Çoksatanlar

Kestirmeden söylemem gerekirse “çoksatan kitaplar”a hep ihtiyatla yaklaşmışımdır. Bu çeşit bir kitaba çok zaman ihtiyatla hatta kuşkuyla baktığımı söyleyebilirim. Böyle bir kitaptan söz edildiğinde uzaktan izlerim önce, geride dururum. Bir edebiyat sevdalısı değil de gönülsüz bir yol acemisi rolünü oynarım. Okumam kolay kolay bu türden kitapları. Haklarında bir şey söylemekten sarfınazar ederim. Geçmişte yaşadığım birkaç […]

Daha fazla oku
Tenezzüh ve Eğlence “Yerleri

  Tepebaşı Bahçesi- Taksim Bahçesi Tepebaşı ve Taksim Bahçeleri, yaz aylarında İstanbul halkının din­lenme ve gezinti yerleridir. Ercüment Ekrem, söz konusu mekânları “yaz akşamlan kibar halkın toplantı ve piyasa yeri” olarak tanımlar; her iki bahçede “şehrin kadın erkek kalburüstü yabancılarının ve “Beyoglu’nun yadırgamadığı yerli şahsiyetlerin yürüyüş yaparak temiz hava aldıklarını ifade eder.[166 Tepebaşı Bahçesi, İngiliz […]

Daha fazla oku
Bilimsel Ufkun Sınırı

“Her ilim sahibinin üzerinde daha iyi bilen biri vardır.” (Yû­suf, 76) “Size ilimden ancak az bir pay verilmiştir.” (İsrâ, 85) “Bilimin herşeyi başarması mümkün değildir. Bu nedenle bü­tün problemleri halledecek bir yol bulacağı varsayımı, insan­lığı nihayetinde kaosa sürükleyecektir.” Nobel Fizik ödülü sahibi Polykarp Kusch Aşırı bir ateist olan kimyager Peter Atkins şöyle der: “Dindar­lar, evrende […]

Daha fazla oku
İnsan İnsandan Çekilince

  Sohbet konuşmaktan ibaret değil, konuşmanın öte­sinde insanın ruhunu saran ve onu tesir altına alan, in­sanı değiştiren, dönüştüren, kelime ve duygu dağarcı­ğını geliştiren hisli bir dildir. Her sohbetin karakteri ve kendine ait dokusu başka başkadır. İnsan herkesle konuşur ama hakiki sohbet, can kulağıyla dinlediği ve içinden gelerek konuştuğu o nadide insanla olur. Ger­çek bir sohbet, […]

Daha fazla oku
Acıyı Karşılamak

  Sevdiği bir şeyi kaybedenin ümidi ve kendine gü­veni azalır, dünyanın hâllerine tahammül eşiği düşer. Yitirmenin acısı, insanın omuzlarına, kalbine, adımla­tma ağır bir taş gibi oturur ve hareket etmesine mâni olur. Acılı insan kendini umutsuz, ürkek, çaresiz his­seder. Dış dünyaya ilgisi zayıflar. Dünyanın sonuymuş hissine kapılır. Konuşmak da susmak da onun en bü­yük ihtiyacıdır. Acılar […]

Daha fazla oku
Deneyim/Müşahede

  Öğrenmek yaşamayı öğrenmektir. Öğrenmek nihayetinde yaşamayı öğrenmektir, kıylükal değil. Maddeden tamamen uzaklaşan metafizik felsefe çalışıyor olsanız dahi nihai maksat hakikati keşfedip o hakikate göre yaşamak ve bunu insanlara salık vermektir. Gerçekte öğrenmek özü itibariyle güzeldir. Yani hiçbir ek fayda veya sonuç getirmese dahi bilmek, bilmemeye nazaran güzel bir şey olurdu. Buna rağmen öğrenmek neredeyse […]

Daha fazla oku
Nedir Şu Aşk?

Ailenin ne olup ne olmadığıyla başladık, günümüzde aile ve kadm-erkek ilişkilerindeki değişimler etrafında dolandık ve buradan aşka düştü yolumuz. Aranızda “Ne alakası var, nereden nereye geliverdiniz!” diyenler olabilir. Onlan say­gıyla selamlarım. Lâkin günümüzde evliliklerin geleneksel dünyaya göre birçok değişiklik yaşadığı, mesela bizim kül­türümüzde de bir süreden beri “görücü usulü” yöntemin­den ziyade şöyle ya da böyle […]

Daha fazla oku
Günümüzde Kadın-Erkek İlişkilerinin Halleri

Psikolojik rahatsızlıklar ve geleceğin dünyası arasında­ki bağlan yapıtlarında temel alan Çarpışma yazan J. G. Ballard, yaşadığımız dünyanın “aile karşıtı” niteliğini şu sözleriyle gözler önüne seriyor: “20. yüzyılı egemenliği al­tına alan kâbusun akılla evliliğinden her zamankinden daha belirsiz bir dünya doğdu (…) Yaşamımız 20. yüzyı­lın o büyük, ikiz ana temasının egemenliği altında: seks ve paranoya (…) […]

Daha fazla oku
Kültürel Travmayla Yüzleşmek: Kolektif Acıların Kültürel Temelleri

Sosyal sistemde kimi zaman toplumu rahatsız edecek aksaklıklar oluşur. Örneğin belediye hizmetleri kötüleşe­bilir, okulların eğitim kalitesi düşebilir, ekonomik sıkın­tılar baş gösterebilir, boşanmalar artabilir, sağlık sistemi kötüleşebilir, aile kurumu çözülebilir, biyolojik çeşitlilik azalabilir, organik gıda bulmak zorlaşabilir. Ancak top­lum bunlardan etkilense de bu olumsuzlukların hiç biri kültürel travmanın semptomları olarak algılanmayabilir. Travmanın Kültürel Anlamını Ortaya Çıkarmak […]

Daha fazla oku
Biyoteknolojinin Şantiye Alanı Olarak Beden

Biyoteknolojinin beden üzerindeki tasarrufu, tıb­bi, ticari, felsefi ve politik gibi farklı boyutları içeren bir anlam çerçevesi içine yerleştirilerek değerlendirilebilir. Tedaviyi amaçlayan tıbbi bağlam bedene müdahalenin ahlaki-legal gerekçesinin en kolay ve sağlam temelde savunulabildiği bağlamdır ve genel olarak tartışma dışıdır. Ancak tıp/sağlık boyutunu diğer boyutlardan bağımsız değerlendirmek pek mümkün değildir. Beden bu nokta­da sadece hekimlerin değil, […]

Daha fazla oku