenkit olmuş bir iki lem’a-i i’câzına işaret ederiz. İşte, Rabbimizi bize tarif eden Kur’ân-ı Hakîm, […]
Muhammed Ali
17:05 - 11 Temmuz 2015
0 Yorumlar
Bismillahirrahmanirrahim (“Risalet-i Ahmediyeye dair” 19. Söz dersinden…) ON ÜÇÜNCÜ REŞHA Acaba bütün efâzıl-ı benî Âdemi arkasına alıp, arz üstünde durup, Arş-ı Âzama müteveccihen el kaldırıp dua eden şu şeref-i nev-i insan ve ferîd-i kevn ü zaman ve bihakkın fahr-i kâinat ne istiyor? Bak, dinle: Saadet-i ebediye istiyor. Bekà istiyor. Lika istiyor. Cennet istiyor. Hem, merâyâ-yı […]
Muhammed Ali
17:02 - 11 Temmuz 2015
0 Yorumlar
Bismillahirrahmanirrahim (“Risalet-i Ahmediyeye dair” 19. Söz dersinden…) ON İKİNCİ REŞHA İşte, şu zat, şu mevcudat Hâlıkının vahdâniyetinin hakkaniyeti derecesinde hak bir burhan-ı nâtık, bir delil-i sadık olduğu gibi, haşrin ve saadet-i ebediyenin dahi bir burhan-ı katıı, bir delil-i sâtııdır. Belki, nasıl ki o zat, hidayetiyle saadet-i ebediyenin sebeb-i husulü ve vesile-i vusulüdür; öyle de, duasıyla, […]
Muhammed Ali
17:01 - 11 Temmuz 2015
0 Yorumlar
Bismillahirrahmanirrahim (“Risalet-i Ahmediyeye dair” 19. Söz dersinden…) ON BİRİNCİ REŞHA Böyle acip ve muammâ-âlûd şu kâinatın perde-i zahiriyesi altında, elbette ve elbette böyle acaip bizi bekliyor. Böyle acaibi haber verecek, böyle harika ve fevkalâde mu’ciznümâ bir zat lâzımdır. Hem bu zâtın gidişatından görünüyor ki, o görmüş ve görüyor ve gördüğünü söylüyor. Hem bizi nimetleriyle perverde […]
Muhammed Ali
16:57 - 11 Temmuz 2015
0 Yorumlar
Bismillahirrahmanirrahim Risalet-i Ahmediyeye dairdir وَمَا مَدَحْتُ مُحَمَّداً بِمَقَالَتِى وَلٰكِنْ مَدَحْتُ مَقَالَتِى بِمُحَمَّدٍ عَلَيْهِ الصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ Evet, şu Söz güzeldir. Fakat onu güzelleştiren, güzellerin güzeli olan evsâf-ı Muhammediyedir. On Dört Reşahâtı tazammun eden On Dördüncü Lem’anın BİRİNCİ REŞHASI Rabbimizi bize tarif eden üç büyük, küllî muarrif var: Birisi şu kitab-ı kâinattır ki, bir nebze şehadetini on […]
Muhammed Ali
16:56 - 11 Temmuz 2015
0 Yorumlar
Bismillahirrahmanirrahim (“Risalet-i Ahmediyeye dair” 19. Söz dersinden…) DOKUZUNCU REŞHA: Hem, bilirsin, küçük bir adam, küçük bir haysiyetle, küçük bir cemaatte, küçük bir meselede, münâzaralı bir dâvâda hicabsız, pervâsız, küçük fakat hacâletâver bir yalanı, düşmanları yanında, hilesini hissettirmeyecek derecede teessür ve telâş göstermeden söyleyemez. Şimdi bak bu zâta: Şek büyük bir vazifede, pek büyük bir vazifedar; […]
Muhammed Ali
16:53 - 11 Temmuz 2015
0 Yorumlar
Bismillahirrahmanirrahim (“Risalet-i Ahmediyeye dair” 19. Söz dersinden…) ALTINCI REŞHA İşte, o zat, bir saadet-i ebediyenin muhbiri, müjdecisi, bir rahmet-i bînihâyenin kâşifi ve ilâncısı ve saltanat-ı Rububiyetin mehâsininin dellâlı, seyircisi ve künûz-u esmâ-i İlâhiyenin keşşâfı, göstericisi olduğundan, böyle baksan-yani ubûdiyeti cihetiyle-onu bir misal-i muhabbet, bir timsal-i rahmet, bir şeref-i insaniyet, en nuranî bir semere-i şecere-i hilkat […]
Muhammed Ali
16:35 - 11 Temmuz 2015
0 Yorumlar
Bismillahirrahmanirrahim (“Risalet-i Ahmediyeye dair” 19. Söz dersinden…) DÖRDÜNCÜ REŞHA Bak, öyle bir ziya-yı hakikat neşreder ki, eğer onun o nuranî daire-i hakikat-i irşadından hariç bir surette kâinata baksan, elbette kâinatın şeklini bir matemhane-i umumî hükmünde ve mevcudatı birbirine ecnebî, belki düşman ve câmidâtı dehşetli cenazeler ve bütün zevilhayatı zevâl ve firakın sillesiyle ağlayan yetimler hükmünde […]
Muhammed Ali
16:33 - 11 Temmuz 2015
0 Yorumlar
Bismillahirrahmanirrahim (“Risalet-i Ahmediyeye dair” 19. Söz dersinden…) ÜÇÜNCÜ REŞHA Eğer istersen, gel, Asr-ı Saadete, Ceziretü’l-Araba gideriz. Hayalen olsun, onu vazife başında görüp ziyaret ederiz. İşte, bak: Hüsn-ü sîret ve cemâl-i suretle mümtaz bir zâtı görüyoruz ki, elinde mu’ciznümâ bir kitap, lisanında hakaik-âşinâ bir hitap, bütün benî Âdeme, belki cin ve inse ve meleğe, belki bütün mevcudata […]
0 Yorumlar