Hace Abdullah el-Ensari-el Herevi – Ey Derviş!

  Notlarım: .. Ey yokluğumun varlığıyla yeksan olduğu İlâhi, beni kederden sevince ulaştır. Müflislik ve kimsesizlikte karar kıldım, Ey her şeyden müstesnâ ve yegâne olan Allahım, son nefesinde yetişsen bir müflisin imdadına yetiş n’olur…) Sıradan insanlar, “…üd’uni estecib lekum… “…Bana dua edin ki ben de kabul edeyim…”’ kerimesinin latif mânâsına bakarak duânın gerçekleşmesini Hüdâ’nın icâbetine […]

Daha fazla oku
Salim Öğüt – Modern Düşüncenin İslam Anlayışı ”Alıntılar”

(Hasan Elik) Müellif: ”şeytan içki ve kumarla, ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak; sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçiyor musunuz?“ ayet-i kerimesini tercüme etmiş ama maalesef yine Kafdağı büyüklüğünde bir gaf yapmakta hiçbir beis görmemiştir. Evet, maalesef ayet-i kerimede geçen ”namaz” kelimesini, bir kesme işaretiyle ”dua” diye açıklamaya kalkışımıştır. Müellifin bu konulardaki […]

Daha fazla oku
Dua

Mustafa Kutlu Dini, vatanı ve milleti için göğsünü, tanklara kurşunlara siper eden aziz şehitlerimizin ruhuna İnsan dua etmeye başlayınca kainat kaybolur. İşte bu dua gerçek duadır. Ötekileri de küçümsemeyelim. Her fert nasibi kadar yük taşır, her işin aslını Cenab-ı Hak bilir. İnsan duaya durunca her şey kaybolur dedik ya; bir tek O kalır. Ezeli ve […]

Daha fazla oku
Tanrı Neden Yalvarmamızı İstiyor?

… En baştaki vahim soruya dönelim. Tanrı neden ısrarla kullarından yalvarmasını istiyor? Bu soruya Batı düşüncesindeki aydınlanmacı kafanın cevabı ukalaca olmuştur. Buna göre tanrı egoisttir ve kullarının ezikliğinden zevk almaktadır. Batı edebiyatının en önemli ve en büyük yapay destanı sayılan Paradise Lost (Yitik Cennet)’i yazan John Milton’un tanrı kavramı durumu özetler gibidir: “Milton’un Tanrısı, yüce […]

Daha fazla oku
Ariflerin Lügatçesi

Ebu Said Harraz(ö.899) (Kitâbü ’l-hakâik)  Ebû Saîd (rh) şöyle demiştir: Kalpleri minnet bahçelerine dönüştürülmüş, kerem ağaçlarının gölgesinde hoşça vakit geçiren, nimet semere­leri arasında cemâl ile nimetlendirilmiş kişinin övgüsüyle Allah’a hamd olsun. O’nun dostları (evliya), nimetinin serbest bırakılmayan tut­sakları, seçkin kulları (asfiya) cömertliğinin ay­rılmaz rehinleri, sevdikleri (ehibbâ) ise kudreti tahtında nimetlerden azat olmayan köleleridir. Kulluk edenler […]

Daha fazla oku
Duanın Edebleri

Burada on edep bildirilir. BİRİNCİ EDEB: Dua için kıymetli zamanları gözetmek ve kaçırmamaktır. Yılda Arefe günü, ayda Ramazan ayı, haftada Cuma günü, gece saatlerinden seher vakti gibi. (Gecenin üçte ikisi geçtikten sonraki zamana seher vakti denir. Bu vakti ibâdetle geçirmek, bu vakitte dua etmek, yalvarmak, ağlamak çok faydalıdır. Bu zamanda kalkıp teheccüd kılmayı, Rabbine yalvarmayı […]

Daha fazla oku
Duanın ‘Kabulü Gecikirse Kaygılanma!

Allah’a yalvarıp yakarmasının karşılığını görememesi, tekrar tekrar dua etmesi ve hayli zaman geçtiği halde kendisi için hiçbir netice elde edememesi bir mümin açısından zorlu bir imtihandır. Müminin bunun sabır isteyen bir imtihan olduğunu bilmesi gerekir. Duanın kabulünün gecikmesiyle baş gösteren vesveseler, kuruntular, tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Bu türden bir durum benim de başıma geldi. […]

Daha fazla oku
Osman Nuri Küçük – Mevlana’ya Göre Manevi Gelişim ”Alıntılar”

Mevlânâ, insanın iç dünyasındaki iç huzursuzlukların çoğunun ihtiraslarından kaynaklandığına işaret eder. Uykunun, hırsı gidererek insanları rahatlattığını belîrten Mevlânâ, gecenin bu yüzden rahmet vesilesi olduğunu ifade eder.406 Mevlânâ, erken yaşlarda ıslâh edilmeyen hırsın, zaman geçip yaşlandıkça insanı daha elîm trajedilere sürükleyeceğini ve zavallı duruma düşüreceğini belirtir. Hırs-ı pîrînin insanı ne hâllere düşüreceğini vurgulamak amacıyla, yaptığı makyaja […]

Daha fazla oku
Dua Etmeliyiz

Duâ Nedir? Duâ, dileklerimizi ve ihtiyaçlarımızı Allah Teâlâ’ya bildirmek ve o konuda bize yardım etmesini istemektir. Çünkü Yüce Rabbimiz, her şeye kàdirdir. O’nun her şeye gücü yeter. Biz ise, zayıf ve âciz varlıklarız. O yardım etmezse, biz bir şey yapamayız.Peygamber Efendimiz duânın önemini belirtirken onun “ibâdet olduğunu”,(1) hattâ “ibâdetin özü”(2) olduğunu söylemiştir.Zaten Allah Teâlâ da bizim […]

Daha fazla oku
Tevbe

* يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا تُوبُٓوا اِلَى اللّٰهِ تَوْبَةً نَصُوحاًۜ عَسٰى رَبُّكُمْ اَنْ يُكَفِّرَ عَنْكُمْ سَيِّـَٔاتِكُمْ وَيُدْخِلَكُمْ جَنَّاتٍ تَجْر۪ي مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُۙ “Ey ehl-i iman! Cenâb-ı Allah’a öyle bir tevbe ediniz, günahlarınıza öyle bir peşîmân olunuz ki, kalblerinizde tesiri daima görülsün, size büyük bir nasihatçı olsun; belki Rabbiniz fenalıklarınızı keffâretler, örter, mahve­der.” (Tahrîm, 8) Ey […]

Daha fazla oku