İbnü’I-Arabî de Füsus ve Fütuhat-ı Mekkiye’ de sevgi üzerinde çok durmuştur. 0 da sevginin bir oluşunu yine bu varlık anlayışına bina eder. Buna göre; eşya, var olmadan önce de zat-ı Bari’de ”ayn”lar olarak mevcuttu. Allah’ın kendine duyduğu aşk onları görünür kıldı. Dolayısıyla, Allah’ın kendini sevmesi, kendi dışındaki şeyleri -eşyayı-de sevmesi anlamı taşır. O halde; Allah […]
Sanat eserleri, her tür ve düzeydeki form ya da biçimleriyle belli bir dünya görüşü ve hakikat tasavvurunun belli bir dönem ve bölgedeki telakki tarzım dışa vurur. Bir toplumun hayat ve hakikat anlayışı, sanat eseriyle, sanatçıların estetik kavrayışları üzerinden elle tutulur, gözle görünür bir ifadeye bürünür. Kısaca, sanat eserleri her şeyden önce belli bir hayat ve […]
Tasavvuf kültürü içinde, özellikle Mevlevîlik’te bu konularda daha birçok açıklamalarda bulunulmuştur. Bütün bunlar bir bilgi ve kültür unsuru olduğu kadar, tasavvuf eğitiminde yardımcı motifler sayılır. Böylece bilgi, san’at ve eğitimin el ele vererek daha iyi sonuçlara ulaşıldığını söyleyebiliriz. Bütün bunları bir yana bırakıp ney’in bir saz, bir mûsikî âleti olduğunu gözden uzak tutmayarak bu alana, […]
0 Yorumlar