Selçuklular ve Bâtınîler

5. Selçuklular ve Bâtınîler Selçukluların siyasî kudretlerine, ilmî ve kültürel gayretlerine rağmen yine de bu Şi’î faaliyetlerin eksik olmaması müfrit Şi’î (Gulâti-şî’a) ve Bâtınîlerin cemiyet bünyesinde ne derece işlemeğe çalıştığını ve nasıl siyasî fırsatları beklediklerini göstermektedir. Fakat Selçuklular tarihinde müfrit Şi’î adı’ altında vukubulan yıkıcı hareketler arasında en mühimini, şüphesiz Haşan Sabbâh tarafından kurulan Bâtınî […]

Daha fazla oku
Selçuklu Devrinde Din ve Mezhepler

4. Selçuklu Devrinde Din ve Mezhepler Selçuklular, Afrika dışında, bütün îslâm dünyasına ve fethedilen Anadolu’ya hâkim olarak siyasî birliği kurdular. Tesis edilen medreseler, kü­tüphaneler, zâviyeler ve bunlara, mensuplarına yapılan vakıflar sayesinde bir ilim ve kültür ordusu da vücuda getirerek askerî ve siyasî kudretlerini yükselttiler; İslâmın ve kendi devletlerinin iç ve dış düşmanlarını bertaraf ettiler. Bununla […]

Daha fazla oku
Selçuklu Devrinde Atabeglik ve Hatunların Siyasî Rolü

3. Atabeglik ve Hatunların Siyasî Rolü Selçuklularla birlikte îslâm dünyasına gelen ve onlardan Gaznelilere, Gürcülere ve daha sonraki devletlere intikal eden müesseselerden biri de Atabeglik müessesesi idi. Devlet hânedan mensuplarının müşterek malı olduğundan şehzâdeler daha küçük yaşlarda eyâletlere Melik olarak gönderiliyor; kendilerini yetiştirmek ve işlerini idare etmek üzere onlara birer Ata-beg tâyin ediliyordu. Şehzâdeler büyüdükten […]

Daha fazla oku
Selçuklu Devrinde Askerî ve İdarî Müesseseler

2. Askerî ve İdarî Müesseseler Selçukluların Türk-İslâm unsurlarını birleştirmek suretiyle kurdukları yeni müesseseler arasında askerî iktâ sistemi en mühimmini teş­ kil eder. Gerçekten Selçuk devleti, daına kuruluş devresinde, göçebe feodalizmine göre, hâkimiyet sahalarına ayrılırken bu taksimin ikta ıstılahıyle ifade edilmesi Türk ve îslâm unsurlarının bu müessesenin doğu­sunda nasıl imtizaç eylediğini açıkça meydana koymaktadır. Gerçekten İslâm […]

Daha fazla oku
Selçuklular Devrinde Türk-İslam Medeniyeti

1. Devletin Siyasî Bünyesi ve Karakteri Selçuk devleti Türk ve îslâm menşeinden gelen unsur ve müesseselerin imtizaciyle kurulmuş bir imparatorluk idi. Onun göze çarpan ilk hususiyeti, Gök-Türklerde ve Karahanlılarda bütün belirtileri ile meydana çıkan, eski Türk feodal bünyesine sahip oluşu idi. Selçuk’un oğulları, daha babalarının ölümünü müteakip, en zayıf ve buhranlı zamanlarında bile, kendilerine mensup […]

Daha fazla oku
Türkler ve İslâmiyet / Prof. Dr. Osman Turan

Yeni bir din veya medeniyetin kabulü, cemiyet içerisindeki inanış, düşünüş ve yaşayış gibi türlü bakımlardan husule getirdiği derin değişiklik ve inkişaflar dolayısıyla bir kavmin tarihinde en mühim bir hadise olmak vasfını daima muhafaza eder. Böyle bir inkılapla kavimlerin mevcudiyetlerini koruduğu veya yeni bir hızla ileri bir seviyeye eriştiği, yahut da bünyelerini sarstığı veya bir istihaleye […]

Daha fazla oku
Türkiye Selçukluları – II. Mes’ud’un İkinci Saltanatı ve Türkiye Selçuklu Devleti’nin Sonu Dönemi-

II. Mes’ud’un İkinci Saltanatı ve Türkiye Selçuklu Devleti’nin Sonu Bu sırada Hemedan’da bulunan II. Mes’ûd ikinci kez olmak üzere sul­tanlığa getirildi (1302) ve Konya’ya dönerek tahta oturdu. Onun bu ikinci hü­kümdarlığı esnasında adının geçmesi bir isyanla ilgilidir. Aksaray-Niğde arasında Develühisar (Dulhisar) Kalesi’ni Cahıoğlu adında bir şahıs işgal etmişti, Abışga ve Sultan Mes’ûd bu kaleyi kuşattılarsa […]

Daha fazla oku
Türkiye Selçukluları – III. Alâeddîn Keykubâd’ın Saltanatı Dönemi

III. Alâeddîn Keykubâd’ın Saltanatı  II. Mes’ûd’un yerine yeğeni III. Alâeddîn Keykubâd Selçuklu sultanı tayin edildi, vezir ise Tebrizli Şemseddîn Ahmed Lâkuşî olmuştu. Bu olaylar sırasında Anadolu dört mali bölgeye ayrıldı. Bölgelerin başına tayin edilen görevliler halkı tamamiyle sömürmüşler, hatta gelecek yılların vergilerini alacak kadar ileri git­mişlerdi. Öte taraftan Anadolu’daki Moğol kumandanlığının kendisine verilme­mesine kızan Sülemiş, […]

Daha fazla oku
Türkiye Selçukluları – II. Gıyâseddîn Mes’ûd’un Saltanatı Dönemi-

  Gıyâseddîn Mes’ûd’un Saltanatı Sultan Gıyâseddîn II. Mes’ûd ise 1284 yılı Şubat ayında törenle Konya’da tahta çıkmıştı. Öte taraftan Argun Han da kardeşi Geyhatu’yu yirmi bin kişi­lik bir kuvvetle Anadolu’ya gönderdi. Bu Moğol ordusu Erzincan’da oturdu. Ancak gerek bu şehzade ve gerekse Anadolu’daki Moğol askerlerinin bütün masrafları Selçuklu hâzinesinden ödeniyor, bu sebeple büyük güçlük çeki­liyordu. […]

Daha fazla oku
Türkiye Selçukluları – Siyavuş (Cimri) Olayı

  Siyavuş (Cimri) Olayı Türkmenler Anadolu’daki Moğol zulmüne karşı zaman zaman başkaldırıyorlar ve istiklallerini elde etmeye çalışıyorlardı. Nitekim Ermenek, Mut, Silif­ke ve Anamur bölgesindeki Karamanlılar Hatiroğlu Şerefeddîn’in ölümünden sonra da isyan hareketlerine devam ve üzerlerine gelen Selçuklu kuvvetlerini mağlup etmişlerdi. Sultan Baybars Kayseri’ye kadar ilerlediği zaman, onu kar­şılayanlar arasında Karamanlılar da bulunuyordu. Baybars burada Karamanlı­lara […]

Daha fazla oku