İmâm İbn-i Kayyım’ın Hz. Peygamberin (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kendisiyle gönderilen nebevi yol ve Muhacimimi aydınlık ile ilgili parlak, nefis bir sözü vardır, O şöyle diyor;Hz. Peygamber vefat ettiğinde, onlara her şeyi hatta kazâ-yı hâcet adabını dahi öğretmiştir. Yine onlara cima, uyuma kalkma, oturma, yeme, içme, binme, inme, yolculuk, ikamet, susma, konuşma, uzlet, insanlara karışma, zenginlik, […]
Sünnet-i nebeviyyenin mahiyetini tanımlama konusunda, bunların bizatihi Hz. Peygambere (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ait sözler olmadığı, bunların ancak “Hz. Peygamberden (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) nakledilen her türlü söz, fiil, takrir ve sıfatlar”dan ibaret olduğu şeklindeki değerlendirmeler, bize bazı müsteşriklerin, hadîslerin çok fazla, neredeyse yüz bine varacak kadar çok olması hakkındaki uygunsuz sözlerini hatırlatıyor ki onlara […]
İmâm Buhârî’nin Sahih’inde rivayet ettiğine göre Kureyş-liler önde gelen şahsiyetlerinden ve kurnaz zekâlılarından Urve b. Mes’ûd’u, Hudeybiye Anlaşması yılında görüşmek üzere Hz. Peygambere (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) gönderir Urve b. Mes’ûd gelir ve Hz. Peygamberle (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) sulh hakkında konuşur. Hz. Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ona şöyle der: Biz kimse ile savaşmak […]
İslâm’a düşmanlık besleyenlerin, Allah Teâlâ’nın kendisiyle semâvî risâleti sona erdirdiği, insanlar için uyulması gereken din olarak seçtiği ve kullarından din olarak razı olduğu bu yüce dine yönelik tuzakları, Muhammedi risâlet güneşinin yükselmesinden beri devam etmektedir, “Bugün size dininizi ikmal ettim, üzerinize nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak Islâm’ı beğendim”(Maide,3) Halen Yahûdî, Hıristiyan ve onların […]
0 Yorumlar