Harf İnkılabı ve Türki Cumhuriyetler

Harf ınkilabının halkın irade ve isteğine dayandığını söyleyebilirmiyiz; Ebuzziya: Harf gibi eğitimin, kültürün temeli sayılan şekli kaldırmayı halkın isteği olarak ortaya atmak tamamen uydurma ve iftiradır. Olamaz. 0 kadar ki, insan bir evde senelerce oturunca evin damı akar şu olur bu olur onu bile değiştirmeyi kolay kolay göze alamaz ayrılamazken, harf gibi bizim bin senelik […]

Daha fazla oku
Harf İnkılabı

Yine yeni bir inkılâbı… Bu adam duramıyor. Her yıl bir inkı­lâp yapmak heves ve ihtiyacında. Şimdi bununla da Harf Gazisi oldu. Binbir lâfza-i cemaline bir daha ilâve etti!…Halbuki iddiaları gibi, Lâtin harfi mes’elesi onun işi ve iddiası değil ki. Bun­dan altmış-yetmiş yıl evvel İstanbul matbuatından Lâtin harfi leh ye aleyhinde münakaşalar olmuştu. On yıl evvel […]

Daha fazla oku
Kelime Uydurukçuluğun Perde Arkası

Geçmişi topyekun inkâr planının bir parçası olarak ele alman dil meselesi sağlam bir temele oturtulmadan, kültür erozyonuna çare bulmak mümkün değildir. Bir takım şahıs ve müesseselerin keyfine tabi olarak durmadan değişen, değiştirilmeye çalışılan türkçe ile, bugünkü fikir ve san’at güdüklüğümüz meydana gelmiştir. Fikir ve san’atm vasıtası olan dil, «devrim» yapma merakı ile ve sun’l zorlamalarla […]

Daha fazla oku
Latin Harfleri Kabulü ve Sonrası

İslâmî harflerin okuma yazmayı güçleştirdiği, Latin harflerinin kabulü sırasında en fazla ileri sürülen bir iddia olmuştur. Hatta Mustafa Kemal, bütün vatandaşların bir kaç yıl içinde Latin harfleri sayesinde okur yazar olacaklarını öne sürmüştür.Bir ülkedeki okuma yazma oranının tek başına alfabe ile ilgili olmadığı, Latin harfleri uygulamasından sonra daha iyi anlaşılmıştır. Latin harflerinin kabulündan sonra da […]

Daha fazla oku
Lozan Andlaşması Ciddi Olarak Araştırılması Lâzımdır

Türkiye Cumhuriyetinin uluslararası temel metni olan Lozan Andlaşması’nın Batılı sömürgecilerin daha önce kurmak istedikleri çerçeve ile tetabuk noktalarının ciddi olarak araştırılması lâzımdır. Bu tetabuk sadece kuru metin üzerinde değil, Türkiye’nin Cumhuriyet’ten sonra yaşadığı cebrî değişikliklerde de aranmalıdır. Mesela, Türkiye Cumhuriyeti Medenî Kanun’u İsviçre’den gerçekten bize söylenen gerekçelerle mi iktibas etti? Bu sorunun cevabı “batılıların adlî […]

Daha fazla oku
Uydurukça

İki İnsanın karşılıklı »ulaşabilmeleri için ilk temel şart,ortak bir lisan konuşmalarıdır. Zamanımızda(1978) gerek «Öz-türkçe imalâthaneleri», gerekse «Oztürkçe imalâtçıları»nın gayretleri neticesinde baba ile oğul, karı ile koca, genç ile ihtiyar, hoca ile talebe, usta ile çırağın anlaşmalarına imkân kalmamıştır. Tarihimizle, milletimizle, evimizle, ananemizle aramız açılmıştır. Kendilerine göre «A-va-nak» vezninden «olanak» ve «sa-la-ta-lık» vezninden «olasılık», bize göre […]

Daha fazla oku
Dil Devrimi Manevî Bir Soykırım

Dünya dilleri içinde Türkçe, 20. yüzyılda başka hiçbir dilin maruz kalmadığı bir kıyım ve kırıma uğradı. Bin yıllık, kendisiyle yüzbinlerce kitap yazılmış alfabesi yasaklandı. Osmanlı bürokrasisinde Fatih Sultan Mehmed dönemine kadar Uygur alfabesiyle yazan bitikçiler olduğu söylenir. 1929 yılından itibaren Türkiye bürokrasisi kendi yazısını unuttu, Latin harfleri ile ifade-i merama mecbur kaldı. “Eski” alfabe ile […]

Daha fazla oku
İnkılâp Tarihi Bilmemek Mazeret Mi?

1982 tarihli TC anayasası, “Türk toplumunun çağdaş uygarlık seviyesine erişmesi ve cumhuriyetin lâiklik niteliğini koruma amacını güden” inkılâp kanunlarının, anayasaya aykırı olduğu şeklinde anlaşılamayacağı ve yorumlanamayacağını söyler. Bu kanunların hangileri olduğunu, maalesef bilen fazla değildir. Geçenlerde iştirak ettiğim akademik toplantıda konuşan bir meslektaşım, şimdilerde başörtüsüne gösterilen müsamahayı tenkit etti; devrim kanunlarının ihlâlinden yakındı. Devrimciliği kimseye bırakmayan meslektaşımın […]

Daha fazla oku
Dil ve Aydınlar

Türkçe, İslâmî dönemde Arapça ve Farsça ile olan yakın teması sonucu söz konusu dillerden istifade ederek Osmanlıca denen bir ilim ve kültür dili doğurmuştur. Doğu’dan olduğu gibi Batı dillerinden de istifadesi olan Türkçe, 19. yüzyılın sonu ile 20. yüzyılın başında tüm aşırı tasarruflardan kurtularak, mükemmel şeklini bulmuştur. Ancak II. Meşrutiyet yıllarından itibaren dilde tasfiyeciliği teklif […]

Daha fazla oku
Harf İnkılabı İle Gelen Yasak

Doç. Dr. Emin Işık, 1988′de verdiği bir konferansta Tek Parti döneminde Kur’ân-ı Kerim’in bile toplatıldığını şöyle anlatıyor: “Yasaklar harfe ve dine getirilmiştir. Amme cüzünden Kur’ân-ı Kerim öğrenmek bile yasaklanmıştır. Jandarma ve polis, koruma kanunu adı altında çeşmelerin üstündeki eski yazıları bile kazımıştır. Eski yazılı hece taşları sökülmüş, Kur’ân-ı Kerim’ler toplatılmıştır. Arşivler dahi yakılmaya, ortadan kaldırılmaya […]

Daha fazla oku