Allah Kullarına Lutufkârdır

Allah kullarına lutufkârdır, dilediğini rızıklandırır. O kuvvetlidir, güçlüdür.(Şu’ra 19.) “Allah kullarına” son derece “lutufkârdır,” onlara akıl ve havsalalarının ulaşamayacağı nisbette lutuf ve ihsanlarda bulunur, “dilediğini rızıklandırır.” Lutuf ve ihsanı bütün kullarına şamil olup yine de bazı kullarına bir takım özel lutuflarda bulunur. “O kuvvetlidir,” ezici güç sahibi olup her şeye üstün gelendir. “Güçlüdür” hiç yenilgiye uğramayan […]

Daha fazla oku
İnsan Küçük Bir Alemdir

  İnsanlara ufuklarda ve kendi nefislerinde âyetlerimizi göstereceğiz ki onun (Kur’an’ın) gerçek olduğu, onlara iyice belli olsun. Rabbinin her şeye şâhid olması, yetmez mi?(Fussilet 53) “Biz onlara”, Kureyş kâfirlerine “ufuklarda” Mekke ve Hicaz dışında diğer ülkelerde yahut dış dünyada “ve kendi canlarında” Mekke halkı arasında, Kur’ân’ın Allah tarafından gönderilen hak bir kitap olduğuna dâir “âyetlerimizi […]

Daha fazla oku
İnsanın Yaratılmasındaki Gaye

Zariyat 56:Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım. Kıraat imamlarından Yakub, âyetin sonundaki “li ya’budûn” kelimesini, sonuna bir yâ eklemek suretiyle “li ya’budûnî” şeklinde okumuştur. İbâdet, ubûdiyetten daha üstün bir husûsiyete sâhiptir. Zira ubûdiyet, tezellülün/emre boyun eğip itâat etmenin ortaya konulmasıdır. İbâdet ise tezellülün nihâî noktasıdır. Buna en çok hak sâhibi olan, […]

Daha fazla oku
er-Rezzâk

Şerhu’l-Esmâ adlı kitabında İmam Gazzali şöyle diyor: “er-Rezzâk” ismi, Allah’ın rızıkları ve rızık yollarını yaratıp mahlukata ulaştırmasını ve ondan mahrum bırakma sebeplerini yaratmasını anlatan bir ism-i şerifidir. Rızık iki kısımdır: Birincisi, zâhiri rızıktır ki bunlar azık ve yiyeceklerden ibârettir. Zâhirî olmasının sebebi, bedenlere müteveccih olması hasebiyledir. İkincisi ise bâtınî rızık olup mârifet ve keşiflerden müteşekkil […]

Daha fazla oku
el-Vedûd

Buruc/14:O, çok bağışlayan ve çok sevendir. “O” inkârına tevbe edeni ve îman edeni “çok bağışlayan” ayrıca küfür günahından  başka diğer günahlarına tevbe edeni ve dilerse tevbe etmeyeni de çok bağışlayan “ve” kendisine itâat etmeyi seveni veya tevbe edeni “çok sevendir.” Nitekim aynı mânâ bir başka âyet-i kerimede şu şekilde ifâde olunuyor: “Şunu iyi bilinki, Allah […]

Daha fazla oku
Bir Hadis-i Kudsi ve Şerhi

Hz. Peygamber (s.a.s.) Cenâb-ı Allah’ın şöyle buyurduğunu nakl etmiştir: “Salât Sûresini (Fatiha Sûresi’ni)kulum ile aramda ikiye bölüştürdüm. Kul, besmeleyi okuduğunda Cenâb-ı Allah: “Kulum Beni zikretti “der. Kul, dediğinde, Cenâb-ı Allah, “Kulum bana hamdetti” der Kul dediğinde. Cenâb-ı Allah: “Kulum Bana tazim etti” der. Kul: dediğinde, Allah: -Kulum Beni yüceltti” der. -Diğer bir rivayette de- “Kulum […]

Daha fazla oku
Allah’a ve Resulü’ne Itaat

Al-i İmran 31- De ki, siz gerçekten Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve suçlarınızı bağışlasın. Çünkü Allah çok esirgeyici ve bağışlayıcıdır. 32- De ki, Allah’a ve Peygamber’e itaat edin! Eğer aksine giderlerse, şüphe yok ki Allah kâfirleri sevmez. Mahabbet (muhabbet, sevgi), insan ruhunun yücelik ve güzellik sezdiği bir şeye öyle bir […]

Daha fazla oku
Gözler O’nu(c.c) İdrak Edemez

En’am 103. “Gözler O’nu idrak edemez, halbuki O gözleri idrak eder. O en ince şeyleri bilir ve her şeyden haberdardır:’ Gözler O’nu idrak edemez, halbuki O gözleri idrak eder. Denildi ki: Allah burada gözler anlamına gelen “ebsar” lafzını yaratılanlardan kinaye olarak kullanmıştır. Sanki şöyle buyurmuştur: Yaratılanlar O’nu idrak edemez, halbuki O yaratılanları idrak eder. Her […]

Daha fazla oku
Allah Yaratmasından Sorumlu Olmayacağına Dair

Bu mesele, Hak Teâlâ´nın yaptığından sorumlu olmayacağına dair deliller getirme hakkındadır: Bu Hususta Ehl-i Sünnetin Delilleri Ehl-i sünnet bu hususta pekçok biçimde istidlalde bulunmuşlardır: 1) Şayet her şey, bir sebebe bağlanmış olsaydı, o zaman, o sebebin sebep olması da, diğer bir sebebe bağlanmış olurdu ve böylece de, teselsül gerekirdi. Binâenaleyh, bir teselsülü sona erdirme hususunda […]

Daha fazla oku
Gerçek İyilik

Bakara 177. İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz değildir. Asıl iyilik, o kimsenin yaptığıdır ki, Allah’a, âhıret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır. (Allah’ın rızâsını gözeterek) yakınlara, yetîmlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilenenlere ve kölelere sevdiği maldan harcar, namaz kılar, zekât verir.Antlaşma yaptığı zaman sözlerini yerine getirir. Sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder. İşte doğru olanlar, […]

Daha fazla oku