Lozan’da esas başarının İngiltere başta olmak üzere müttefiklere ait olduğu ortadadır. İngiltere ne istediyse onu elde etmiştir. Boğazlardan geçiş serbestisi, Batı Trakya’nın Yunanistan’a bırakılması, Yunanlılardan savaş tazminatı alınamaması, Antakya ve İskenderun’un sınırlar dışında kalması, Musul Meselesi’nin hallinin sonraya bırakılması ve netice İttifak İngilizlere terki, Türkiye tarafının verdiği hiç de küçük olmayan tavizlerdir.
Türkiye Cumhuriyeti’ni kuranlar ve yönetenler Lozan’ı büyük bir Türk zaferi olarak takdim ederken, 3 Ekim 1923’de açılan İngiliz İmparatorluk Kongresinde İngiliz Başvekili Stanley Baldwin şunları söylemektedir:
“Bu muahede, İngilizlerin esaslı menfaatlerini korumakla kalmayıp aynı zamanda yakın şarkda ekseriyetle bozulan müteaddit (çok sayıda) ırk ve din menfaatlerinin telifine medar (kaynak) olacak, devamlı bir sükunet teminine ve ikdisadî vaziyetin ıslahına yardım edecektir. İngiliz itibarını korumak için takib edilecek yegâne yol budur.”
Türkiye’ye Andlaşma’yı bir an evvel tasdik etmesi için baskı yapan ingiltere Lozan’ı en son kabul eden ülkedir! İlgili kanun tasarısı Avam Kamarası’nın gündemine Nisan 1924’te (Türkiye’de Hilafet’in kaldırılmasından sonra) sokulmuş ve 24 Temmuz 1924’de kabul edilmiştir. Cemiyet-i Akvam’ın Lozan’ı tasdiki ise, Musul meselesinin İngiltere tarafından bu kuruluşa havale edildiği güne rastlamıştır! (6 Ağustos 1924)
Başmurahhas İsmet Paşa’nın şu sözlerinden tek elle tutulur başarının kapitülasyonların kaldırılması olduğu ortaya çıkıyor:
“Eğer dünyada tek kimse çıkıp da bana ‘Daha yapılacak fedakârlıklar vardı, şu kararı almalıydınız ‘diyebilirse onları yapmaya razı olurum.
Ben fedakârlığı son haddine vardırdım. Toprak meselelerinde kendi zararımıza ve müttefiklerin lehine kararlar aldık. Azınlıklar meselesini müttefiklerin dilediği gibi hallettik. Boğazların serbestliğini kabul ettik. Düyun-u Umumiye yönetiminin faaliyetinin devamına razı olduk. Bütün fedakârlıkları yaptım, her şeyi kabul ettim, fakat memleketin iktisadi esaretini reddettim. ”
D.Mehmed Doğan – Türkiye Cumhuriyeti Tarihine Giriş
0 Yorumlar