Nerede Hata Yaptığını Anlayip Tövbe Etmen Hakkında

Nimetin sana nereden geldiğini ve senden alınma sebebini bilmen gerekir. Çünkü nimet senden sebepsiz yere alınmaz. “Bir toplum kendisinde-ki özellikleri değiştirinceye kadar Allah onda bulunanı değiştirmez.”1 [8] Bilmelisin ki bu nimet ancak yerine getirmen gereken bir vazifeyi terk ettiğin için senden alınmıştır. Bu vazife ise şükürdür. Şükredilmeyen her nimet yok olmayı hak eder. Denilmiştir ki: […]

Daha fazla oku
Tarık Velioğlu – Halk İçre Bir Ayine (Allah Dostlarından Mektuplar) ”Alıntılar”

Hz.Ali’nin Hz.Hasan’a Vasiyetinden Bilmediğin şey hakkında söz söyleme; gerekmediği zaman söze girişme. Sa’pkınlık olduğundan korktuğun yola gitme; çünkü sapkınlık şaşkınlığı zamanında o yoldan dönmek, korkulara çatmaktan yeğdir. İyiliği buyur da sen de iyilerden ol. Kötülüğü elinle, dilinle men et de bu çabanla kötülüğü edene karşı dur. Allah yolunda hakkıyla cihad et, bu yolda seni hiçbir […]

Daha fazla oku
Mecit Ömür Öztürk – Dervişin Teselli Koleksiyonu ”Notlar”

İnsanlar, bu dünyada asıl yurtlarına doğru deniz yolculuğu yaparken bazı ihtiyaçlarını temin etmek üzere bir adaya uğrayan yolcular gibidir. Bu yolculardan bir kısmı ihtiyaçlarını giderip hemen gemiye döner ve en rahat yerlere otururlar; bazıları arazinin güzelliklerine kapılıp oyalanırlar, bu yüzden gemiye geç gelir ve hem uygun yerler bulamazlar hem de adadan topladıkları çiçekler, kıymetli taşlar […]

Daha fazla oku
Hasedin Tedavisi

Hasedin en yaygın ruhsal araz ve insanda en çok görü­len nefis hastalığı olduğu bilinmelidir. Bu hastalığa yakala­nan nefis çok iken ondan kurtulanların sayısı oldukça azdır. Nitekim bir hadis-i şerifte şöyle buyrulmuştur: “Üç şey var­dır ki onlardan hiçbir kimse kurtulamaz. Bunlar suizan,uğursuz sayma ve çekememezliktir.”(Acluni,Keşful Hafa,2/243) Hâce hulk demiş üç haslet Bulamaz râh-ı necât ondan ahad […]

Daha fazla oku
Allah Teâlâ’nın Ahdi Ve Kulun Ahdi Hakkında Tafsilât

Bil ki Allah Teâlâ, senin O’na bir ahdin, O’nun da sana bir ahdi olduğunu beyân edip, sen ahdine riayet ettiğinde, kendisinin ahdini yerine getireceğini açıklayarak: “Bana olan ahdinizi (sözünüzü) yerine getirin, ben de size olan ahdimi yerine getireyim (Bakara. 40) buyurmuştur. Sonra Cenâb-ı Hak başka ayetlerde sadece senin ahdini, veya sadece kendi ahdini zikretmiştir. Senin […]

Daha fazla oku
Hamd İle Nimet Arasındaki İlgi

(”Hamd Allah’a mahsustur”) Bundan maksad şudur: Hak Teâlâ, hamdetmeyi emredip, insanların akıllarında da hamdetmenin ancak bir nimet mukabilinde güzel olacağı fikri yerleşince, işte bundan dolayı bu emir, mükellefiyeti, Allah’ın kendisine vermiş olduğu çeşitli nimetler hakkında düşünmeye sevkeder. Sonra o nimetin zikredilmesiyle, şu iki şerefli maksada istidlal edilebilir: a) Bu nimetler yok iken, sonradan var olmuşlardır. […]

Daha fazla oku
O nimetleri yolda bulmuş gibi sahipsiz zannetme

Bismillahirrahmanirrahim İ’lem eyyühe’l-aziz! Cenâb-ı Hakkın insana verdiği nimetler, ister âfâkî olsun, ister enfüsî olsun, bazı şerait altında insana gelip vusul buluyor. Meselâ, ziya, hava, gıda, savt ve sadâ gibi nimetlerden insanın istifade edebilmesi, ancak göz, kulak, ağız, burun gibi vesaitin açılmasıyla olur. Bu vesait, Allah’ın halk ve icadıyla olur. İnsanın eli, kesb ve ihtiyarında yalnız […]

Daha fazla oku
Şeytan’ın Halleri

İkinci sultan şeytandır. Nefis ise şeytanın vekilidir. Komutanları ise kibir, hased, buhl (cimrilik) açgözlülük, öfke, kahkaha ve maskaralıktır. Sözü geçen bu yedi fiil muhafızlardır. Bundan dolayı kalbin sağ tarafında yedi kale vardır. Her kalede bir muhafız görevlendirilmiştir. Her bir muhafızın yüz bin komutanı vardır. Şimdi, hased ve buhul, dünyayı terk etmekle; bunların tamamı sabr etmekle […]

Daha fazla oku