Amel

  13 Aynasında, varlıkların suretleri sabit olan bir kalb, nasıl parlayabilir? Yüce Allah insana, yüzü tertemiz aynaya benzeyen bir kalb bağışlamıştır. Ayna gibi, karşısına gelen her şey, olduğu gibi içinde yansımaktadır. Bu kalbde sadece bir yansıma yönü vardır. Kalb nereye yöneltilirse o nesne içinde temsil olunur. Yüce Allah bir kuluna lütfederse düşüncesini mana ve melekût […]

Daha fazla oku
Ralph Waldo Emerson – Denemeler: Birinci Seri ”Notlarım”

  Hiç kimse öğrenmeye hazır olmadığı bir şeyi öğrenemez, söz konusu nesne ne kadar yakında olursa olsun. Bekleyin, yüreğiniz konuşsun. İnsan, hakikate uygun bir ruhla hakikati söylediğinde, gözleri gökyüzü gibi berrak olur. Alçak niyetleri varsa ve sahtelikle konuşursa, gözleri bulanıktır ve bazen de çarpık. Modası geçmeyecek şeyleri söylemenin ve yazmanın yolu içtenlikle söylemek ve yazmaktır. […]

Daha fazla oku
İbrahim Kalın – Açık Ufuk -Notlarım

Aklınız, kalbiniz, duygularınız, hayal gücünüz ve iradeniz size ait değilse, düşünce yolculuğunda mesafe kat edemezsiniz. Şöyle bir dolanıp gelmek, kelimelerin ve kavramların dünyasına arada bir girip çıkmak tefekkür etmek değil, zihin eğlendirmektir. Oysa bizim günü kurtaran kurnazlıklara değil, neden ve nasıl var olduğumuza dair esaslı bir kavrayışa ihtiyacımız var. Var olmak ciddi bir iştir. Düşünerek […]

Daha fazla oku
Şeytanın Kalbe Vesvese İle Tasallutu, Vesvese’nin Anlamı ve Galebe Çalmasının Sebebi

Söylediğimiz gibi kalp kurulmuş bir çadır gibidir ve birtakım kapıları vardır. Her kapısından kendisine durum ve haller gelir ve yine kalbin misâli hedefe benzer. Ona her taraftan oklar atılır veya kalp, dikilmiş bir aynaya benzer. O aynanın üzerinde çeşitli sûretler geçer. Bir sûretten sonra başka bir sûret görünür. O ayna bu geçen sûretlerden boş değildir […]

Daha fazla oku
Helâl, Harâm ve Şüpheliler

1496/1265 «Nu’man b. Beşir radıyallâhü anhümâ’dan rivâyet edilmiştir. Demiştir ki: Resûlullâh sallallâhü aleyhi ve sellem’i:Muhakkak helâl apaçık ve (yine) muhakkak haram apaçıktır. Fakat bunların arasında bir takım şüpheli şeyler vardır ki onları insanlardan bir çoğu bilmez. İmdi bu şüphelerden sakınan dînini ve ırzını korumuş olur. Şüphelere düşen ise harama düştü demektir. Tıpkı yasak yerin etrafında […]

Daha fazla oku
İnsan Akile ve Mefkeret Kuvvetlerinin Çalıştırılması ile Tekamül Eder

Her insanda iki âkile kuvveti vardır. Birisi dimağda diğeri de kalbdedir. Demek ulemânın, akıl dimağdadır, yok efendim akıl kalbdedir şeklin­deki ihtilafları mücerred sûret ve lafzî nizadan ibarettir. Demek iki görüş de haktır. 1-İnsan ve hayvanlarda olan nefs-i nâtıkanın göz, kulak, burun, el gibi aletleri vasıtasıyla görmek, işitmek, koklamak ve tutmaktan ibaret akıl dimağdadır. Dimağa aksedip […]

Daha fazla oku
İnsanın Hakikatinin Tarifi

İnsanın hakîkatini ulemâ şöylece tarif etmişlerdir: İnsan haraketli, diri, ulvî ve nûrânî bir cisimden ibarettir. Görülen bu bedenin heykelinden muhaliftir. Su gülde, yağ zeytinde, ateş tuğlada nüfuz ettiği gibi, ruh da bu cesedde sereyan ve cevlan eder. Kendisi değişmeye tefessüh etmeye salahiyetli değildir. Mutlak sûrette cismânî heykelde tasarruf eder. Alet ve edevatlarının tefessüh etmesi halinde […]

Daha fazla oku
Rahmani’r-Rahim” İle İlgili Konular Hakkında

Eşya dört kısımdır. 1) Hem faydalı hem zarurî olan; 2) Faydalı olup, fakat zarurî olmayan; 3) Zarurî olup faydalı olmayan ve 4) Ne faydalı ne de zarurî olan. Birinci kısım: Hem faydalı hem de zarurî olan kısımdır; bu, ya, sadece bu dünyada böyle olur. Meselâ nefes gibi; zira bu nefes bir an kesilirse, ölüm tahakkuk […]

Daha fazla oku
Sadr-Kalb-Akıl İlişkileri

Altıncı fasıl: Bu fasıl “sadr” kelimesinin ne demek olduğu hakkındadır. Bil ki, bu kelimeyle bazan, “kalb” murad edilir. Nitekim Cenâb-ı Hak “Allah’ın göğsünü İslâm’la açtığı kimse…” (Zümer,22) “Rabbim göğsüme genişlik ver” (Tâhâ, 25) “Ve kalblerde olan şeyler saçılıp ortaya döküldüğünde”(Adiyat, 10) ve “(Allah) gözlerin hain bakışını, göğüslerin gizleyeceği her şeyi bilir” (Mûmin, 19) buyurmuştur. Bazan […]

Daha fazla oku
İnsanın Vücudu Bir Ülke Gibidir

Birinci Misal: Bil ki, bedenin tamamı bir ülke gibidir. Göğüs onun kalesi, gönül köşkü, kalb tahtı; ruh hükümdarı, akıl veziri; şehvet o beldeye nimetleri celbeden en büyük görevli, memur; gazab devamlı dövme ve terbiye etmekle meşgul olan seyis; duyu organları ise, onun gözcüleri; diğer kuvvetler ise, hizmetçiler, işçiler ve sanatkârlar gibidirler. Şeytan, işte bu beldenin, […]

Daha fazla oku