Yeni Birey,Yeni Dindarlık-2

Üstünlüğün Sembolü Olarak Başörtüsü:Başörtüsünden Kaçış ‘ Tek suçum başörtülü olmak… bu söz yalnız mezkur spikerin değil, dönem itibariyle başörtülü kadınların önemli mottolarından biriydi. Esasında mesaj devlete yönelik verilerek, “başörtüsünün içeriğini oluşturan iddiaların hiçbirini biz de kabul etmiyoruz” denilmektedir. Dolayısıyla kamusal alana girildi-ğinde laiklerin ve açıkların yaptıklarından başka hedeflerinin olmadığı dile getirilmektedir. Yürürlükteki düzenin bir parça […]

Daha fazla oku
İbadetlerde Dil-Hareket Münasebetleri

  İslâm’ın beş esasının da temelinde inancın var olduğu âşikârdır. Yalnız temelde aynı olan bu beş esas ifa edilip yerine getirilirken, birbirlerine hiç benzemeyen çok büyük farklar gösterirler. Şöyle ki: Namazda, namaza başlama ânından itibaren bütün vücudumuzun iştirakiyle yaptığımız hareketler, bu ibadet esnasında lisanımızla yaptığımız okumalar (Tesbih, Kur’an-ı Kerîm, Dua) ile aynı ehemmiyet ve ciddiyetle […]

Daha fazla oku
İslamın Zaman Mefhumu

İbadetler umumiyetle 1-Zaman, 2-Mekân olmak üzere iki buudda gerçekleşir. Bununla beraber, bir çok ibadetlerde mekânın şart olmamasına karşılık, istisnasız bütün ibadetler zamanla mukayyettir. Başka bir ifadeyle, bir çok ibadetler “Mekân” ile sınırlandınlmadığı halde, istisnasız bütün ibadetler “Zaman” ile sınırlandırılmıştır. Hac müssesesinden başka bütün ibadetlerde “Mekân”, “Zaman” dan sonra gelmiş, daima ikinci planda kalmıştır. Hatta “Oruç” […]

Daha fazla oku
Kurban:Sınıra Yakın Durmak

Din’de biçimsel özellik gösteren ibadetler (kulluklar), insan aklının terbiyesi, büyük kulluğun, insan olmaklığın, doğru yol (sırat-i müstakim) üzere yani sınırında seyretmesi için son derece önemlidir. Bir örnek vermek gerekirse, urefa, namazı, genel anlamıyla insan nefsinin terbiye edilmesi olarak görür: Kıyam, insanın en önemli özelliği, ufka bakmasını mümkün kılan dik durma (kebed)’yı, dolayısıyla, tüm Evren’in bir […]

Daha fazla oku
İnsan ve Tapınma

Ruhun ana silâhı tapınmadır. Allaha tapma. Allaha tap­ma, insanın ve tabiatın tanrılık iddiasını yıkma, onlan çıplak hakikatleriyle kavramaktır. Yaratılanı aşmak, iğretiyi yıkmak, yalanı devirmektir. Allaha tapma, izafi olandan sıyrılıp mut­lak olanla donanmak, fanilik perdesini yarmaktır. Allaha tap­ma, insanları ve tabiatı putlaştırmama, benlik putunu kırma , demektir. Böylesine bir silâhla donanmış ruh, silâhın ta ken­disi olmuş […]

Daha fazla oku
Şeriat’in Her Emri Manevî Anlama Sahiptir

..Yalnız cihâd değil, Şeriat’in her emri bir iç manevî anlama sahiptir. Salât, unutkanlık rüyasından uyanmayı ve Allâh’ı her zaman anmayı ifade eder. Oruç, insanın ihtiraslı kişiliğin­de ölmesi ve arılıkta doğmasıdır. Hac, kendi varlığının dışın­dan merkezine doğru yolculuk demektir, zira birçok Sufî’nin dediği gibi kalb manevî Kâbe’dir. Zekât da ruhî cömertlik ve soyluluğu ifade eder. Bu […]

Daha fazla oku
Sevgi,Müslümanca Sevgi

Anlaşılıyor ki, sevgi, insana Allah’ın lütfettiği bir meleke olmakla birlikte, onun, insanlar arasında cereyan eden bir iletişim sağlayabilmesi toplumsal şartlara bağlı bulunmaktadır. Batı kültürünün egemen olduğu toplumlarda insanlar giderek birbirinden uzaklaşmakta ve birbirinden yalıtılmış hale gelmektedirler. Çünkü bireycilik (olum-suz bir kelimeyle ifadelendirirsek bencillik) giderek Ba-tılı hayat tarzının vazgeçilmez sabitesi olarak dünyada yerini almaktadır. Yalnızlık, basit […]

Daha fazla oku