Suriyeli muhaliflerden ve Buti’nin talebesi İmadüddin Reşid bey ile konuşuyorduk. Şiiler ve Şiilik konusunda hem bilgili hem de müteyakkız bir zat olan İmadüddin bey Şia ile alakalı olarak ‘serapa siyasi bir mezhep’ tanımını kullandı. Dindarlığı siyasetten ibaret. Bundan dolayı da heyula gibi. Ele avuca sığmıyor. Dini yönü de imamları sevmekten ve kabirlerine perestiş etmekten ibaret. […]
Özellikle bazı heyecanlı tipler sık sık “Mezhebler bid’attir, sonradan ortaya çıkmış türedi kurumlardır. Resulullah (a.s) zamanında yoktu” şarkısını söylerler. Bu söyleme göre sahabe toplumunda herkes kendisi Kitab ve Sünnetten hüküm çıkarıyor, kimse kimseyi taklid etmiyor. Dolayısıyla imam da, onu takip eden de yoktu. Yani tüm sahabe müctehid idi. Bu söylemleri özellikle ilahiyat fakültelerinde hatta hazırlık […]
EHL-İ SÜNNETE ihlasla (tekrar ediyorum ihlasla) hizmet edenler gerçekten hizmet etmiş olur. Çünkü Ehl-i Sünnet Kur’anın, Sünnetin, İslamın doğru yorumudur. Kur’ana, Sünnete, İslama yapışan sağlam kulpu tutmuş olur, yolda kalmaz. Ehl-i Sünnet gemisine binen ve ömrü ölümüne iman ile bitişenler inşallah ebedî saadete nail olur. Ehl-i Sünnet herhangi bir fırka değildir. İslamın ana caddesidir, […]
İnsanımızın kendine yabancılaştırıldığı modern dönemde, kendi değerlerinin uzağına savrulmuş genç neslin bir kesimi can simidi olarak Vehhâbî akidesine sığınıyor. Kendisine okunan bir-iki ayet, bir-iki hadis ve sözüm ona Selef’ten nakledilen bir-iki anekdot, asırlar boyu en temel varlık alanını oluşturmuş bulunan Ehl-i Sünnet akidesini terk edip Vehhâbî ideolojisine kayması için fazlasıyla yeterli oluyor. Oysa kendisine okunan […]
0 Yorumlar