Akaid/Kelami Bahisler
Dört Mukaddime -Hüsn ve Kubh Meselesi13 Mart 2025
Muhammed Ali
15:59 - 7 Ocak 2020
Önemli bir mes’ele birçok insan tarafından şöyle sorulmaktadır: – Cenâb-ı Hak ezelde ilim ve iradesiyle her şeyi tesbit ve takdir ettiğine göre, bir insanın hakkında şer işlemeyi takdir etmişse, o kimse nasıl hayır işleyebilir ve bu durumda nasıl mesul tutulabilir? Evet, Âlim-i Mutlak olan Allah-u Azimüşşân, olmuş ve olacak herşeyi, ihtiyarî ve ıztırarî bütün fiilleri […]
Muhammed Ali
00:13 - 13 Aralık 2017
0 Yorumlar
Bürhan-ı limmî, müessirin esere delâleti, bürhan-ı innî ise eserin müessire delâletidir. Bu ince mânâyı bazı misâllerle fehme yakınlaştırmaya çalışacağız. Meselâ, hattatlık san’atında fevkalâde maharet kesbetmiş bir zat, “her cemâl ve kemâl sahibi kendi cemâl ve kemâlini görmek ve göstermek istemesi” sırrınca, bir Kur’ân-ı Kerîm yazarak bu hattatlık kemâlini onda tezahür ettirecek ve müştâk seyircilerine temâşa ettirecektir. Bu zat, bunun zıddıyla muamele […]
Muhammed Ali
14:18 - 30 Mart 2017
0 Yorumlar
Bu soruya maddeler hâlinde cevap vermeyi daha uygun görüyoruz: 1. Soruda kasıt vardır: Bu sorunun hedefi inançları sarsmak, saf zihinleri bulandırmak, masum ve körpe dimağlara zehir akıtmaktır. Bir akrep kıskacı olan bu demogojik soru ile insanlar zehirlenmek istenmektedir. Şöyle ki: Eğer bu soruya “Evet” diye cevap verilse o zaman “Demek ki sizin Rabbiniz, yarattığı şeyden […]
Muhammed Ali
14:08 - 30 Mart 2017
0 Yorumlar
Mühim Bir Sual:“Allah’ı bilmek varlığını bilmenin gayrıdır.” sözü ne anlama gelmektedir? Allah’ın mahiyeti hiçbir mahiyete benzemez. Zira, Hâlık’ın hakikati başka, mahlukatın mahiyeti başkadır. Hiçbir eserin, ustasına benzemediği bilinen bir gerçektir. Meselâ, bir saat ne zâtı, ne mahiyeti, ne sıfat ve fiilleri itibariyle ustasına benzemez. Bunların her ikisi de mahlûk cinsinden oldukları halde, aralarında bu kadar […]
Yusuf Aslan
23:49 - 5 Mart 2017
0 Yorumlar
Şurası bir gerçektir ki; varlık âlemi sadece beş duyu ile hissedilebilenlerden ibaret değildir. İnsan, görme duyusu ile, sadece madde alemini görür. Diliyle tatlar âlemini, kulağıyla sesler âlemini, burnuyla kokular âlemini hisseder. Hâlbuki; elektrik, yerçekimi, ışınlar alemi, radyoaktif dalgalar ve nice gerçekler vardır ki, bunlar, ne görülürler ne de işitilirler. Bununla birlikte, bu gerçeklerin varlığı şüphe […]
Muhammed Ali
00:28 - 6 Temmuz 2015
0 Yorumlar
CEMİYETTE GÖRÜLEN KÖTÜLÜKLERİ DEVLET Mİ ÖNLER, FERT Mİ? Peygamber Efendimiz bir hadîs-i şeriflerinde şöyle buyurmaktadır: “Sizden her kim bir münkeri (kötülük) görürse onu eliyle düzeltsin. Eğer ona muktedir olamazsa diliyle, diliyle de yapamazsa kalbiyle (buğz etsin); bu da imanın en zayıf derecesidir.” (Müslim) Bazı âlimler, münkeri def vazifesini devletin bizzat “Kuvvet kullanarak”, âlimlerin […]
Muhammed Ali
23:08 - 5 Temmuz 2015
0 Yorumlar
Allah-u Zülcelal Hazretleri, Habib-i Ekremi (a.s.m.) hürmetine, mezhepler arasındaki farklılıklar ile nihayetsiz rahmet ve kolaylık kapılarını açtı. Peygamber Efendimiz bir hadis-i şeriflerinde“Ümmetimin ihtilafı geniş bir rahmettir.”buyurmakla bu hakikati ifade etmiştir. Evet bu hadis-i şerif her türlü olumlu farklılığı içine aldığı gibi, mezhepler arasındaki farklılıkları da kapsar. Bazı âyet ve hadislerdeki kelime ve cümleler ayrı ayrı […]
Muhammed Ali
22:59 - 5 Temmuz 2015
0 Yorumlar
Bediüzzaman Hazretleri Hutbe-i Şamiye isimli eserinde, “Biz Kur’an şakirdleri olan Müslümanlar, burhana tâbi oluyoruz. Akıl ve fikir ve kalbimizle hakaik-i imaniyeye giriyoruz. Başka dinlerin bazı efradları gibi ruhbanları taklid için burhanı bırakmıyoruz.” buyurur. Yine bir başka eserinde de, “Her söylenen sözün kalbe girmesine yol vermeyiniz. İşte size söylediğim sözler hayalin elinde kalsın, mehenge vurunuz. Eğer […]
Muhammed Ali
17:48 - 18 Haziran 2015
0 Yorumlar
Tasavvuf, farz ve vacibleri hakkıyla edadan sonra nafilelerle manevi makamatta kat-ı meratip ile Allah’a yakınlık kesbetmektir. Tasavvuf, Kur’an ve sünnetten süzülmüş bir sızıntı ve bir hakikattır. İslam’ın özü ve ruhudur. Tasavvuf, kitap ve sünnete tam ittiba ile ahlak-ı İlahîyye ile tahalluk; yani. Kur’an ahlakıyla ahlaklanmak, masivayı terk ederek rıza-i Bârî’yi tahsile müteveccih olmak ve bu […]
Muhammed Ali
13:09 - 18 Haziran 2015
0 Yorumlar
İhtiyârî (irademizle yaptığımız fiiller) ve ızdırarî (irademiz dışındaki filer) fiiller bir tutulamaz: İnsanda tezahür eden fiiller iki kısma ayrılır. Bunlardan bir kısmı tamamen irademiz dışında meydana gelir. Iztırarî fiiller dediğimiz bu fiiller için herhangi bir mesuliyet veya mükâfat sözkonusu değildir. Bunlara misâl olarak, göz kapaklarımızın çalışması, kanımızın dolaşımı, cinsiyetimiz, ırkımız verilebilir. Diğer kısım ise,kendi […]
0 Yorumlar