Kemalizmin Medeniyet Algısı

Osmanlı ve Şark geçmişinin ötekileştirilmesinin temelinde, Kemalizmin medeniyet algısı vardır. Medeniyet ve uygarlığın Batıya eşitlenmesi, Doğu ve Doğuya ait kurum, değer ve kavramların hepsinin medeniyet karşıtı görülerek ötekileştirimesine sebebiyet vermiştir. Kemalist elitin büyük bir çoğunluğu, çoğu kez zannedildiği gibi, Gökalpçi bir hars-medeniyet ayrımına gitmezler. Kemalistler için, “medeniyet ayrılık kabul etmez bir küldür. Ya hep alınır […]

Daha fazla oku
Cumhuriyet Modernleşmesinin Din Algısı

A. Kemalist Laikliğin İnşası Türkiye’de laiklik üzerine çalışanların birçoğu Türkiye laikliğinin özgün ta rafları olduğunu vurgulamıştır. Genel anlamıyla laiklik iki ilke üzerine kuru‐ ludur: Bunlardan birincisi din ve devlet işleri ayrılığı diğeri ise vicdan hürri‐ yetidir. Bu ayrım, dini ve inançları nedeniyle bir kimsenin veya grubun dev‐ letle ilişkilerinde ayrıma maruz kalmayacağını veya bir ayrıcalıktan yararlanamayacağını, […]

Daha fazla oku
Kemalizme Göre Asıl Düşman

Yurt düşmanlardan temizlendikten sonra, işimiz bitti diyenlere M. Kemal ”şimdi asıl düşmanla mücadele etmeye başlayacağız”, demiştir. ” Asıl düşman kara kuvvet dediğimiz şeydir, din değil şeriatçılıktır, medreseci kafasıdır, din adına softa baskınlığının akıl hürriyetini kısıtlamasıdır.” Şeriatçılık, softacılık, medresecilik gibi sıfatlarla imlenen İslam ve bireyin vicdan alanına ait bilim ve fenne açık İslam’ın ‘hakiki’ islam karşıtlığının […]

Daha fazla oku
Kemalistlerin İslam’a Bakışı, İki Farklı Din Anlayışı

Diyanet İşleri Başkanlığının tarif ettiği İslam dışında yorum yapmak softacılık, şeriatçılık kısacası gericiliktir. “Bugün bile şeriat ile İslam’ı birbirine karıştıran üniversite diplomalı kimseler var. Tanrıya inanırsınız. Ona karşı görevlerinizi yerine getirirsiniz. Din burada biter, ötesi şeriattır.Şeriatçılık demek, Müslüman toplamların yedinci yüzyıl Hicaz aşiretleri şartlarına sürüklemek demektir’’ İki farklı İslam yorumu arasında ayrım yapanlardan birisi de […]

Daha fazla oku
Takriri Sükûn Kanunu Değerlendirmesi

Takriri Sükûn Kanunu’nu Adıvar şöyle değerlendirmiştir: “Ordu akabinde Kürt bölgelerini yatıştırdı ve mahkemeler muhalefeti sindirip yaklaşık iki yıl süren bir terör devri başlattı. Bu şekilde oluşturulan diktatörlük, Türkiye’de hiçbir zaman kendini bu isimle anmadı. Diktatörlük bir meclis tarafından kabul edilmişti. Fakat, uzun baskı ve hafiyelik geleneği hemen yeni rejimin parçası oldu.Basın, Takrir-i Sükûn Kanunu yasalaşmadan […]

Daha fazla oku
Türkiye’de Etnik İhtilafları Çözmek

Cumhuriyet tarihi boyunca yaşanmış olan ve bugün hala varlığını çok güçlü bir şekilde hissettiren etnik ihtilafların sebebi, Türk milliyetçiliğinin etnisist boyutudur. Osmanlı ve İslam geçmişinin muzafer Türk’ün tarihinde bir kaza olarak görülüp ötekileştirilmesi îse bu problemleri daha da müzminleştirmiştir. Türkiye’de etnik ihtilafları çözmenin temel koşulu, cumhuriyet modernleşmesinin etnisist milliyetçiliğinin tasfiyesiyle mümkündür. Yurtdışında yaşayan ancak, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı […]

Daha fazla oku
Kemalizm’in Altı Oku

‘Türkiye Devleti, cumhuriyetçi, milliyetçi, halkçı, devletçi, laik ve inkılâpçıdır. Resmî dili, Türkçedir. Makam, Ankara şehridir”, (Teşkilatı Esasiye Kanunu, 10.01.1945). İslam’ı devlet dini olarak açıklayan daha önceki cümlenin kaldırılması değişikliğinin bu maddeye etkisi, bununla birlikte, ulusal toplumun bütünlük ilkelerini ifade etmek eğilimiydi. Fakat Kemalist programın kullandığı sıfatlar, biraz açıklanmaya gerek duvar. “Cumhuriyetçi”, elbette siyasî örgütlenmenin doğasına […]

Daha fazla oku
Millet Garbîleşmekle Değil, Dîn-i Mübîn-i İslâma Sarılmak Sûretiyle Mevcudiyetini Kurtardı

Yanlış Batılılaşma politikası hakkında Kazım Karabekir şu düşünceleri ileri sürmektedir: “… Batılaşmak veya Batılılaşmak adımlarımızı, hemen 100 yıldır halktan kaçmak ve onları kendi âlemlerine bırakmak suretiyle heder ettiğimizi bugün bile anlayamıyoruz! Daha doğrusu anlatamıyoruz!…” Şu değerlendirmeler de ona aittir: “Milletin bazı esas sedyelerini terk ederek Batınınkini aynen almak isteyenler var. Bu bizi insanlığımızdan çıkaracaktır bana […]

Daha fazla oku
Türkler için Türkiye Anlayışı

Kemal Atatürk’ün diktatörlüğü, Mussolini, Hitler ve Stalin’in de geldiği aynı ortam çerçevesini ortaya koyar. Belki paralellik, iyi algılanır. Çünkü I. Dünya Savaşı’nı izleyen belalı ara, orada burada lider esasında çıkış bulan, Avrupa boyunca canlanmış bir milliyetçiliğe yolu açmıştı. Modern Türk tarihinde Atatürk rolünden kazanılan izlenim, acımasız ve ezici iktidar izlenimidir. Lider, bir kez dümene geçmişse, […]

Daha fazla oku