İmam Rabbani’ye Göre Ehl-i Sünnet Alametleri

Imâm-ı Rabbânî Ehl-i sünnet kimliğini belirlemekte kendisinden Önceki âlimlerinin ölçüsünü takip eder. Onlara göre temel çizgi, ifrat ve tefritten uzak durmak; yeme, içme ve giyme de dâhil her türlü inanç ve davranışta orta yolu takip etmektir(456). Dolayısıyla İmâm-ı Rabbânî’nin gözettiği alametleri tek madde altında toplamak mümkündür: ifrat veya tefrite kaçmadan orta yolu takip etmek. Ancak […]

Daha fazla oku
Ümmetin En Büyüğü Dört Kiramdır

Şübhesiz ashab radıyallâhu anhum, ümmetin en büyükleridir. Onların da tertib üzere en büyüğü Hazreti Ebû Bekr Sıddîk radıyallâhu anhudur. Sonra Ömer-ul-Fâruk radıyallâhu anh; sonra Hazreti Osman radıyallâhu anh; sonra Hazreti Ali radıyallâhu anh’tır. Ve efdal evliyâ Sıddîk-ı Ekber ba’dehu Fâruk Ve Zinnûreyn’den sonra Alî’dir ol Velîyullah Ve evliyânın en üstünü, Sıddîk-i Ekber Hazreti Ebû Bekr’dir. […]

Daha fazla oku
İslamı Sadece İbadet Mükellefiyetlerin Toplamı Olarak Görmek Hakkında

İslâm’ı, sadece ibâdet gibi mükellefiyetlerin toplamı olarak algılıyoruz, O’nun nasıl bir gönül ve insan kurduğunu gözden kaçırıyoruz. Böylece, bir yaşama dini olan dinimizi, tapınma dini hâline indirgiyoruz. Bu tehlikeli gidişatın sonu dinimizi yalnızca bir duâ dini hâline indirgememiz ihtimalidir. İslam, evde seccade üzerine, dışarıda cami duvarları arasına hapsedilecek bir kurum değildir. Kusura bakmasınlar, hocalarımızın kabahati […]

Daha fazla oku