Bir Savaş Sonrası İdeolojisi Kemalizm

Son yıllara kadar üzerinde konuşulması, yazılması düşünülmesi mümkün olmayan bazı tabu hükmündeki konular yavaş yavaş günlük basın da dahil olmak üzere tartışmaya açıldı. Türkiye’nin siyasî, sosyal,eğitim ve kültür kurumları üzerinde bir noktadan sonra bir Örtünün veya bir zırhın varlığı herkesçe bilinmektedir. Bunun “resmî ideoloji” veya gerçek adlandırmasıyla “atatürkçülük” olduğu da malumdur. Burada Mustafa Kemal’i yargılamak […]

Daha fazla oku
Hakikat ve İdeolojik Çilgınlık

Kişileri efsaneleştirmek, etrafında gelişen olayları kutsamak ve dokunulmazlaştırmak, “kült”leştirmek yeni bir şey değil. 20. yüzyılda bütün totaliter (faşist-komünist) idareler bunu son haddine kadar yapmışlardır. Bunun için muhtelif seviyede teşkilatlar, hatta bakanlık kuranlar olmuştur. Bazıları açıkça adını koymuş, “propaganda bakanlığı” demiş, bazıları bu kadar açık yürekli olamamıştır. Netice olarak, 20. yüzyılın seri üretim yalanları ve efsaneleri, […]

Daha fazla oku
Mustafa Kemal ve Kemalizm

Mustafa Kemal ve Kemalizm:Bir Sahsın Tarihinden Çıkarılan Devlet ve Ideoloji Kemalizm, Mustafa Kemal tarafından bizzat yapılmamışsa da onun hayatı çevresinde örülen bir tarih esas alındığı için kendisinden ayrılamaz bir hüviyet kazanmıştır. Bütün cumhuriyet, devrim ve inkılâp tarihi kitaplarında bir şahsın tarihi önemli bir yer tutar. En ciddî, ilmi kitaplar dahi, Mustafa Kemal’in hayatını anlatırken bir […]

Daha fazla oku
Mahremiyete Hayır!

Devrimler veya inkılâplar… Kiminin sekseninci, kiminin doksanıncı yılındayız… Fakat hâlâ oturup dosdoğru konuşamıyoruz. Neden? Türkiye, Cumhuriyet’ten sonra zecrî bir yola sokuldu. Bin yıldır hıristiyanlık için, emperyalist batı için tehdit teşkil eden, devlet olarak varlığı ile tehlikeli görülen bir halkın mukavemetini ortadan kaldırmaya yönelik operasyonlardı bunlar.  Kılık kıyafetten, toplumu ayakta tutan kurumlardan, yazıya, dile, mûsıkîye kadar […]

Daha fazla oku
Mecburi Öğretime Kim Mecbur?

Dünya mecburi öğretimi tartışıyor. Mecburi (zorunlu) öğretimin 19. Yüzyılın programı olduğu, yüzyılımızın dünyasında zorunlu öğretim yerine daha esnek, kabiliyetleri daha fazla değerlendiren ve ihtiyaçları karşılayan “okulsuz toplum” projeleri ilgi topluyor. İlgi toplamakla kalmıyor, mecburi öğretim dışında uygulamalar yaygınlaşıyor. Mecburi öğretim, bilim ve eğitim zeminlerinde tartışılmak yerine, bilimi ve eğitimi yönlendirme merkezlerinde şekillendiriyor. Bu yüzden, geniş […]

Daha fazla oku
Mağlubiyet İdeolojisi Öğretimi

Batılılar, batıcıların yaptığını hiçbir zaman yapmıyorlar! Babalar, halkı 1920’lerden beri zorunlu ve ömür boyu batılılaşma dersine tâbi tutuyorlar. Mağlubiyet ideolojisi tedris ettiriyorlar. Türkiye’de gerçek örgün eğitim bundan ibarettir! Bu dersin gönülsüz dinleyicisi olan halk hep teneffüse çıkmayı bekliyor! 1923’te ders başladı. 1930’da teneffüs yapılacakmış gibi oldu. Başöğretmenin teneffüs zilini çalmasıyla ders zilini çalması bir oldu. […]

Daha fazla oku
Bitmeyen Zorunlu Eğitim

Batılılaşma tam mânâsıyla bir mağlubiyet ideolojisidir (Cengiz Aktar, “Batılılaştırma” diyor, Türkiye’nin Batılılaştırılması kitabında). Batılılaştırılma ister istemez bir dışarıdanlığı, bir müdahaleyi, zorlayıcılığı, dayatmayı gündeme getiriyor. Ancak mağlûplar böyle bir dayatmaya maruz kalabilir! Meselenin bir yönü bu. Diğer yönü: İmkânsızı mümkün kılmanın beyhude gayreti! Çünkü, ancak batılılar batılı olabilir; bugüne kadar da batılılardan başka hiçbir toplum batılı […]

Daha fazla oku
Hilafet kaldırılmasa, İngilizler Lozan’ı tasdik eder miydi?

90 yıl sonra Hilafet’in ilgası meselesini soğukkanlılıkla ele almamız gerekiyor. İnkılap-cumhuriyet tarihi müfredatının sığ yorumları Hilafet’in kaldırılmasını gerçek mahiyetini açıklayabilecek muhtevadan yoksundur. Hiç şüphe yok ki, Millî Mücadele, altı yüz yıllık devlet ve onun uhdesinde bulunan müslümanların manevî birliğini de temsil eden Hilafet adına yürütülmüştü. Bilhassa Millî Mücadele’nin başında bunun hassasiyetle vurgulandığı, bütün temel metinlerde […]

Daha fazla oku