Yüce Allah’ın: “el-hamdülillah” buyruğu ile ilgili olarak Cafer es-Sadık’ın şöyle dediği de zikredilmektedir: Şanı yüce Allah’ı kendi zatını nitelendirdiği şekilde sıfatlarıyla öven kimse Allah’a hamdetmiş olur. Çünkü “hamd” kelimesi, “h, m, d” harflerinden meydana gelmiştir. Ha, vahdaniyyetten, mim, mülkten, dal ise deymumiyyetten (devamlılıktan, bekadan) gelmektedir. Yüce Allah’ı vahdaniyeti, deymumiyeti ve mülküyle tanıyıp bilen bir kimse gereği gibi tanımış olur. İşte “el-hamdülillah”ın hakikati de budur.
Şakik b. İbrahim de “el-hamdülillah”in tefsirinde şunları söylemektedir: Allah’a hamdetmek üç şekilde olur: Birincisi, Allah sana birşey verdiği takdirde o şeyi sana kimin verdiğini bilip tanımandır. İkincisi, sana verdiği şeye razı olmandır. Üçüncüsü ise onun ihsan ettiği güç senin vücudunda kalmaya devam ettiği sürece herhangi bir şekilde O’na isyan etmemektir. İşte bunlar hamdetmenin şartlarıdır.
İmam Kurtubi – el-Camiu li Ahkami’l-Kur’an.cilt:1
0 Yorumlar