Kulun niyeti bakımından bir kimsenin, Islâm’dan ve dolayısıyla de ibadetlerden tam bir fayda sağlayabilmesi için “gözlerimi kaparım, vazifemi yaparım” ifadesine tıpatıp uyması fazlasıyla yetecektir. Bunun ötesinde hiçbir zaman, hiçbir şekilde, hiçbir ihtiyaç baş göstermeyecektir..
Fakat bu müslümanın, kendisine ilaç verilen bir kimsenin itimad ve itaat dolu ruh haline benzer bir teslimiyet içinde bulunması şartıyla. Eğer bu teslimiyet, daha açıkçası bu iman yoksa tabiîdir ki, gözlerimi kaparım,vazifemi yaparım gibi bir ifadenin hiçbir manası, hiçbir anlamı mevzu bahis olmayacaktır. Kısacası, kulun niyetinin temelinde, iman, inanç yatmaktadır.
Netice olarak bunu bir cümle içinde şöyle toplayabiliriz: Kulun niyyetinde, menşei bizâtihi kulun kendisidir;hedef, gaye,Allah rızası, daha doğrusu Allah-u Tealanın sevgisidir. O’nun aşkıdır ve temeli de imândır,inançtır.
Ali Murat Daryal – İslamda İbadetlerin Sosyo-Psikolojik Temelleri
0 Yorumlar