Bir defa Irak vaizi ve halk arasında pek itibarlı olan Hasan-ı Basrî’nin fetva vermiş olduğu bir meseleyi münakaşa yaparken: Hasan-ı Basrî bu meselede yanılmış, dedi. Adamın biri küstahça söze karışarak: Ey îbn zaniye, sen mi Hasan hata etti diyorsun? dedi. Ebû Hanîfe’nin ne rengi bozuldu, ne yüzü değişti. Çünkü âcizler kızar. Evet, vallah Hasan hata […]
24- Hayata Ve Cemiyete Bakışı Ebû Hanîfe gayet derin düşünce, uzak görüş, geniş akıl sahibi bir zattı. Gözü Önünde cereyan eden işlerin sebeplerini ve neticelerini tanıma hususunda gayet maharetli ve nüfuz-u nazar sahibi idi. Hayatı iyi tanırdı. Çarşı pazarda alâkası vardı. Ticaretle iştigal eder, halkla alış-verişte bulunur, hayatta ne oluyor, bilirdi. Fıkıh ve Hadis ilmini […]
Haricîler Kimdîr? Hâriciler, kendi inançlarına ve fikirlerine müthiş bir taassupla bağlı, gayet dindar görünen bir İslâm firkasıdır. Akidelerini çılgınca savunurlar. Korkunç hükümleri olan serkeş insanlardır. Ve kanaatleri uğrunda, gayeleri yolunda göğüs gererek savaşırlar, çekinmeden ileri atılırlar. Onları buna sürükleyen, şey, zahirine bağlandıkları bâzı sözler olmuştur. Bunu mukaddes din sandılar ve mü’min olan ondan asla ayrılmaz […]
İmam Azam, Dehrîlere şunu sorarak münazaraya başlamıştır: – Bir adam size gelse de şöyle bir şey anlatsa: Denizin ortasında bir fırtına koptu, dalgalar ve rüzgâr çarpışırken birdenbire içi çeşitli mallarla dolu bir gemi meydana geliverdi. Kuvvetli fırtınaya rağmen bu gemi kaptansız ve tayfasız kendi kendine istikametini bulup hareket ediyor; dese buna ne dersiniz? Akıl bunu […]
0 Yorumlar