Elleri Yalnızca Her Şeyi Bilene Her Şeyi Görene Açmak

indir-61 Elleri Yalnızca Her Şeyi Bilene Her Şeyi Görene Açmak

 

Güzel olmanın güzel insanlara benzemenin en güzel yolu, bilinen bütün dillerin ötesinde bir dille Allah’a inan­mak, bilinen bütün sevgilerin üstünde bir sevgiyle, Al­lah’ın Son Peygamberini sevmektir. Allaha inananlar Peygam­berlerini severler, Kitaplarına saygı gösterirler. Hayatın hiçbir alanında, inanmadan sevme uzun ömürlü olmaz. Sevgi inan­maya, inanma sevgiye yeni açılımlar kazandırır. Sevilenler say­gı görürler, saygı görenler sevilirler. Gönül dünyasının öncüleri, dünyanın neresinde yaşarlarsa yaşasınlar, çevrelerinde güzellik­lerin özendirildiği, çirkinliklerin önlendiği, dalga dalga büyü­yen sevgi halkaları oluştururlar.

Dergah kültürünün kaynağında, sevginin saygıyı saygının sevgiyi büyüttüğü, zorlukların kolaylıklara dönüştüğü sevgi hal­kaları vardır. Öğrenmesini ve öğretmesini öğrenme sürecinde, karşılıklı sevgi ve saygı içinde sevgi halkalarında, öğretenler öğrenirler öğrenenler öğretirler. Dergahlarda davranışlar öğre­tenlerden öğrenenlere, bilgiler dillerden dillere, bilgelikler gö­nüllerden gönüllere, güzellikler yüzlerden yüzlere, zenginleşe zenginleşe aktarılır. Her insanın iç dünyası açığa çıkarılmayı bekleyen, değerlendirilmeye hazır sınırsız zenginliklerle dolu­dur. Sevgi halkalarında insanların, iç dünyalarında uyuyan as­lanlar bir bir uyandırılır.

İnsanların iç dünyalarının derinliklerinin, düşüncelerine ve eylemlerine yansıması, sevgi halkalarında büyük bir hız kaza­nır. Hayatm her alanında insanlar, sevdikleriyle beraber oldukları gibi, sevdikleriyle bilinirler ve sevdikleriyle güçlenirler. Arayış içinde olan insanlar, Son Peygamberden îlk Peygambere doğru, peygamberlerin mirasçıları olan, akıl ve gönül dünyasının zirve­lerinin oluşturduğu sevgi halkalarına katılarak, Allah’ın sevgisini kazananların sevgisini kazanırlar. Sevgi kazanma yolunun başı düşünmektir, ortası eylemdir, sonu olmaktır. Sevgi halkalarında insanlar, aradıklarını bulurlar, bulanlar bilirler, bilenler olurlar.

îç dünyanın derinleştirilmesi dış dünyanın zenginleştiril­mesi, iki dünyanın bir dünyaya dönüştürülmesiyle, karşılık­lı sevgiyle karşılıklı saygıyla oluşturulan, sevgi halkalarıyla bü­tünleşerek öğrenilir. İnsanların tutumlarının ve davranışlarının güzelleştirilmesi, kendisi Allah’ı görmese de, her düşüncesinde, her eyleminde, Allah’ın kendisini gördüğünün, ne düşündüğü­nü, ne yaptığını bildiğinin, bilincinde olmasma bağhdır. İnsan­lar ne düşünürlerse düşünsünler, ne yaparlarsa yapsınlar, Allah sürekli insanlarla beraberdir. İnsanların iki dünyada yaptıkları, nokta kadar iyilik ödülsüz, nokta kadar kötülük cezasız kalmaz.

Gönül insanlarının düşünce ve eylem dünyasında, Allahın bildirdiğinin dışmda bilgi yoktur denilerek, bilgiler bilgeliklere bilgelikler bilgilere dönüştürülür. İnsanların iç dünyalarının de­rinlikleri ve dış dünyalarının zenginlikleri, birbirlerine hem çok yakındır hem çok uzaktır, birbirleriyle hem aynıdır hem ayrı­dır. İki dünyayı birbiriyle buluşturan ve kucaklaştıran insanla­ra amaçları, Son Peygamberin ahlakıyla ahlaklanarak, Allahın sevgisini kazanmaktır. “La İlahe İllallah” diyenlerin önünde, iki dünyanın kapılan sonuna kadar açılır. Yeryüzünde “Allah, Al­lah, Allah” diyenler oldukça Kıyamet kopmaz. Allah sevdikle­rini iki dünyada yalnız bırakmaz.

İnceleyin:  Kemal Sayar,Sadettin Ökten - Dünyaya Geldim Gitmeye ''Alıntılar''

Dergahlar dünyasında insanların Ölümsüzlük Kervanını iz­lemeleri, sevdiklerine benzemeleri, sevdikleri gibi olmaları için, yalın olmak, yalın yaşamak, yalınlıkta yarışmak sürekli özendi­rilir. ölümsüzlük Kervanına insanlar, bir gönül öncüsünün eli­ni tutarak katılırlar. Allah’ın doksan dokuz güzel isminin, özü ve özeti olarak Allah diyenler, hiçbir zaman yolda kalmazlar. Za­man içinde ölümlü dünyadan, ölümsüz dünyaya yolculuğa çı­kanlar, Ölümsüzlük Kervanını izleyenler, önünde ya da sonunda Atalarının yitirdikleri Cennete ulaşacaklardır. Kervanın başın­da yer alan Son Peygamber, hiç batmayan bir güneş gibi, bütün insanların yolunu aydınlatmaya devam etmektedir.

Mevlananın Dergah kültürünün temeli olarak nitelendirdiği, “Tezkiretül Evliya” kitabında Feridüddin Attar, Sonsuzluk Ker­vanının başını çekenlerin bilgeliklerini anlatır. Kervana katılan- lar hayatı bütün ayrıntılarıyla bilinen Son Peygamberin, başını çektiği bilgi ve bilgelik yolunun yolcuları olurlar. Onlar elleri­ni her şeyi gören her şeyi bilen, önü olmayan ön sonu olmayan son Allaha açarak, sürekli yalvarış sürekli yakarış içinde, Yitik Cenneti bulurlar. Onların görünen dünyadan görünmeyen dün­yaya yürüyüşleri, ölümden sonra kalkış gününe kadar, hiç ke­sintiye uğramadan devam eder, insanlar Akabe biatmdaki gibi, Son Peygamberi severlerse, kopmaz bağlarla bağlanırlarsa, ken­dilerine değişmez örnek olarak alırlarsa, hem kendilerini hem çevrelerini değiştirirler.

İnsanların iki dünyada kurtuluşa erenlerin kervanına katıla­rak, ölümsüzlüğü yakalayanlarla, defteri kapanmayanlarla bir­likte, sevdikleri öncüleri yambaşlarmda görmeleri, her alanda kendilerine akıl almaz bir coşku ve eşsiz bir güç kazandırır. El­lerin gökyüzünün sonsuzluklarına ötelerin ötesine, kendisinden hiçbir şeyin gizlenmediği Allaha açılması, insanların bilgileri­ne bilgi katar. Allah kendisine açılan elleri, hiçbir zaman karşı­lıksız bırakmaz. Bunun için gönül zirvelerinden İmam Rabba­ni, “Allah kabul etmeyeceği duayı ettirmez” demektedir. Allah insanlara vermeyeceği zenginlikleri istetmediği gibi, gerçekleş­meyecek rüyaları göstermez. Ellerini gökyüzüne açarak, yalnız- ca Allah’tan istemesini bilenlerin önüne iki dünyanın bütün hazineleri serilir. Onlar hiçbir zaman yoksul düşmezler.

İnceleyin:  Din ve Dünyayı Yorumlama Şeklimiz: Kur'an'ı Anlamak

Ademoğullarının Kıyamete kadar seveceği ulaşılmaz örnek, bütün peygamberlerin güzelliklerinin, kendisinde toplandığı Son Peygamberdir. İnsanların günde beş defa çıktıkları Miraç yolculu­ğunda, Son Peygamberi ellerinin kendilerine uzandığını, Alah’ın rahmetinin yağmur gibi üzerlerine yağdığını görürler. Son Pey­gamber Sonsuzluk Kervanının, hiç batmayan güneşidir. Kerva­na katılanlardan birinin elini tutmak, kervanın en başında yer alan, Son Peygamberin elini tutmaktır. Onların zengin düşün­ce ve eylem hâzineleri, dünyanın bütün ağaçları kalem, bütün denizleri mürekkep olsa, Allah’m anlatılması mümkün olmayan bilgi ve bilgelik okyanusundan beslenirler. Onlara gökyüzün­de îsa Peygamber, Tur Dağında Musa Peygamber yol gösterir.

Sonsuzluk Kervanının öncülerinin, çevrelerinde oluşan çe­kim alanlarında, elleri hep birlikte Allaha açmanın gücünden, yararlanmak büyük önem taşır. Gökyüzünün rahmet kapılan- nın açılmasında, yüzlerce gönülün bir gönülde tek gönül olma­sı, halkalara katılanlara büyük bir iç zenginlik kazandırır. Elle- V rin Allah’a açılması gözlerin kapatılması, zamanla ve mekanla bağların koparılması, halkaya katılanları iç dünyalarının derin­liklerinde, bilinmeyen yolculuklara çıkarır. Yüzlerce gözün ka­panarak, gören bir göze dönüşmesiyle, hiçbir el açmanın karşı­lıksız kalmadığının, bütün insanlığın aradığı ve özlediği, hiçbir şeyin eksik olmadığı ana yurdunun ve baba evinin, çok uzakta olmadığının farkına varılır.

Dergah kültüründe sevenlerle sevilenler arasında, yeni katılanların düşünceleriyle, eylemleriyle sürekli zenginleşen ortak bir bilgi ve bilgelik havuzu oluşur. Yeni katılanlar sevdikleriy­le düşünmeye, sevdiklerine benzemeye, sevdikleriyle bir arada olmaya büyük özen gösterirler. Sonsuzluk Kervanının yaşayanlan ve yaşamayanları. Kıyamete kadar açık kalan defterleriyle, kendilerinden sonra gelenlere yol göstermeye devam ederler. Onlar güzel isimleriyle kendisi hiç bilinmeyen güzellikte olan Allah’ı görmeseler de, Allah’ın kendilerini gördüklerini bilirler.

Bu yüzden onların dünyalarında gizlilik yoktur, herkes olduğu gibi görünmeye, göründüğü gibi olmaya özen gösterir.Onlann güçleri her gün yeniden doğmalarından, sürekli yenilenmele­rinden kaynaklanır.

Ersin Nazif Gürdoğan – Görünmeyen Üniversite,syf:89-93

 

 

 

 

Muhammed Ali

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir