”Havva Olmasaydı…” Hadisi,Kuran’a Aykırı Mı ?
Paylaş:

phpThumb_generated_thumbnail5 ''Havva Olmasaydı...'' Hadisi,Kuran'a Aykırı Mı ?

Havvâ olmasaydı, kadın kocasına ihanet etmezdi”.(Müslim,Ra’da,63)

Hadîsin ne maksatla nakledildiğine dair bilgi yoktur. İlk bakış­ta anlaşılması zor hadîslerden biridir. Bu hadîs şu şekilde tenkide ko­nu olmuştur: Bu âhad rivâyet, mütevâtir bir haber olan kendisinde en ufak bir şüphe bulunmayan Kur’ân’la bağdaşması mümkün değildir. “Derken şeytan onun aklını karıştırıp ‘Ey Âdem! Sana ebedîlik ağacım ve sonu gelmez bir saltanatı göstereyim mi’ dedi” (Tahâ, 120) Bu ri­vayetler ise Adem-Havvâ olayında asıl suçlu olarak Hz. Havva’yı gös­termekte ve onun Hz. Adem’i kandırıp ihanet ederek yasak meyveden yediğine ve ona da yedirdiğine işaret etmektedir. Şu haliyle bu rivâyet, Kur’ân kaynaklı değil, Tevrat kaynaklıdır.

Şüphesiz, Kur’ân ile hadîs arasında kesin bir aykırılık olsa bunu ka­bul etmek mümkün olurdu; ancak kesin bir aykırılıktan nasıl bahsede­biliriz? Çünkü Kur’ân’da şeytanın Hz. Âdem ile Havvâ’ya birlikte ves­vese verdiği zikredilmektedir.(Bakara,35,A’Raf,19-21) Bununla birlikte Tâhâ Sûresi’nin 120. Âyetinde, şeytanın “Ey Âdem!” diyerek sadece ona vesvese verdiği ifade edilmektedir. Her iki âyet grubunda vesvese verilen konular da ay­nıdır. Yani şeytanın “Ey Âdem!” dediği yerde de “Ey Âdem ve Havvâ!” dediği yerde de vesvese konuları aynıdır. Hangi âyetleri esas alacağız? “Ey Âdem” denilen âyeti esas alırsak ikisine birlikte vesvese verildiğine dair olan âyeti nasıl anlayacağız? Daha doğrusu bu makul olur mu? An­cak ikisine birlikte vesvese verildiğini ifade eden âyeti esas alırsak “Ey Âdem” şeklindeki âyeti anlamak mümkün olur. Zira Allâh, önce her iki­sine birlikte vesvese verildiğini ifade etmiş, başka bir yerde oranın du­rumu gereği şeytanın sadece Âdem’e vesvese verdiğini beyan buyurmuş­tur. Dolayısıyla şeytanın sadece Hz. Âdem’e vesvese vermesi, onun da Havvâ’ya bunu söylemesi, en azından âyetlerin zahirinden anlaşılmaz.

İnceleyin:  Kur'an'ın mucizevî bir beyanı, öyle mi?

Bu durumda aklıma iki ihtimal geliyor:

a-Nasıl ki Allâh Teâlâ bir yerde ikisini birlikte zikretmiş, konum gereği başka bir yerde sadece Hz. Âdem’i zikretmişse aynen bu şekilde Hz. Peygamber de konum gereği (muhatapların durumu veya Havvâ üzerinden bir mesaja vurgu olabilir) Havvâ’yı zik­retmiştir. Bu anma, asla Havvâ’nın bu işin başı olduğu anlamı­na gelmez. Çünkü Peygamberimizin hafızasında elbette her iki­sine birlikte vesvese verildiğine dair âyet vardır. Hatta Allâhin, konumu gereği sadece Âdem’i zikrettiğine dair örnek de… Bel­ki de Resûlullâh (s.a.v.) bu örnekten yola çıkarak bizzat kendisi Havvâ olayına temas etmiş, mesajını onun üzerinden vermiştir. Esas itibariyle ise şeytan, her ikisine birlikte vesvese vermiştir. Şunu bir parentez olarak belirtelim ki, hadîste geçen “ihanet”, cinsellik vb. hususlarla ilgili değildir. Yasak meyve ile ilgilidir.

b-Şeytan, her ikisine vesvese verir. Ancak, bu ara belki de Hz. Hav- vâ’nın bir ısrarı olur. Tabii bu durumda Hz. Âdem “ne yapalım, yasak meyveden yiyelim mi” şeklinde kısa duraksama yaşamış ol­malıdır. Bu duraksamayı Havvâ “Ne var bunda, ebedîlik bizim ola­cak işte, istemez misin?” şeklinde bir telkin ve ısrar ile harekete ge­çirmiştir belki… Peygamberimiz muhtemelen Havvâ’mn bu özel­liğine dikkat çekmiştir. Buradan hanımların yanlış işlerde kocala­rını sıkıştırmamalarına, ısrarcı olmamalarına işaret etmiştir. Hav- vâ’nın bu telkin ve ısrarı Kur’ân’da geçmemektedir. Hadîsi dikka­te aldığımızda, böyle bir artı ısrarın olabileceği akla gelmektedir.

Yavuz Köktaş-Kurana Aykırı Görülen Hadisler