Modern Batı Medeniyetinde Silikleşen Zaman Mefhumu
Machiavelli’nin ortaya koyduğu ve Geothe’nin Faust’unda pekiştirdiği ve Modem Batı Medeniyeti’nin bizzatihi zihniyet olarak kendi olan ‘insan tipi’, Sanayi Devrimi sonrası oluşturduğu doyumsuz bir üretim-tüketim zaman mefhumunu bir başka mefhum olan ‘hız’ ile silikleştirmiştir.Modern Batı Medeniyeti’nin dünya sistemini de kurguladığı bu yapıya eleştirel olarak bakan bir çok düşünür, bu yapının ortaya koyduğu şehir kurgusunu,ticaret kurgusunu,eğitim kurgusunu, eğlence kurgusunu, merkezi olarak ‘zaman’ algısı üzerinden eleştirir. Söz gelimi ‘yavaşlatılmış zaman’, ‘yavaşlatılmış şehir’ diye ortaya konan akımlar, düşünceler buna örnektir.
Modern Batı Medeniyetinin ortaya koyduğumu büyük boşluklardan biri, kendisini hep daha da çok kazanmaya endekslemiş ve teknolojinin ilerlemesiyle ‘hız’ mefhumunun algı ötesi hale gelmesiyle zaman mefhumu silikleşmeye başlamıştır. Machiavelli’nin ortaya koyduğu ve Goethenin Faust’ta pekiştirdiği insan tipinin oluşturduğu bu sistem, Modern Batı Medeniyetinin vazgeçilmez sistemi olması hasebiyle de artık Batı Medeniyeti’nin merkezı bir parçasıdır. Bu medeniyetin insan tipi, yazımızın başında yer verdiğimiz derinlik üzeri olan İslâm medeniyetindeki insan tipiyle zıttır. Islâm medeniyeti insan tipinin derinlik üzeri oluşu;
Modern Batı Medeniyeti’nin ‘hız’ içinde devinen, haz, bencillik ve güç Machiavelli tarafından inşa olunan sathileşmiş ve kalitesizlişmiş insan tipinin karşısında durur. Buradaki kalitesizlik, İslam Peygamberi’nin “kıyamete yakın, zaman hızlanacak” olarak tespitini yaptığı ve zamanın hızlamasıyla birlikte kalitenin düşmeye başladığı yani kalitenin bitip, kantitenin ön planda olduğu bir sathileşmedir. Sükûn ve derinlik yoktur burada. Modern Batı Medeniyeti, kantite ile haz ve daha çok kârın sağlandığı, bunun da yapılabilmeli için Machıavellinin Sınırlarını çizdiği güç maksimizasyonu, bencillik ve çıkar meydana getirilmiş bu medeniyet olarak işlerliğini sürdürür.
Hız ve zaman mefhumunun silikleşmeyi başladığı bu medeniyet içinde, kendi medeniyetimizin bizlere sağladığı imkana ne derece bağlıyız bilemiyorum. Machiavelli’nin ortaya koyduğu ve bu çarkın dönmesi için şart olan insan tipinin artık bir insan tipi değil daim çok gayrî İnsanî oluşunun bilincine cümle insanlığın varmaya başlamasıdır. Farkına varılan bir gün gerektiği sonuca da vardırılır diye umuyorum.
Hece Dergisi – Postmodernizm Özel Sayısı