İnsan Amellerine Güvenmemelidir
Emin olmanın en aldatıcı türü, ibâdetlere güvenerek kurtuluşu garanti ettiğini söylemektir. Ebedî kurtuluş davranışlar üstü bir keyfiyettir ve yalnız Allah’ın lûtfu ile elde edilir, amel’ ve ibâdet kıstasıyla ölçülemez. Ameller/eylemler bu işte sadece bir belirtidir, garanti belgesi değil. Bişr b. Mansûr, uzun uzun namaz kıldığını seyreden bir dostuna, namazının sonunda şöyle demiştir: ”Böylesine uzun uzun namaz kılışını seni aldatmasın. Unutma ki İblis, hem de meleklerle, yıllar boyu namaz kılmıştı”
Anlaşılıyor ki,ne gecenin dingin örtücülüğü ve ne de gündüzün oyalayıcılığı Allah’ın mekrinden emin kılamıyor bizi, insâna düşen, uyku ile gecelerini kısaltmadan ,ve günahları ile de gündüzlerini karartmadan, kul olarak kendine düşen sorumluluklarını yerine getirmesi ve Yaratıcı Kudret ile kopan Tevhîd bağını yeniden kurması, Allah’ın rahmet ve şefkatine sığınmasıdır. “Duhâ/Aydınlık sabah”, insân hayatında az sayıdaki ve geniş aralıklı mutluluk dönemlerini sembolize etmektedir. Buna karşılık, “durgun ve karanlık gece”, yani kural olarak insânın bu dünyâdaki varoluşunu kuşatan üzüntü ve sıkıntı dönemleri, daha uzun bir zaman kesitini kapsamaktadır. Bunun anlamı ise şudur: Nasıl ki sabah geceyi izliyorsa, aynı kesinlikte Allah’ın rahmeti ve şefkati de, hem bu dünyâdaki hem de öteki dünyâdaki her türlü sıkıntıyı giderecektir. Çünkü Allâh “rahmeti ve şefkati Kendine ilke edinmiştir.”
Necmettin Şahinler,İpler Kopmadan