Erbâb-ı kemâli çekemez nâkıs olanlar Rencide olur dîde-i huffaş ziyâdan. Ziya Paşa Türkiye’de Üniversite Hayatına Kısa Bir Bakış Türkiye’de Batılı anlamda yükseköğretim/üniversite, Tanzimat Dönemi’nde devlet eliyle bürokratlar tarafindan planlandı ve ilk ders Derviş Paşa’nın refakatinde 1863’te yapıldı. Darülfünûn (fenler evi) adı verilen bu yeni okul, kısa bir süre sonra kapanmak zorunda kaldı. Aradan birkaç sene […]
Eğitim, özellikle modern toplumda stratejik bir toplumsal kurum olması yanında birçok alt dalı da olan bilim sahası olarak temayüz etmiştir. Eğitimin bilim dalı olarak diğer disiplinlerden ayrılması büyük ölçüde 1920 sonrasında gerçekleşmiştir. Bu yazının giriş kısmında kısaca değinildiği üzere, bir bilgi ve düşünce sahasının bilim disiplini olarak kabul görebilmesi ve kendini ispat edebilmesi için gerekli […]
Türk eğitim sistemi, Tanzimat’tan bu yana derin kırılmalar, yeni proje denemeleri ve hedeflerle kendine özgü bir istikamet arayışını hâlâ sürdürmektedir. Bu arayışın temel nedeni Osmanlı son döneminde karşılaşılan yeni dünya düzenine ayak uydurma gayreti ve köklerle nasıl bir irtibat kurulacağı problemi üzerine inşa edilmiştir. Tanzimat’la birlikte eğitim sistemimizde Batı modernitesine uyum ve başkaldırı paradoksu sarmaşık […]
Batı’nın eğitim düşüncesinin derin kökleri vardır. Ama bu kökler arasında büyük ölçüde Antik Yunan ve Roma deneyimleriyle, Hristiyan ve Yahudi birikimi üzerine şekillenen bir bina görülür. Bu birikim, Orta Çağ sonlarında hümanizm, Rönesans ve Reform hareketleri sonrasında değişmiş, Aydınlanma ve sanayi toplumunda ise yepyeni boyutlar kazanmıştır (Modern Batı eğitiminin tarihsel süreci hakkında bk. Aytaç, 2009; […]
0 Yorumlar