Mucize, Keramet, Sihir ve Hile

  Bâkıllânî [12] çev. Meliha Bilge Eş’arîliğin önemli temsilcilerinden Bâkıllânî (ö. 404/1013), Kitâbü’l-Beyân ani’l-fark beyne’l-mu‘cizât ve’l-kerâmât ve’l-hiyel ve’l-kehâne ve’s-sihr ve’n-nâ- rencât adlı eserinde mucizenin tanımı, şartlan, türleri, mucizenin sihir ve hile olmadığı ve yaratılmışlar tarafindan yapılmasının imkânsız olduğu vb. hususları ele almıştır. Bâkıllânî, mucize türleri konusunda Allah’ın kudreti altında ve insanların yapabildiği türde gerçekleşen ikili […]

Daha fazla oku
Peygamberliğin Delili Olarak Mucize ve Evliyanın Kerametleri

Nesefî * çev. Fadıl Ayğan Ebu’l-Muin en-Nesefî (ö. 508/1115) Tebsıratü’l-edille isimli eseriyle Sünnî bir kelam ekolü olarak Mâtürîdîliğin sistemleşmesinde önemli bir role sahiptir. Bu eserinde Nesefî, genelde peygamberliğin özelde ise Hz. Peygamber’in risâ- letinin ispatına genişçe yer ayırmıştır. Eserin ilgili bölümlerinde peygamberli­ğin imkânı ve gerekliliği, peygamberliği ispat yöntemleri ve bu bağlamda mu­cize ve türleri konularını […]

Daha fazla oku
Peygamberin Gerekliliği

  Mâtürîdî [*] çev. Bekir Topaloğlu Ebû Mansûr el-Mâtürîdî’nin (ö. 333/944) Kitâbü’t-Tevhîd’inden iktibas edilen aşağıdaki metin, peygamberliğin gerçekliğine ilişkin kavrayışla Tann’nın varlığının ispat edilmesi arasında bağ kurması ve konuyu dinî bilginin ge­rekliliği bağlamında şeriatların varlığıyla irtibatlandırması açısından dikkat çekicidir. Tanrılık (ulûhiyyet) ve peygamberliğin (nübüvvet) ispatı noktasında mucizenin konumuna kısaca atıf yapmakla yetinerek konuya başlangıç yapan […]

Daha fazla oku
Modern ve Tarihselci Aklın Kur’an Okumaları -3

2.Kur’an Kıssaları ve Mucize Olgusu Öztürk, bu bağlamda özetle şunları söylemektedir: “Kur’an, ilahi iradenin tarihin muhtelif dönemlerinde eşyanın tabiatına aykırı nitelikte bir takım müdahalelerde bulunduğundan söz eder. İşte bu müdahaleler sebebiyle ateş, İbrahim’i yakmaz, Musa’nın elindeki asa vasıtasıyla deniz ikiye yarılır, yine aynı asanın temasıyla kayadan su fışkırır, İsrailoğullarına kudret helvası ve bıldırcın eti nazil […]

Daha fazla oku
Mustafa Sabri Efendi – Gaybın Önünde ”Alıntılar”

Peygamberlik, vücûb ve mantıkî zorunluluk ifade eden bir delile dayanmamakla birlikte, çağdaşların bilimsel delil kabul ettikleri tecrübeye dayanan bir vâkıadır. Ancak, peygamberliği sadece peygamberin kendisi tecrübe eder. Başkaları ise onu Peygamber’in (sav) mucizesiyle tecrübe eder ve mucizeleri tecrübe etmek peygamberliğin tecrübe edilmesinin yerine geçer. Bu noktadan anlaşılıyor ki mucize peygamberlikten asla ayrılmaz. Aynı zamanda bundan […]

Daha fazla oku
Mucize Hakkında

  Kudret’in karşıtı olan “acz” kökünden if’al babında “i’caz” masdarından türetilen bir ism-i fail olarak “âciz bırakan, karşı konulamayan, benzeri yapılamayan, hârika” anlamında bir terim. Kur’ân-ı Kerim’de, “mucize” anlamında çok defa, “âyet, âyât, beyyine, delil ve delâil” kelimeleri kullanılmıştır. Âyet; belli olan bir alâmet, bir şeyi ispat eden delil veya işaret demektir. O halde genel […]

Daha fazla oku
Mir’ac Hadisleri

Mir’ac Hadisleri Son senelerde Mi’râc gecesi yaklaştığı günlerde özellikle Mi’râc olayı ile ilgili rivayetler yani mi’râc hadisleri üzerinde değişik kesimlerde tartışmalar yaşanmaktadır. Bu tartışmalarda amacın gerçekten meseleyi kavramak mı yoksa farkında olmadan ya da bilinçli olarak, yaşanmış olan bu tarihi olay vesilesiyle peygamberlik kurumuna yönelik bazı tenkitler ve şüpheler geliştirmek mi olduğu kestirilememektedir. Pratikte hemen […]

Daha fazla oku
Gece İzi

Müslümanı öbür insanlardan ayıran özelliklerden biri de, bir gece yolculuğunun izini yüzünde taşıması­dır. Bu bir yorgunluk izi değil, bir sıhhat izidir. Miraç izidir bu… Peygamber, Miracı bize sadece hâtıra olarak bı­rakmadı, bir gelenek olarak bıraktı. Her gün dönü­münde, namazın gelip kendisine ulvi bir çerçeve oldu­ğu yüce bir gelenektir miraç geleneği… Muallâkatüsseba şairleri, kasidelerine, sevgilinin kabilesinin […]

Daha fazla oku
Beşerî Arızalar Nübüvveti Engellemez

Bazı serseriler, peygamberlerin mu’cizelerini, son zamanda keşfe­dilmiş İlmî hakikatlerle açıklamak isterlerken, bir şeyleri uydururlar. Mesela ;ebâbil  kuşlar ve fil hâdisesini tevil ederek şöyle derler: “Sinekler gibi mikrobu taşıyan bir sürü kuşlar, Arab müşriklerine saldır-mıştır. Çünkü taş insanı yakıp öldürmez.”.. Bu büyük bir hatadır. Allah Teâla, ebâbil adlı kuşları, taşlarıyla saldırtmıştır ve o kavmi imha eden, o […]

Daha fazla oku
Mucize Dava-i İspat İçindir,İcbar İçin Değildir…

Bismillahirrahmanirrahim   ÜÇÜNCÜ NOKTA: Mu’cize, dâvâ-i nübüvvetin ispatı için, münkirleri iknâ etmek içindir, icbar için değildir. Öyle ise, dâvâ-i nübüvveti işitenler için, iknâ edecek bir derecede mu’cize göstermek lâzımdır. Sâir taraflara göstermek veyahut icbar derecesinde bir bedâhetle izhar etmek, Hakîm-i Zülcelâlin hikmetine münâfı olduğu gibi, sırr-ı teklife dahi muhâliftir. Çünkü, “Akla kapı açmak, ihtiyarı elinden almamak” sırr-ı teklif iktizâ […]

Daha fazla oku